Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şu ana kadar hiçbir federasyon başkanı “Bu seçimde aday değilim” demedi.

        Hiçbir federasyon başkanı, başarısızlığı üstlenmedi.

        Oysa ne söylemişti Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Olimpiyatlar bitti. Şapkasını önüne koyacak çok kişinin olduğunu düşünüyorum. Bu işi daha iyi yapan ve daha enerjik arkadaşlarla yola devam etmemiz gerekiyor.”

        Daha ne demeliydi!

        Amma velakin... Aradan tam 21 gün geçmesine karşın.... Federasyon başkanları arasında... Sembolik anlamda bırakın istifa edeni... “Yeni dönemde yokum” diyen bile çıkmadı.

        Belli ki... Federasyon başkanlarının tamamı... Oturmakta oldukları koltuktan çok memnunlar. Ya da... Sıkıntının başka mevkilerde ve makamlarda olduğunu düşünüyorlar. Bunun başka izahı var mı!

        Öte yandan... Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu da... Bir süre önce hazırladığı raporda... Olimpik özelliği bulunan 28 federasyon arasından... Sadece 7’sine “geçer not” verdi.

        Bağımsız bir yapısı bulunan bu kurul da... Federasyonların döküldüğünü resmen bildirdi.

        Belli ki... Akif Çağatay Kılıç’ın mesajına... Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu’nun raporuna rağmen... Mevcut başkanların tamamı.. Önümüzdeki ay yapılacak seçimlerde... Yine aday olacaklar. Yine seçime girecekler... Yine seçimi kazanacaklar. “Ben şu koltukta 4 yıl daha oturayım” diyecekler. 4 yıl daha Türk sporu üzerinden sefa sürecekler.

        Anlamak mümkün değil! 59 federasyon başkanı arasından 1 başkan bile çıkmaz mı arkadaş!

        Hemen hemen her dalda döküldüğümüz bir mecrada... Kimse sorumluluğu üstlenmiyor. Hiçbir federasyon başkanı ya da Spor Genel Müdürlüğü’nün üst düzey yöneticisi... “Yahu arkadaş, biz bu işi beceremedik” demiyor.

        Herkes faturayı başka tarafa gönderiyor.

        Tabii burada püf noktası şu: Mevcut seçim yönetmeliği doğrultusunda... Mevcut federasyon başkanı... Ne kadar başarısız olursa olsun... Ne kadar beceriksiz olursa olsun... Seçimi yine kazanıyor.

        Diyeceksiniz ki, nasıl bir yönetmelik bu? Şöyle: Mevcut federasyon başkanı... Federasyonun imkanlarını kullanarak... Belli delegelere çeşitli yardımlarda bulunarak... Değişik destekler yaparak... Formüle ediyor.

        Hele bir de... Spor Genel Müdürlüğü’nün desteğini aldıysa... Genel Kurul salonuna bile gitmesine gerek kalmıyor. Ceketini yollaması yetiyor.

        Deyin ki, mevcut başkana herhangi bir kulüp destek vermeyecek. Deyin ki, herhangi bir delege gönülsüz davranacak... Hiç sorun değil! Bunu öğrenen mevcut başkan, o kulübe ve delegelere... “Size artık yağmurlu havada su yok” diyeceği için... Diyebileceği için... Problem olmuyor. Kulübünün ya da kendisinin yüksek menfaatlerini düşünen delege... Yönünü değiştiriyor.

        Ne kadar ekmek o kadar köfte yani!

        Veren kazanıyor!

        Dahası var. Seçim yönetmeliği gereği... Herhangi bir başkan adayının... Seçime girebilmesi için... Toplam delege sayısının... Yüzde 15’i oranında... Destek alması gerekiyor. İmzalı. Noterden. Hemen belirteyim. Bu konuda halen hukuki sıkıntı var.

        Kolay değil tabii, yeni adayın bu oranda imzayı toplaması... Şöyle ki... Önceki seçimlerde yaşanılanlar çerçevesinde söylüyorum. Rakibine verilen imzaların... Kimler tarafından verildiğini öğrenen mevcut başkanlar... O imzaların geçersiz sayılması için... Geri çekilmesi için... Mükerrer kılınması için... İnanılmaz cambazlıklar yaptılar. Bir bilseniz... Roman olur. Gülersiniz. Ağlarsınız.

        Uzatmayayım... Ülke sporunu bu duruma getiren kişilerin... Hiçbir şey yokmuş gibi... Yola devam etmek istemeleri... Sorumsuzluktan ve hatta vicdansızlıktan başka bir şey değildir.

        Son söz: Ahbap-çavuş ilişkilerinin bu derece çok olduğu... Ali Cengiz oyunlarının bu kadar çok yaşandığı.. Bir platformda... Düzgün seçim beklemek... Fazla iyimserlik olur.

        Ne de olsa... Ortada... Spor sevdası değil.

        Başka sevdalar var!

        Diğer Yazılar