Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün 17 bin anne daha göz yaşı dökecek, çünkü 17 bin çocuk henüz 5 yaşını göremeden bu dünyadan göçecek. Ve bu ölümlerin hepsi önlenebilir ölümler olacak. Ve ilk akla gelenin aksine bu ölümlerin büyük çoğunluğu kırsalda değil, kentte olacak. Gökdelenlerin, devasa alışveriş merkezlerinin ardına savrulmuş, en temel sağlık koşullarından, altyapıdan, gıda ve temiz su kaynaklarından mahrum yoksul gecekondu mahallelerinde olacak.

        Save The Children örgütünün yayınladığı Annelik Endeksi’ne derinden bakarsanız, dünyada yoksul anne ve çocukların manzarası bu. Yok, üstünkörü bakarsanız, dünyada en anne olunası ülke Norveç, en kötüsü Somali. Bütün mutluluk, refah, eşitlik, şeffaflık endekslerinde Norveç birinci çıktığına göre anne ve çocuklar için cennet olması zaten kaçınılmaz. Fakat gazete haberlerindeki başlık bu: “Anne olmak için en iyi ülke Norveç...” Norveç’i tabii ki, Finlandiya, İzlanda, Danimarka ve İsveç izliyor. Türkiye’nin durumu orta karar; 65’inci sırada.

        Peki ya iç savaşla insanların öğütüldüğü Somali? Endekste ondan önceki, Kongo, Mali, Nijer, Gambia, Çad, Haiti, Nijerya ve Afganistan’a varıncaya kadar onlarca ülke. İşte o ülkelerde, henüz 5 varamamış 17 bin çocuk ölüyor her gün. İlk 10’daki ülkelerde her 290 kadından biri beş yaş altı çocuğunu kaybediyor. Sondaki 10 ülkede, her sekiz kadından biri.

        ZENGİNİN UÇURUMU

        Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın katkısıyla hazırlanan 16. Annelik Endeksi raporunun başlığı “Kentsel Dezavantaj”. Hızla kentleşen dünyada, kent hayatının en alt katmanlarında kalan annelerin varoşlarda verdiği savaş anlatılıyor. “Gökdelenler ve alışveriş merkezlerinin de bulunduğu kentlerde, önlenebilir çocuk ölümleri artıyor. Hayat kurtaracak sağlık hizmetleri bir taş atımı ötede olabilir ama yoksul anneler ve çocukları o hizmetlere asla ulaşamıyor” diyor rapor.

        179 ülkeyi kapsayan endeksin kriterleri; anne ve bebek ölümü oranları, çocukların eğitim süresi, milli gelir ve kadınların meclisteki oranı. Kent yoksulları ile zenginleri arasındaki uçurumun analizi, hazin sonuçlar veriyor. Kalkınmakta olan ülkelerin çoğunda yoksul kent çocukları, zengin kent çocuklarına oranla iki kat ölüm riskiyle karşı karşıya. Bangladeş, Kamboçya, Hindistan, Kenya, Peru, Vietnam’da üç katına çıkıyor. Hatta bazı ülkelerde beş katını aşıyor. Kent yoksullarının nüfusu kabarık mı kabarık. Tarihte ilk kez insanlığın yarısından fazlası kent yerleşimlerinde yaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminine göre dünya gecekondu nüfusu 1 milyara dayanmış bulunuyor. Dakka’nın köprü altlarında, Rio’nun teneke mahallelerinde, bataklık üstü evlerde, Yeni Delhi’nin demiryolu kenarlarında yaşayanlar da o nüfusa dahil. Barınma, beslenme ve türlü temel hizmetten mahrum yaşadıkları hayat kaotik ve tehlikeli. Dünyada anneliğin en zor olduğu yerler de oraları. Hamilelikler erken, hastalıklar kapıda, önleyici sağlık hizmetleri hak getire. Çocuklara aşı yok, vitamin yok, içecek temiz su bile yok.

        Zengin ve yoksul uçurumunun en derin olduğu kentler, Delhi, Dakka ve Port au Prince. Bu başkentlerde yoksul çocuklar yetersiz ötesi beslenemiyor. Kent yoksulu anne ve çocukların çıkmazı sadece açlık ve hastalık değil. Şiddet ve cinsel saldırı da daima bir adım ötelerinde. Rapora göre Manila ve Addis Ababa, hükümetlerin uyguladığı başarılı sosyal politikalar sayesinde kent yoksulluğunun belini bir ölçüde kırmış durumdalar. Sağlık hizmetleri ve doğum kontrolüyle anne ve bebek ölümleri azalmış. Bir ülkenin zenginliği, anne ve çocuk mutluluğunun garantisi de değil. Washington çok çarpıcı bir örnek. Amerikan başkentinin de zengin yoksul uçurumu çok derin. Çünkü zenginliğini insana yatırıma dönüştürmekte geri kalıyor. Örneğin kişi başına 102 bin dolar milli gelirle Norveç, zenginliğini anne ve çocukla ilgili yatırımlara yönlendirdiği için birinci sırada. ABD ise 53 bin 470 dolarlık milli gelire rağmen 33’üncü sırada. 1800’de 1 anne ölüm oranıyla bütün gelişmiş ülkelerin gerisinde. Dünyanın en zengin 24 başkenti arasında Washington, en yüksek bebek ölüm oranına sahip; binde 7.9. Tokyo ve Stockholm’deki rakamın üç katı. Türkiye’deki oran ise binde 19.2. Gerisini hesap edin.yaşına

        Diğer Yazılar