Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta İstanbul Beykent Üniversitesi Gastronomi Topluluğu’nun organize ettiği Yöresel Gastronomi Festivali’ndeki konferansa katıldım. Ayazağa Maslak Yerleşkesini ve Adem Çelik Beykent Eğitim Vakfı’nın kampüsünü ve eğitime kattığı değerlere yakından tanık oldum. Gördüklerimin tek kelimeyle muhteşemdi.

        Konumuz sektörümüzün en önemli temsilcilerinden olan Esnaf Lokantaları ve bu iş yerlerimizde Türk Mutfağı’nın güncel yansımalarıydı. Salonu dolduran yüzlerce genç aşçı adayının arasında kadın öğrencilerimizin ağırlıklı olması beni heyecanlandırdı. Mesleğimizin geleceği açısından da çok ümitlendim. Çünkü her zaman iddialı bir şekilde söylediğim gibi Türk Mutfağının gerçek temsilcileri saygıdeğer kadınlarımız olmalıdır.

        DEĞİŞİME AYAK UYDURMAK

        Son yıllarda Fastfood çılgınlığıyla kan kaybeden esnaf lokantalarımızın yaşadığı sıkıntı ve sorunlarını sık sık dile getirme ve çare arayışları içerisinde olduğumuzu bir çok platformda teşkilatın yöneticileri olarak ele alıyorduk. Ancak süreç esnafı kesimini ciddi olarak etkiledi ve değişen dünya ve de gelişen uygarlık ile birlikte insanlarda da belli bir oranda damak zevki gelişti. Fastfood’un pratik ama leziz olmayan tek tip menülerinden sıkılan bireyler, yine ve yeniden ev yemeklerine yöneldiğini kesinlikle söyleyebiliriz.

        İşte bu değişim ve dönüşümü bizler de çok iyi bir şekilde değerlendirmeli ve esen bu rüzgarı yelkenlerimize iyice doldurmalıyız. Yapılan bir araştırmaya göre ev dışı harcamalarda gıda harcamaları büyük bir paya sahip. Bu harcamaların içerisinde ise yüzde 56 ile lokanta ve fastfood zincirleri en büyük payı oluşturuyor. Bu oranlara bakıldığında bu zincirlerde yıllık kişi başı harcamanın 253 lira olduğu ortaya çıkıyor ki bu rakam nüfus ile çarpıldığında sektörün pazar büyüklüğünün yaklaşık 19 milyar TL olduğu gözüküyor.

        Sektörün yıllık ortalama yüzde 12,5 büyüdüğünü varsayarsak, pazarın; 2023 vizyonunu kendine hedef koymuş Türkiye için bu tarihe kadar 49 milyar liraya ulaşabileceğini söyleyebiliriz. Böyle bir pazarda bu sektörün temsilcileri olarak çok şanslıyız. Ancak bir o kadar da mesleğimizin ve mutfağımızın değerlerine sahip çıkmalı ve kendimizi günün gelişmelerine göre eğitmeliyiz.

        DESTEK ÇOK ÖNEMLİ

        Bu ümit veren gelecek için en önemli değerin sektörümüzdeki gençlerimiz olduğunu var sayarsak Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr M. Emin Karahan ve bölüm başkanı Prof. Dr Hamparsun Hampikyan ve çok değerli dostum sektörümüzün içinden yetişmiş, öğretim görevlisi usta şef Esat Özata’nın gençlerimizin bu etkinliğine ve onların başarılı ustalar olarak yetişmelerine verdikleri desteğin önemi daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

        Gastronomi Topluluğunun temsilcisi tüm gençlerimizin mesleğimizin geleceğinde düşledikleri hayallerinin gerçekleşmesini diliyorum. Geçtiğimiz günlerde mesleğimiz ve sektörümüzün gelişimi ve eğitim seferberliği için güçlerimizi birleştirdiğimiz Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Gökhan Tufan ve başta Uşak olmak üzere ve de tüm katılımcı ekibine teşekkürlerimi ve şükranlarımı iletiyorum. Sevgiyle kalın, ağız tadıyla kalın...

        Diğer Yazılar