Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bazı Nazi toplama kamplarının girişindeki o yazıyı bilirsiniz; Arbeit macht frei! Yani çalışmak özgürleştirir. Sırf Auschwitz’de, Sachsenhausen’de hâlâ yazılı durduğu için lânetli bir deyiş gibi gelir. Alman Nasyonel Sosyalistler, 1840’larda ortaya çıkan bu kavramı neden benimsemiş, kendileriyle hangi alakayı kurmuş, neden düstur edinmiştir, pek bilinmez.

        Naziler kullanmamış olsa, pekâlâ genelgeçer doğru kabul edilebilir. Ancak şimdi İsviçre’de yeni bir anlayış doğuyor: “Çalışmak zorunda olmamak özgürleştirir!” Bu yaz yapılacak referandumun temel felsefesi böyle özetlenebilir.

        Malûm İsviçre’de, federal ve kantonlar düzeyinde sivil inisiyatifler aracılığıyla anayasa ve yasaları değiştirmek siyasi bir haktır. Bunun adı da doğrudan demokrasidir. Herhangi bir konuda inisiyatif halk oyuna sunulur, kabul edilirse yeni yasal düzenleme getirilir. Mesela yeni minarelerin inşası, referandumla yasaklanmıştır. Her yıl 8-10 referandum yapılır. Çoğu da sadece İsviçrelileri ilgilendirir.

        Ama bu yazın gündemindeki oylama öyle değil. Çocuklar dahil her vatandaşa “insanın varoluş onuruna yakışır” temel gelir sağlanmasını öngören inisiyatif referanduma sunulacak. Devlet bu parayı, zengin yoksul istisnasız her bireye kayıtsız şartsız ve eşit verecek. Ek gelir değil, temel geçim kaynağı olacak. Halkın önüne konulacak Anayasa değişiklik metni, ödenecek miktarı içermiyor. İnsanın onurlu bir yaşam sürmesi için ne kadar paraya ihtiyaç duyduğu, ileride yine demokratik yolla belirlenecek. Ancak önerilen rakam ayda kişi başına 2500 frank (1500 Euro) düzeyinde. Çocuklar ve emekliler daha düşük ücret alacak. Hesaba göre yılda 200 milyar franklık bir fon gerekecek. Kaynak da mevcut; kalem kalem yazılmış inisiyatif metnine.

        Şimdi bu proje Thomas More’un Ütopya’sındaki gibi bir ütopya mı, sosyal devlet romantizmi mi? Yoksa gerçekten, sınıfsız toplum olmasa bile toplumsal adalet çıkar mı bu maceradan? Parayı alan ense yapmaya kalkarsa, kim çalışır? 126 bin imzalı inisiyatifin temelinde çok hümanist ve iyimser bir felsefe yatıyor: “Eğer bireyin varoluşu yaptığı işe bağlı değilse, o zaman her birey kaygı duymadan çalışır, daha üretken olur. Herkes kendisine en uygun işte çalışır ve yaratıcılığı, verimliliği artar.” Yani, insanın işini kaybetme korkusu olmadığı takdirde özgürleşeceği, zorunlu olmadığı halde, özgür bir tercihle çalışma yolunu seçeceği varsayılıyor. Ayrıca büyük çoğunluğun 2500 franktan daha fazlasını kazanmak isteyeceği belirtiliyor ve “Çalışmanın türleri vardır. Ev işi gibi görünmeyen emek de bir iştir” diye ekleniyor. Bir de anketlere göre insanların çoğu, “Lotodan para çıksa bile çalışmaya devam ederim” diyormuş. Ona güveniyorlar.

        ‘İNSAN TEMBELDİR’

        Ama herkes böyle düşünmüyor. Projeyi eleştirenlere göre temelde tembel bir varlık olan insanoğlu, mecbur kalmazsa hayatta çalışmaz, çünkü hiçbir iş yeterince çekici değildir. İsviçre’deki bu tartışma doğal olarak Almanya’ya da yansıyor. İsviçre’de kabul görüp gerçek olursa, konu Almanya’da da gündem olur düşüncesiyle. İş dünyasından 2 önemli isim inisiyatifi destekliyor. Kozmetik zinciri dm’nin patronu “Ekonominin görevi çalışan insanı özgürleştirmektir” diyor. Telekom’un başkanı da aynı fikirde. Ancak siyaset karşı çıkıyor. İktidardaki CDU, “İşsizliği değil, istihdamı teşvik etmek gerekir” diyor, ortağı SPD ve sendikalar da “Çalışmak değerini kaybeder” fikrinde. Sadece Yeşiller ve Sol Parti destekliyor.

        Sadece İsviçre değil Finlandiya örneği de yolda. Bu yıl karara bağlanacak pilot proje 2017’de başlatılacak. Gerçi daha mütevazi; konuşulan rakam vatandaşa ayda 800 Euro. Hollanda’da ise kent bazında pilot projeler 2016 itibarıyla başladı. Maastricht, Utrecht ve Groningen’de seçilmiş gruplara ayda 900 Euro ödenecek. Hazır maaş insanı özgürleştirir mi, yoksa tembel mi yapar Hollanda deneyi ele verecek.

        İsviçre referandumuna gelince, muhtemelen bu yaz kabul görmeyecek. Orta ya da uzun vadede bir başka bahara kalacak. Malum; ya parayı gören göçmen akın ederse korkusu

        Diğer Yazılar