Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Jennifer Aniston, Huffington Post’a bir makale yazdı. Magazin medyasında “Hamilelik isyanı” gibi başlıklarla çıktı. Ama isyanın ötesinde, kadınları didik didik eden tabloid basına yönelik bir manifestoydu yazdığı. Peki o manifestoyu sadece “selülitperver” magazinciler mi hak ediyor?

        Evet ikisi de çocuksuz ve Avrupa’nın en güçlü kadınları. Merkel ile May’den söz ediyorum. Almanya ve İngiltere başbakanlarını kıyaslayan yüzlerce satır yazıldı, çizildi. Öne çıkan ortak nokta ikisinin de çocuksuz olmasıydı. Dünya üzerinde herhangi iki erkek lideri, çocuksuz oldukları için kıyaslayan bir metin var mı, bilmiyorum.

        Aslında yine de insaflı davrandılar; çocuksuzluklarına pek çemkiren olmadı. Theresa May’in başbakanlık yarışındaki rakibi Enerji Bakanı Andrea Leadsom hariç tabii. Kadın dedi ki: “Muhtemelen yeğenleri vardır. Fakat benim çocuklarım var. İleride onların da çocukları olacak ve İngiltere geleceğinin doğrudan parçası olacaklar...” Ve kendi başını yedi. Bu annelik sataşmasına gelen tepkiler üzerine Leadsom yarıştan çekildi ve May başbakan oldu.

        Aynısı yıllar önce Merkel’in de başına gelmişti. Aile Bakanı olduğu dönemde “Anne olmayan kadın aileden, çocuklarla kariyer yapmaya çalışan kadının derdinden ne anlar” içerikli saldırılara maruz kalmıştı. Üstelik bunu söyleyenlerden biri de yine kadındı. Eski Başbakan Schröder’in karısı Doris Köpf!

        Başbakanlıkta geçen 11 yılda da Merkel’i çocuksuzluk üzerinden vurmaya çalışanlar oldu. Meclis’te bile. Eşcinsel evlilik tartışması sırasında “Evlilik kadın ile erkek arasında olur ve üremeyle sonuçlanır” sözü üzerine muhalefet sıralarından bir vekil, “Peki ya Başbakan?” diye seslenince büyük skandal kopmuştu.

        Son olarak da Avusturyalı bir siyasetçi şu saçma cümleleri kurdu: “Merkel çocuksuz olduğu için bu kadar göçmeni almaya çalışıyor. Doğmamış oğullarını doğudan ithal ediyor...”

        Jennifer Aniston’ın magazin medyasına yönelik salvolarına tamamlayıcı unsur olsun diye yazıyorum bunları. Evrensel olarak ana akım ciddi medyanın da, satır aralarında magazincilerden geri kalmadığını anlatmak için.

        BEBEK NE ZAMAN?

        Aniston, bikinili paparazzi fotoğraflarındaki hafif çıkık göbeği üzerinden uydurulan hamilelik haberlerine dellenerek Huffington Post’ta bir yazı kaleme aldı. Gazetecilik adı altında kadın bedenlerinin, medeni hallerinin, ‘ne zaman doğuracak’ meselesinin takibe alınmasından artık bezdiğini yazdı.

        Brad Pitt tarafından Angelina Jolie uğruna terk edildiğinden beri acilen yeni koca arayan ve bebek özlemiyle yanıp tutuşan acınası bir yaratık gibi görüldüğü için haklı tabii. Geçen yıl Justin Theroux ile evlendi; şimdi de bebek var mı, o kovalanıyor.

        Haklı ama yazının bütünü bireysel bir yakınma değil, kadınlar adına manifesto niteliği taşıyor. 47 yaşında harika bir güzellikle kaleme alındığı için, empati bakımından da önem kazanıyor.

        Jennifer Aniston kocası Justin Theroux’yla hafif göbekli yakalandı ya, bütün mesele bundan koptu.

        Jen diyor ki;

        “Magazin basınındaki kadına bakış açısı, kadına yönelik genelgeçer değer yargılarını yansıtıyor. Kadınlar evli ve çocuklu değilse, eksik kalmış, başarısız ve mutsuz varlıklar olarak görülüyor. Biz eşli ya da eşsiz, çocuklu ya da çocuksuz bir bütünüz. Tamamlanmak için evlenmek, çocuk yapmak zorunda değiliz. Günün birinde anne olabilirim ama kendimi eksik hissettiğim için değil. Vücudumuz söz konusuysa neyin güzel olduğuna da biz karar veririz. Siz dedikodu basını kadını nesneleştirip insani niteliğinden çıkararak genç kızlara ‘Sıkı, ince bir vücudun yoksa, dergi kapaklarındaki top modeller gibi değilsin, bir hiçsin’ demek istiyorsunuz. Ünlülerle ilgili haberleri sadece fiziksel görünüm üzerine kurgulayıp spekülasyon yarışına giriyorsunuz: Hamile mi? Yemeği fazla mı kaçırıyor? Kendini saldı mı? Kamera şurasında kusur yakalamış, yoksa evliliği sallantıda mı?”

        Evet, Amerikan medyasının bizim magazin âleminden farkı, selülitlere pek takmıyor olması. Biz ise hiçbir yazı üç-beş selülit keşfi olmadan kapatmıyoruz. Göbekbebek meselesi ise karbon kopya.

        Bunları yazarken Jennifer Aniston da arz-talep meselesinin farkında elbette “Belki günün birinde insanlar bu saçmalıkları almaktan vazgeçerse, tabloidler de kadınlara daha farklı, insani bir gözle bakabilir” diyor. Doğru söylüyor. Bu arada hamile değilmiş, onu da belirtiyor.

        Diğer Yazılar