Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Karne hediyesi olarak drone istemek çok moda. Amerika’da da Noel hediye listelerinin tepesine yerleşmiş. Fakat günün birinde bunlar çoğalınca havadaki trafik nasıl düzenlenecek, orası meçhul. Tepeden kamerayla gözetlenmekten huylananlar var. ABD’de adamın biri “Hava sahamı işgal ediyor” diyerek vurdu tekini. Fransa da nükleer santralların üzerinde uçan drone’ların esrarını çözmeye çalışıyor

        Karne, yılbaşı hediye listelerine girdi ama drone dediğin oyuncak değil. Gayet ciddi işlerde kullanılıyor. Meselâ Fenerbahçe antrenmanlarında drone ile kameralı takip yapılıyormuş. Oyuncuların performansı havadan kayıtla arşivlenecekmiş. Sonra Martha Stewart da çocuk değil ama yaşam tarzı kraliçeliğine uygun şekilde bir drone-sever. Geçen yaz TIME Dergisi’ne yazdığı makalede drone’lara aşkını ilân etti.

        Tüketiciye dönük insansız hava araçlarını kastediyorum ama küçücük uçucu cisimlerin içine zaten insan sığmayacağı için İHA diyesim gelmiyor, “drone” diyorum. Yerli alışveriş literatürüne de drone şeklinde girmiş bulunuyor. Eski model uçaklara göre bunları uçurması daha kolay, kameraları sayesinde de yaratıcı ya da muzır işlerde kullanmaya pek müsait.

        Martha Stewart tabii ki yaratıcı kullanıma kafa çalıştıranlardan. Doğum gününde “Parrot AR Drone 2.0” hediye etmişler, o da iPad’ine yüklediği uygulamayla nefis görüntüler almış havadan. “Çevremdeki yüzey şekilleri o kadar farklı görünüyordu ki, geçmiş zaman mimarlarının hava fotoğrafı olmadan nasıl da harikalar yarattığını düşündüm. Çin Seddi’ni nasıl yapmışlar. 14. Louis zamanında drone’lar olsaydı Versailles kimbilir nasıl daha da muhteşem olurdu” diye yazıyor. Bedford’daki çiftliğinin geniş arazisini köşe bucak görüntülemiş havadan. Böylece gelecekle ilgili yeni tasarım planları yapabilecekmiş. Ne mutlu!

        Ama drone’lar şöhret sahibi herkesi o kadar mutlu etmiyor. Özellikle de özel hayatın korunması konusunda. Paparazzilerin işi ne kadar kolaylaşır düşünsenize. Sal drone’u Beverly Hills’te malikânenin üstüne, gelsin videolar, fotoğraflar. Kim Kardashian’ın kocası Kanye West’in drone korkusu ise mahremiyet kaygısının da ötesinde. Adam diyor ki; “Ya paparazzinin biri bizi çekmek isterse, kızım yüzerken drone havuza düşerse, elektrik çarparsa...”

        Sadece mahremiyeti ihlal tehlikesi değil, hayati tehlike de var yani West’in fikrince. Aslında West’in özelinde düşündüğü tehlikenin çok genel boyutları var.

        Mesela son günlerde Fransa’daki nükleer santralların üzerinde uçan esrarengiz drone’lar hükümeti alarma geçirdi. Nükleer karşıtı çevrecilerin işi mi, yoksa terörist tehdit mi henüz belirsiz. Model uçak meraklısı 3 genç tutuklandı bu yüzden. Greenpeace’in de işine geldi, “Terör saldırısı olabilir, reaktörler kapatılsın” diyor. Fransa’da elektrik tüketiminin yüzde 80’i nükleer santrallardan karşılanıyor. Kapat kapatabilirsen.

        Olası bir drone saldırısının ille terörle bağlantılı olması da gerekmiyor. Şu vaka da kayıtlara geçti; ABD’de bir kadın drone saldırısında yaralandı. Eski sevgili işi olabilir denildi, başka bilgi de gelmedi.

        Özel hayata düşkün olmak için ille de şöhret olmak gerekmiyor. Drone’ların özel mülkün dokunulmazlığını ihlal ettiğini savunanlar var ABD’de. Geçenlerde New Jersey’de bir adam evinin üstünde uçanı vurdu ve yasa dışı silah kullanımından tutuklandı. İşte size bir hukuk meselesi. Uçuranın hakkı mı üstün, vuranın mı? Hukukçulara göre mülkiyet hakkı tartışmalı, çünkü araziye sahip olmak hava sahasını da sahiplenmek için yeterli değil.

        TEHLİKELİ YAKINLAŞMA

        Fakat hava sahası açısından çok daha büyük bir sorun geçen hafta New York JFK Havalimanı yakınında yaşandı. Hem de peşpeşe. Pilotlar iniş ve kalkışta drone’ların görüş alanı içine girdiğini açıkladılar. Hele bir tanesinin, Delta uçağının kanadını 2-3 metre sıyırarak geçtiği bildirildi. Uçuş güvenliğini tehdit eden bu acil durum nedeniyle FBI ve Federal Havacılık Dairesi (FAA) soruşturma açtı. Uzmanlara göre drone’ların iniş veya kalkışta uçak motoruna girmesi bir felaketle sonuçlanabilir.

        Aslında FAA’nın drone uçuşları için de kuralları var. 25 kilo ve altındaki drone’lar için verilen maksimum uçuş yüksekliği 120 metre. Ancak pilotların çok daha yüksek irtifada gördüğü söyleniyor. Bir havaalanına 8 km mesafede uçurulacağı zaman da kontrol kulesine bildirmek gerekiyor. (Uçaklar bir yana, 25 kiloluk bir cisim 120 metreden ya bir insanın kafasına düşerse!) Ancak artık bu kurallar yeterli olmadığı için daha sıkı bir düzenleme geliyor. Wall Street Journal’ın ele geçirdiği taslağa göre ancak pilot brövesi olanlar ticari drone kullanabilecek ve gece uçuşu yasaklanacak. Noel hediyesine uygun düşmeyecek kadar zorlu kurallar.

        Karne hediyesi olarak drone’a gelince; bilgisayar oyunu başından kaldırıp sokağa çıkarması bakımından yeğenime iyi gelir diye düşünüyorum.

        Diğer Yazılar