Portakallı yumuşacık kurabiye
Merhaba .. Portakal başlı başına yazı konusu olur da yetmez. Kokusu insanı baştan çıkarır, hayır diyemezsiniz. Kabuğundaki esansiyel yağlar, ezilince ortaya çıkar ve dokunduğu her tatlıyı alır başka yerlere götürür. Aslında benim kurabiye maceramla başlayacaktım yazıya ama mis kokulu portakal aklımı çeldi... Çocukken yaşadığım mutfak maceralarının başında kek ve kurabiye gelir. Hele o ilk kurabiye deneyimim yok mu? Bütün ailenin hala dilindedir. Red Kit kurabiyeleri olarak ün salmıştır bizim ailede. Gecenin bir vakti annemler evde yokken, evdeki tarif kitabını karıştırmamla başlamıştı her şey. Fotoğrafta muhteşem görünen kurabiyelerin aynısından yapacaktım, kararlıydım. İşlem basamaklarını titizlikle uyguladım. Titizlikle dediysem gerçekten titizlikle çünkü arkada iz bırakmamam ve anneme çaktırmamam gerekiyor. O zamanlar aman çocuğum yeteneklerini keşfetsin, mutlu olsun ben mutfağı toplarım anlayışı pek revaçta değil. Neyse kurabiyeyi yaptım, pişerken misler gibi koktu ev. Kardeşlerim fırının başında, ben bir kahraman edasıyla durun bakalım pişsin soğusun filan diyorum. Fırından çıkan kurabiyeler sıcakken kapışıldı, gerçekten çok güzeldi. Ah benim soğudukça sertleşen, zavallı kurabiyelerim. Taş gibi bir kıvam alınca bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım. Bence kesin tarifte yanlışlık vardı. Şeker oranı fazlaydı. Yine de o heyecanla formika elbise dolabının üzerine saklayıp hazine haritası yapmıştık annemler için. Şimdi düşünüyorum o yaşta yaptıklarımı. Çok normal gelmiyor. Kurabiyede kabahat kimindi bilmem ama hatıraların tozlu raflarında yerini almıştır Asu ve taş gibi kurabiye hikayesi. Çocuklarınız mutfağa girmek istiyorsa onları özgür bırakın. En iyi öğretmen, deneme yanılma yoluyla elde ettiğiniz tecrübelerdir ve ürettiğiniz çözümler de hayat boyu unutulmaz. Çocuğun kendine güven kazanmasında özgür denemeler yapması çok önemli. Varsın taş gibi kurabiyeleri sütle ıslatıp yesin... 10 yaşındaki kurabiye maceramı dinleyince korkmayın. Mutfakta sayısını hatırlayamayacağım kadar çok kurabiye yaptım sonradan :) Bugün sert değil, pamuk gibi yumuşacık bir kurabiye tarifimiz var. Portakallı Yumuşacık Kurabiye olarak adlandırdığım, kek ve kurabiye arasında kararsız kalmış bir tarif. Sevgiyle yaptığımız kurabiyelerin tadında bir hafta diliyorum hepinize.
- Porsiyon: 2 tepsi (40 tane kadar)
- Hazırlama süresi: 15 dakika
- Pişme süresi: 45 dakika
MALZEMELER
- 1.5 portakal kabuğunun rendesi
- 2 yemek kaşığı toz şeker
- 1 paket tereyağı (200 gr)
- 1 su bardağı toz şeker
- 3 yumurta (bir tanesinin akı ayrılacak)
- 1 kahve fincanı süt
- 1 paket vanilya
- 1 çay kaşığı karbonat
- 1 yemek kaşığı portakal suyu
- Aldığı kadar un
YAPILIŞI
Portakal kabuğunu rendenin ince tarafıyla beyaz kısmına gelmeyecek şekilde rendeleyin. Üzerine 2 yemek kaşığı toz şeker ekleyip iyice ezin. Bir kenara alıp diğer malzemeleri hazırlayana kadar bekletin.
Yumurtaları ve toz şekeri kek yapar gibi mikserle toz şeker eriyene kadar 3-4 dakika çırpın.
Önceden eritilip ılımış tereyağını ve sütü ekleyin, karıştırın. Karbonatın üzerine 1 yemek kaşığı portakal suyu ekleyip köpürtün. Vanilya, portakal kabuğu rendesi, erimiş karbonatı yumurtalı karışıma ekleyin. Azar azar un ekleyip parmak uçlarınızla yoğurun (bu aşamada mikser de kullanabilirsiniz) Çok yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur elde edin.
Küçük toplar yapın ve önce yumurta akına, sonra toz şekere bulayın. Tepsiye aralıklı olarak dizin (pişerken biraz yayılacak)
180 derecede önceden ısıtılmış fırında içini çekip üzeri kızarana kadar pişirin (35-40 dakika kadar)
Not: Kurabiye hamurunu 1 gece bekletebilirsiniz. Ben yarısını bekletip sonra pişiriyorum. Bu tarifin, taze pişmiş hali çok daha lezzetlidir. Hamurun çok katı olmamasına çok dikkat edin.
Facebook: Asuman Kerkez ve Tenceretv İnstagram: Tenceretv
