Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hatırlatmakta yarar var:

        1- MHK’nin torpille oluşması.

        2- Gözlemcilerle hakemler arasında ahbap çavuş ilişkisi kurulması.

        3- Hakem camiasındaki nifak tohumlarının her geçen gün artması.

        4- Hakemler arasında gruplaşma olması.

        5- Bir maç daha fazla alma ihtirası ile bazı hakemlerin sürekli eyyam yapması.

        Tabii bu kadar değil... Bunun 5 katı... Hakem camiasında sıkıntılar diz boyu... Geçmişten günümüze gelen sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor.

        Niye bu duruma gelindi, kim ne yaptı, bazı düdükler nasıl sık sık ötüyor, mekanizma nasıl işliyor, birileri koltuğa nasıl oturuyor, niye bu kadar hata yapılıyor?

        Geçen hafta içinde başlayan ve 5 gün süren yazı dizimizde... Bu problemleri ortaya koymaya çalıştım.

        Bu çalışmayı yaparken... Merkez Hakem Kurulu başkanlığı yapmış olan tüm değerli isimlerle... Süper Lig’de düdük çalmış olan tüm hakemlerle... Ve de gözlemcilerle... Tanışıyor ve görüşüyor olmanın avantajını yaşadım.

        Şimdi... Bu camiadan bir kişi bile çıkıp da, tek tek saydığım iki düzineye yakın maddeden bir ya da birkaçına “Hayır” diyebilir mi!

        Diyebilen varsa, çıksın görüşelim... Yeter ki samimi olsun!

        GALATASARAY’IN ŞAMPİYONLUK TÖRENİ!

        2008 yılında... Diyarbakır’dan 20 hakem, Futbol Federasyonu’na imzalı bir mektup göndererek, “Bölgemizde görev yapan üst klasman hakemlerinden Yıldıray Arslan, Galatasaray’ın şampiyonluk töreni sırasında Sarı-Kırmızılı formayı giyerek, şehrin merkezindeki kutlamalarda doyasıya eğlendi” şeklinde iddia ortaya koydular.

        Müthiş bir iddiaydı bu... Mektubu okurken gözlerime inanamadım. Nitekim o dönem çalıştığım gazetede bu haber tam sayfa yayımlandı.

        Kendisiyle telefonla görüştüğüm Yıldıray Arslan “Hiçbir törene katılmadım. Bu bir iftiradır” demişti. Hakemlik hayatı da maalesef bitmişti.

        Yıllar geçti... Yıldıray Arslan, bundan 7 ay önce, MHK’nin 9 üyesinden biri oldu.

        Gelelim bugüne... Son günlerde çok sayıda hakemden telefon ve mail alıyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yapan bu hakem arkadaşlar “Buralarda inanılmaz işler dönüyor. Birileri ön plana çıkartılırken, birileri de insafsızca dışlanıyor. Ahbap çavuş ilişkileri doğrultusunda adam kayırılıyor” diye dert yanıyorlar.

        İsimleri de tek tek veriyorlar. Selman Timur, Servet Reyhan, Çağdaş Can Toprak, Arif Emre Harmanbaşı, Muhammet Çekin, Halil İbrahim Kızılcan, Mehmet Beytekin, Mübarek Bora, İbrahim Aksoy, Selman Timur, Mikail Cihangir, Hakan Karayel ve Mehmet Beytekin’in feci şekilde dışlandığını... Kiminin insafsızca düşürüldüğünü... Kiminin de düşürüleceğini... İfade ediyorlar.

        Buna karşın... Adem Elgörmüş, Ramazan Onat ve Özcan Çiçek’e müthiş ayrıcalıklar tanındığını... Öne sürüyorlar.

        TFF’nin resmi sitesine baktım... İsimleri ve maçları inceledim. İddialar inandırıcı. Hele hele bu iddialarda bir detay var ki... Buraya yazmak istemiyorum.

        Bana gelen bu iddiaların, MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu ve Hakem Derneği Başkanı Abdurrahman Arıcı’ya da iletildiğini biliyorum.

        Bu iddialardaki ortak görüş şu: “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hangi hakem terfi edecek, hangi hakem düşecek, şimdiden belli... Adamına göre maç veriliyor.”

        Ve de bu haksızlığın tek sorumlusu olarak... Haliyle... Yıldıray Arslan’ı gösteriyorlar.

        Ayrıca... Mağdur olduğunu belirten Serhat Aslan’ın, bölge sorumlusu Nihat Mızrak’a yönelik bir yazısı var ki... Bayağı ağır.

        Uzatmayayım. Söylememe gerek yok. Adalet herkese lazım... Değil mi, Yıldıray Arslan... Değil mi Nihat Mızrak... Hem, sayın Mızrak... Gördüğünüz gibi, sözde mızrak olunmuyor, icraat gerekiyor.

        Unutmayın... Nihat Özdemir sizleri hak ve adalet sağlayın diye bu görevlere getirdi.

        Diğer Yazılar