Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bazı insanlar araba kullanırken hız yapmayı sevdikleri için sürekli gaza basarlar hatta gazı sonuna kadar köklerler bile… Kendilerini araba yarışçılarının yerine koyan hız-severler ibreye bakmadan yolda jet gibi uçarlar. Tabi bu durum araba yarışını fazla oynayan insanlar için de geçerlidir. Kendilerini oyuna fazla kaptıran insanlar, adeta dünyadan soyutlanırlar. Maalesef oyunlar bazen insan hayatına kötü etki ediyor. Hayatta yapmaya cesaret edemeyeceğimiz birçok şeyin oyunlara yansıyor oluşu hem iyi hem de kötü… Mesela çocukların gözünü boyayan süper kahraman oyuncakları da aynı şekilde (!) Çocuklar onlardan etkilenip süper kahraman olmak istiyorlar.

        “Need for Speed”: Sürat yapmaya hazır mısınız?

        Herkesin tutkuyla oynadığı EA Games (Electronic Arts) tarafından satışa çıkan “Need For Speed” isimli popüler araba yarışının (video oyunu) beyazperdeye uyarlanacağını öğrendiğimizde hiç şaşırmadık, çünkü bilgisayar oyunları, şu sıra sinema filmlerine uyarlanıyor. Bu gitgide bir furya olmaya başladı. En çok oynanan oyunları araştıran ve onlar üzerine detaylı araştırma yapan, yapımcılar ihtiyaca göre film yapıyorlar. Piyasanın şartlarını iyi biliyor oluşları da, ticari anlamdaki başarılarını ikiye katlıyor. Hatırlarsanız Angelina Jolie’nin adını duyurduğu “Tomb Raider” ile Milla Jovovich’in ününe ün kattığı “Resident Evil” piyasayı bayağı sıkı bir şekilde sallamıştı. Adeta çok büyük bir deprem olmuştu sinemada… Yalnız aynısını “Hitman” için söylemek biraz zor. “Hitman” ne yazık ki aradığı ilgiyi bulamadı, bulamadığı için de “Hitman”in ikinci projesi baş aşağı sallanmaya başladı. Sanırız projeyi geri çektiler. Bu oyunlardan uyarlanan filmleri, beyazperdede izleme şansını elde eden bazı oyun-severler, oyunlar ve filmler arasında önemli bir denge kuruyorlar. Biz de böylece, oyunlar hakkında bilgi ediniyoruz. Bazılarımız bu oyunların varlığından bile bihaber…

        Biz dönelim asıl konumuza… Genelde araba yarışlarından erkekler hoşlanır derler, ancak bu doğru değil. Yapılan genellemeye göre, erkeklerin hoşlandığı doğrudur belki ama bazı kadınlar yarış arabaları ile aksiyon yaşamaktan çok hoşlanırlar. Hatta filmlerdeki araba yarışçılarının yanında genelde yardımcıları oturur. Bu yardımcılar genelde kadın olurlar. Dünya çapında ünlü olan bayan rallicilerin kazandıkları ödülleri nasıl unutabiliriz ki? “Need For Speed” bu dediğimizi doğrular nitelikte… Çok kısa bir süre önce kaybettiğimiz “Hızlı ve Öfkeli” serilerinde rol alan ve Paul Walker’ın sevgilisini canlandıran karakter de araba yarışçılarından biriydi. Bu yüzden “Need For Speed” ve “Hızlı ve Öfkeli” hemen hemen benzer temaları işlemekte…

        Marshall Motors adlı otomobil tamirhanesini, arkadaşlarıyla işleten Tobey Marshall, babasının ani ölümünden sonra borçları kara tahtadan sildirebilmek için çok sıkı bir şekilde çalışır. Hayatını otomobil tamir ederek geçiren Tobey, parayı denkleştirmek adına otomobil yarışlarına katılır. Arabalara ve adrenaline duyduğu tutku, onu en büyük düşmanı olan Dino ile karşı karşıya getirir. Düşmanından iş teklifi alan Tobey, teklifi kabul eder. Ancak bu teklif Dino’yu çok zor duruma düşürecektir.

        Film bize şunu vurguluyor: “Her şeyi bir kenara bırakın, hızın ve özgürlüğün tadını çıkartın, bırakın saçlarınız rüzgârda savrulsun.” Fren yerine gaza basmanın zevkini tattığımız “NeedForSpeed” ile sanki şehri, bir uçtan, öteki uca doğru turluyoruz. Kimse bizi durduramıyor çünkü durduracak kimse yok! Polisler bile işlemiyor o derece yani… Oyunun ve filmin başkahramanı Tobey Marshall, kendi halinde, dürüst, çalışkan, yetenekli ve başarılı bir yarışçı, Dino (yarışçıların en şeytanisi) ise oldukça küstah, kıskanç, haris ve art niyetli. Araba modifikasyonu (motor,fren,asi ve egsoz sistemlerinin güçlendirilerek aracın performansını artırmak )ve ‘hard modifiye’ konusunda uzman olan Tobey, yeteneklerini konuşturmayı sevdiği için kendisinden asla ödün vermiyor. Motorlu taşıtlardan iyi anlayan Tobey, Dino’nun kendisi kadar iyi olmadığını çok iyi biliyor. Kategorize edilmiş modifiyeli arabaları ustaca donatan Tobey’in alçakgönüllü ve yardımsever de oluşu da filmin omurgasını oluşturuyor. Hikâyeye yenilik katan ince detaylar ve sürpriz sekanslar, filmin özgürlükçü ruhunu ortaya koyuyor ve hızlı arabalar eşliğinde film içinde geziniyoruz. Köhne ve terk edilmiş yollarda maharetini konuşturan yarış arabaları ile uçuşa geçmenin tadı da bir başka olsa gerek… Nefesimizi kesen arabalar ile öyle uzun bir yolculuğa çıkıyoruz ki, elimizdeki elma şekeri hiç bitmesin istiyoruz.

        Aksiyon sahnelerinin araba sesleri ile birleşiyor oluşu, kabuğumuzu kırıp dışarı fırlamamıza sebebiyet veriyor. Yarışmanın altın kurallarını anlatan film, intikam içinde savaşmanın bize hiçbir katkısı olmayacağını vurguluyor ve bu nedenle yarışı kaybedeceğimizin altını kırmızı kalemle çiziyor. Araba dublörlerinin, film içi kameralarınve ‘nondiegeticsesler’in birbirleriyle olan uyumu ve ritmi gerçekten olağanüstü. Oyundaki parçalanmaların ve çarpışmaların yapaylığı, filme sirayet etmemiş doğrusu… Filmdeki sahneler ve sekanslar bir o kadar gerçekçi (!) Oyunda oynadığımız anların üzerine çıkan film, intikam ve hırsın zehirli bir örümcek kadar tehlikeli olduğunu, kendi kurduğu sistemle seyirciye aktarıyor. Tabi bir de arabalarla gereğinden fazla oynamanın, ölümle sonuçlanabileceğine dikkat etmemizi istiyor. Her ne pahasına olursa olsun ateşle fazla oynamamak lazım, yoksa ateşin harı ile kavrulup gideriz.

        Özetle;gerilimli anlarıyla aksiyonu son gaz pompalayan ve dramatik çatısıyla da hedefi tam yerinden vuran, hür bir film “NeedForSpeed”. Arabalara ve hıza tutkun olan herkesin bu filme karşı empati besleyeceği açıkça ortada… Hayatta gerçekleştirmeye cesaret edemediğiniz, yüksek hız seviyesini bu film ile gerçekleştirmeniz mümkün. Yalnız şunu söylemeden es geçemeyeceğiz: Filmi izledikten sonra filmin enerjisine kapılıp arabayı yollarda hızlı sürmeyin. Eğer arabalar ilgi alanınızsa DVD’sini kısa zamanda edinin.

        FİLMİN NOTU: 7

        “Amazing Spiderman 2”: Komedi işi bozmuş!

        Bu yıl vizyona giren “AmazingSpiderman 2” nin çok kısa bir süre önce DVD’si çıktı. Vizyona giren filmlerin DVD’leri gerçekten çok çabuk çıkıyor, bunun nedenini tam olarak anlayamadık. Acaba sürüm mü çok? Belki de seyirciler böyle olmasını talep ediyor. Kamera arakasında her ne olup bitiyorsa, bu bizim ciddi anlamda hoşumuza gitti. Çabucak kavuşabiliyoruz DVD’lere… Tabi izlediğimiz bazı filmlerin DVD’si çıkmıyor, orası da ayrı konu. Bu biraz popüler kitleyle ilgili… Birinci filmden sonra yön değiştiren “AmazingSpiderman”, ikinci filmiyle oku hedeflediği noktaya isabet ettiremedi, bunun en önemli nedeni de yaptığı gereksiz değişikliklerdi. Hikâyenin hâkimiyetini elinden kaçıran film, komik sahneleriyle kendini bir hayli gülünç duruma düşürdü. O sahneler traşlanmış olsaydı aksini düşünebilirdik belki, ama ne yazık ki hayallerimiz suya düştü.

        Filmin en ilgi çekici tarafı, Harry Osborn karakterini canlandıran Dane De Haan’ın sistemi ve gelenekseli yıkan oyunculuğuydu. Yönetmen MarcWebb’in Harry Osborn karakterine monte ettiği, değişik bakış açıları, klişelerin suya batmasına neden oldu ve karakterin bazı özelliklerine atılan çarpı işaretleri de eski Harry Osborn’un bir daha geri gelmeyeceğinin emarelerini ortaya koydu. Gelelim film hakkındaki analizimize… Dozajı arttırılan komik sahnelerin, hikâye ile örtüşmeyip, dış kapının, dış mandalı gibi kalıyor oluşu, filme olan inancımızı biraz azaltıyor. Özellikle ‘Örümcek Adam’ karakterine eklenen absürt mimikler ve beden hareketleri… Sit-com’u andıran sahnelerin filmin mantığına ters düşüyor oluşunu, hiç hesaba katmıyoruz bile (!) O sahneler filmin çıtasını yükseltmiyor, tam tersine düşürüyor. Tür kırması bir film olduğu aşikâr, bu sebeple de hikâyesekmeye uğruyor.

        Süper-kahraman ‘Örümcek Adam’ın evrim geçirip, komedyene dönüşmesini kabul edemediğimiz gibi, komik de bulmuyoruz. Komedi şovlarından fırlayan çılgın karakterlerin, hikâyedeki işlevsizlikleri açıkçası ‘Spiderman’ gibi bir serinin heba edilmesine neden oldu. Başka bir okumayla; hikâyeyi nasıl formülize edeceklerini bilemedikleri için, böyle bir yola başvurdular belki de… Üretimin de dibe vuruşuyla, aklındakini tam olarak seyirciye yansıtamayan yönetmen, alıştığımız düzeni bozarak bizi kimlik bunalıma sokuyor sanki… Dans edip sürekli müzik dinleyen bir ‘Örümcek Adam’ daha önce hiç görmemiştik. Açık konuşmak gerekirse; yaş seviyesini aşağı çeken “Amazing Spiderman 2”, gençlerin ilgisini çekecek bir ‘teen-komedi’ ortaya koyuyor. Daha önceki Spiderman’lerin mantığını harcayan “Amazing Spiderman 2” gençlerin ortak sorunlarına ışık tutuyor ve araya da aşkı yerleştiriyor. Süper-kahramanlığı geri plana iten Webb, süper-kahraman başlığı altında bir gençlik filmi yapıyor. Tüm bunlara rağmen filmin kendine has bir çekiciliği var, o da sahne aralarına serpiştirilen ufak detaylar… Karakterler hakkında bilmediğimiz, bazı bilgilere erişiyor oluşumuz, durumu bir parça kurtarıyor. Bunun dışında, filme hâkim olan görsellik ise hikâyedeki gediklerin üzerini yamıyor. Aslında tadı kaçmadan serileri bir yerde sonlandırmak gerek, yoksa bir yerden sonra anlamını yitirmeye başlıyorlar.

        Sonuç olarak; “Amazing Spiderman 2”, yüksek beklentiye girilmeden izlenebilecek, hoşça vakit geçirebilecek bir film. Her ne olursa olsun ben ‘Örümcek Adam’ hayranıyım, onu her haliyle izlerim diyorsanız DVD’sini raflarda bulabilirsiniz. Hiç şüpheniz olmasın “Amazing Spiderman 2” yikafanızı yormadan rahatça seyredebilirsiniz. Arada böyle filmlere de ihtiyaç var. Imdb.com’dan edindiğimiz bir bilgiye göre 2018’de “Amazing Spiderman 3” geliyor. Acaba bu sefer ne gibi değişiklikler olacak? Projede Marc Webb olduğuna göre çok fazla bir değişiklik olmayacaktır diye düşünüyoruz. Bekleyip göreceğiz artık…

        FİLMİN NOTU: 4

        DVD NOTU: Serinin hayranı olanlar “Box Set’ satın alabilirler. ‘Box Set’in içinde serinin birinci ve ikinci filmi yer alıyor. ‘Box Set’ olarak satın alındığında bazı ek özellikler bulunuyor. Mesela filmden çıkarılan 4 silinmiş sahneyi MarcWebb’in yorumları ile izleyebilirsiniz. Alicia Keys’in'It's On Again' video klibi de Box Set’in en büyük avantajı…

        Diğer Yazılar