Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir yandan gün geçmiyor ki, ülkemizin kahraman güvenlik güçlerinin şehadet haberi gelmesin; diğer bir yandan ülkelerindeki zulümden kaçan, vatanını, evini, barkını terk eden ve bunun neticesinde bir umuda yolculuk adı altında ülkemizi geçiş güzergahı olarak kullanan Suriye vatandaşlarının Ege ve Akdeniz’in dalgalarında canları pahasına yolculukları yaşanmasın...

        Tüm bunlara bağlı olarak ülkemizin Güneydoğu’sunda devam eden terör odaklı hareketlilik, ama terör örgütleri eliyle ve olaya daha sonradan müdahil olan dış güçlerin de işin içine girmesiyle tam bir keşmekeşe dönmüş, bölgemiz güvensiz olarak adlandırılmış durumda.

        Geçtiğimiz hafta adı her ne kadar kutlama olarak nitelendirilse de Turizm Haftası Etkinlikleri düzenlendi, başarılı turizmciler ve sektörde ivme yakalayan işletmeciler ödüllendirildi. Bu buruk kutlamalar yaşanırken, aklımızın bir köşesinde hep yine yiten canlar, şehitler ve sivil halk kayıpları duruyordu.

        Son olarak Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizi sonrasında önce ekonomik ilişkiler ve ardından Rusya’nın ısrarcı ve baskıcı politikası sonucu turizme de büyük bir darbe vurulmuş oldu. Geçtiğimiz yıldan yapılan rezervasyonlar birer birer iptal edildi, 25 milyon yıllık turist ağırlayan ülkemiz ve turizm sektörü adeta bir şok ve ötesinde otel satışları, iflaslar veya kapanan onlarca tesisin gölgesinde umudu çok az olan bir 2016 turizm yılını beklemeye başladı.

        Bu noktada hükümetimiz bir hamleyle turizme can suyu olması adına iç turizmi hızlandırarak, devlet memurlarına yönelik turistik bölgelerde avantajlı tatil imkanlarını devreye soktu. Umut ediyorum ki, asgari imkanlarla geçirilecek 2016 turizm yılını en az hasarla atlatır, bundan sonraki yıllarda bacasız sanayimiz olan turizm sektörünün sadece patronları değil, on binlerce çalışanı ve emekçileri de mağdur olmazlar.

        ÇOCUKLAR VE MUTLULUK

        Dünyanın en masum, en tatlı ve en küçük hanımefendileri, beyefendileri...

        Biz büyükler olarak sizlerin koruyucusu ve kollayıcısı olarak, sizin gülümsemek, mutlu ve huzurlu olmanız, sağlık ve güzelliğiniz deyince; tüm bu tanımlamaların tam da odağında, aklımıza gelen ilk varlıklarsınız. Hak ettiğinizce yemek içmek, koşmak eğlenmek, anne ve babalarınızın, kardeşlerinizin, abla ve ağabeylerinizin himayesinde bu dünyayı, tam da çağında; çocukluk döneminde en güzel şeklinde yaşamalısınız.

        BİZ BÜYÜKLER

        Tecrübe sahibiyiz, zenginiz, fakiriz, becerikli veya beceriksiziz, kavgacı veya kucaklayıcıyız. Ama sizler, yarınları hep birlikte inşa edecek olan miniklerimizin, bizlerden beklentileriniz vardır mutlaka! Yaşanabilir, huzurlu bir dünya için gayret eden büyüklerinizin yanında maalesef; en acı geçekleri yaşatmak isteyen kötü zihniyetli büyüklerin de olduğunu söylemek zorundayım.

        İşte bu noktada biz büyükler olarak, size verilen en büyük değeri gösteren ve tüm dünya çocuklarına mutluluğun zirve yaptığı 23 Nisan’I yaşatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün hediyesi olan ve sadece size özel yaşadığınız bu güzel bayramınızda, sizlere daha güzel bir dünya bırakmak adına çalışıp çabalamaya gayret edeceğimize sanırım söz vermeliyiz.

        Diğer Yazılar