Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı 54 federasyonun seçimi... Artık bitti sayılır. Tahmin edeceğiniz üzere... Eski başkanların çok önemli bölümü... Koltuklarını bir kez daha korudular.

        Ya da... İşaret edilen isimler... Koltuk sahibi oldular!

        Bu nasıl bir iştir ki... Ülke sporunun inim inim inlediği bir mecrada... Böyle gelmiş böyle gidiyor.

        Saadet zinciri... Aynen devam ediyor.

        Şu bir gerçek: Mevcut seçim yönetmeliği doğrultusunda... Mevcut başkanın seçimi kaybetmesi... Çok düşük bir ihtimal... Hele hele... Mevcut başkan... Spor teşkilatındaki kaymak tabakaya biraz yakınsa... Hayırlı uğurlu olsun.

        Bakın şimdi... Federasyonların yönetim kurulları normal şartlarda kimlerden oluşmalıdır? Elbette ki... O branşa yıllarca hizmet vermiş isimlerden... Sporcu ya da yönetici olarak emek vermiş kişilerden... Mantık bunu gerektiriyor. Öyle ya... O kişiler o branşın her şeyini bilmelidirler ki... Sorunları ortaya koysunlar... Çözüm getirsinler.

        Peki, bizde nasıl? Hiç sormayın... Ahbap çavuş usulü... Yerleştirmece... İtelemece... Bir inceleyin lütfen, tüm federasyonların yönetim kurullarını... Ve de diğer kurullarını... İsimlere tek tek bakın... Ne mi göreceksiniz! Listede yer alan kişilerin çok önemli bölümünün... O branşın... Sağından ya da solundan... Altından ya da üstünden... Geçmediklerini!

        Çoğu federasyon başkanı... Kurullarına aldığı bazı isimleri... Tanımıyor bile...

        Çok açık bir şekilde... Kaymak tabaka tarafından... Mevcut başkana... “Biz seni seçtik. Sen de bizim istediğimiz kişileri... Arkadaşları... Eşi dostu... Al bir zahmet” deniliyor.

        Federasyon başkanı... Almayıp da ne yapacak... Seve seve alıyor!

        Koltuğa öyle oturursan... Bunu da yapacaksın!

        Ve artık siz... O branştan hayır bekleyin!

        Bu yamuk zincir... Milli takım antrenöründen... Sporcuya kadar... Her yerde... Görülebiliyor.

        Başka bir sorun... Mevcut seçim mevzuatına göre... Delegelerin çok önemli bölümü... Kulüp yöneticilerinden oluşuyor. Raconun kesilmesinde... Kulüp yöneticileri çok büyük söz sahibi... Yani... Herhangi bir başkan adayı... Belli sayıda kulüple iyi ilişki kurarak... İşin önemli bölümünü bitiriyor. Kazanıyor. Artık o kulüp naylon kulüpmüş, o yönetici, muşamba yöneticiymiş, sorun değil!

        Peki, şimdi... Sporcular nerede... Yoklar! Yok denecek kadar azlar. Sadece 5 sporcu... Evet, o branşta diyelim ki 250 kişi oy kullanacak, bunun sadece 5’i o branşta forma giymiş başarılı isimlerden oluşabiliyor.

        Düşünebiliyor musunuz, sporla ya da o branşla hiç ilgisi olmayan isimler sandıkta yüzde 60 oranında söz sahibiyken... Yani 250 delegenin 150’si kulüp yöneticisi durumundayken... Sporculardan sadece ve sadece 5 kişi... 5’ten fazla yok. 5 sporcu, 5 antrenör, 5 hakem!

        Böyle seçim mevzuatı mı olur!

        Ayıp be... İnsan utanır!

        Oysa... Herhangi bir branşta en az 1000 kişi oy kullansa... Ve bu 1000 kişinin en az 400’ü ya da 500’ü sporculardan oluşsa... Fena mı olur. O sporculardan iyi kim bilebilir o branşın durumunu... O sporculardan iyi kim bilebilir mevcut sorunları... Ve de seçilecek başkanı!

        Hem böyle olursa... Delegeyi kontrol altında tutmak da... Minimuma iner.

        Milli formayı büyük bir gururla taşıyan ve de büyük başarılara ulaşan onurlu isimler varken... Kenardan kıyıdan geçen yetersiz isimleri oy deposu haline getirmek... Bilgisizliğin ve de kötü niyetin 1 ürünüdür.

        Ama... Elbette ki... Spor teşkilatındaki kaymak tabakanın niyeti başka...

        Bu tabakadaki beyefendilerin amacı... Biat kültürü sürsün... Ahbap çavuş ilişkileri devam etsin. Kendi adamları koltuğa otursun. Başarıymış, istikrarmış, ülkeymiş, hikaye! Fazla söze gerek yok.

        Koltuk diye diye... Ülke sporu bu hale getirildi.

        Diğer Yazılar