Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        California’daki bir enstitüde bilim insanları fareleri gençleştirip ömürlerini uzatmayı başardılar. Evet yine farelere müjde! Yaşlanmanın tersine çevrilebileceği kanıtlandı ama gen terapisiyle yapılan deneyin insanlar üzerinde uygulanmasına 10 yıl var.

        Ebedi gençlikten tutun da kansere kesin çözüme kadar insan sağlığını ilgilendiren çoğu bilim haberi deja vu duygusu uyandırıyor. Çünkü satır aralarında hep şu cümle geçiyor; “İnsanlar üzerinde deneyler ancak 10 yıl sonra başlayabilir...” Derdine deva müjdesi verilenler hep fareler oluyor. Obeziteden diyabete, kellikten körlüğe, Parkinson’dan lösemiye, farelerin her derdine çare bulunuyor. Aramızda 300 genlik fark bulunan fareleri önce hasta edip sonra iyileştiriyorlar laboratuvarlarda.

        2008’de hayata veda eden Amerikalı doktor Judah Folkman yıllar önce açık açık söylemişti: ‘‘Eğer kansere yakalandıysanız ve aynı zamanda fareyseniz sizi iyileştirebilirim...’’ demişti. Doktorun anjiyogenez çalışmalarının ürünü olan “anjiostatin ve endostatin” proteinlerinin kanserli tümörde büyümeyi durdurduğu haberi Amerikan basınında bomba gibi patlamıştı.

        “Bugün fareleri iyileştirdiler, yarın da bizi iyileştirecekler” kıvamına gelmişti bilim haberleri. Hatta çifte sarmalın kaşifi Dr. James Watson, “Judah, 2 yıl içinde kanseri yok edecek” diye yazmıştı New York Times’ta. Ama bizzat Dr. Folkman, bulduğu yöntemle kanserin sadece ve sadece kontrol altına alınabileceğini açıklamıştı. Nitekim bugün birçok anjiyogenik ilaç kullanılıyor onkolojide.

        REKLAM

        Yine bir deja vu duygusuyla hatırladım Folkman tartışmasını. Yeni haber California’daki Salk Enstitüsü’nden. Juan Carlos Izpisua Belmonte liderliğindeki ekip, genomu yeniden programlama yöntemiyle fareleri gençleştirmeyi ve ömürlerini uzatmayı başarmış. Japon Shinya Yamanaka’nın geliştirdiği, deri hücrelerini 4 genin yardımıyla kök hücreye dönüştürme tekniğini kullanmışlar. “iPS” denilen bu kök hücreler çoğalma ve vücutta her tip hücreye dönüşerek gelişme yeteneğine sahip. Yedek organ deneylerinde kullanılan bu teknik ilk kez hücrelerin biyolojik saatini geri çevirmek amacıyla uygulanmış.

        YİNE 10 YIL

        Sağlıklı farelerle erken yaşlandırılan fareler üzerinde yapılmış deney. Hasta fareler arasında tedavi uygulanan grupta gençleşme başlamış, omurgalar dikleşmiş, kalp sağlığı düzelmiş, yara bereleri daha çabuk iyileşmiş ve yüzde 30 daha uzun yaşamışlar. Erken yaşlandırılmayan sağlıklı farelerde de işe yaramış gen terapisi. Organ fonksiyonlarında iyileşme görülmüş. Daha önceki deneylerde ise “iPS” hücrelerinin organizmada gerekli işlevi üstlenemediği görülmüş, deney hayvanları sağ çıkamamış. Ayrıca gen terapisinde kanser riski de cabası.

        Tamam fareler gençleşmiş de, bizim ne işimize yarayacak? Ekip başı Belmonte diyor ki; “Çalışmamız, yaşlanmanın ille de belli bir yönde gitmesinin şart olmadığını gösteriyor. Çok dikkatli müdahalelerle belki de yaşlanmayı tersine çevirebiliriz.” Ama tabii en başa değil, belli bir zaman dilimine.

        Araştırmacılar aynı deneyin insan organizmasında denenmesinin daha komplike olduğunu söylüyor ve yine aynı klişe cümle çıkıyor karşımıza: “İnsanlar üzerindeki klinik deneyler 10 yıl sonra başlayabilir...”

        Bu gençleştirme deneyi bağlamında tabii bir de ölümsüzlük meselesi var. Yaşlılık araştırması yapan uzmanların insanoğluna biçtiği maksimum ömür 120 yıl. Fareleri gençleştiren ekip de “ebedi gençlik” peşinde değil. “Ölümsüzlük söz konusu olunca, bir yerde mutlaka sınırlara toslarız. Hedefimiz uzun ve aynı zamanda sağlıklı bir yaşam” diyorlar.

        REKLAM

        Sağlıklı yaşam demişken, farelerin katiyen dahil olmadığı harika bir araştırmaya rastladım. On yıl beklemeye gerek yok, tamamen insanlara dair. Konu: Fin hamamının sağlığa faydaları. 5.5 milyonluk Finlandiya nüfusunun 2-3 milyonu sauna müdavimi. Haliyle araştırmışlar terleme ve gevşemenin etkilerini. Tam 20 yıl süren bu araştırmaya göre, haftada 4-7 kez saunaya giden 42-60 yaş arası erkeklerde demans riskinin yüzde 66 azaldığı tespit edilmiş. Alzheimer riski yüzde 65 azalmış. Daha önceki araştırmalarda saunanın kalpdamar hastalıklarını azalttığı sonucuna varıldığı için Finlandiyalı uzmanların hipotezi şu: Sağlıklı bir kalp, beyin üzerinde olumlu etki yapar, böylece ileri yaşlarda bunama riski de azalır. Kimbilir belki bizim hamamlar da aynı etkiyi yapıyordur.

        Diğer Yazılar