Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Parlamenter sistemi de oyladığımız referandum gününde, işte size dünyanın en oynak meclisinin portresi. İtalya Parlamentosu’nun rüzgar güllerinden bir demet.

        İtalya’da toplam kaç siyasi parti, ya da siyasal ittifak platformu bulunduğunu söylemek an itibarıyla zor. Çünkü gazete basılana kadar yeni partiler kurulmuş ya da gül gibi ittifaklar bozulmuş olabilir. Parlamento adeta yaşayan bir organizma. En son La Repubblica saymış, Meclis’te 18 ayrı fraksiyon çıkmış ki, 2013’teki seçime bunların sadece 4’ü katılmıştı. Yani parti sayısı muğlak, her an değişebilir.

        Ancak dünyanın en hızlı, en çevik milletvekillerinin İtalya’da bulunduğu kesin. Şu rakam da kesin; sadece son yasama döneminde 630 sandalyeli parlamentoda tam 181 vekil partisini bırakıp, diğer gruplara sıçramış. Bazı vekiller fazla mekik dokuğu için bu gidiş-gelişlerin sayısı 255’i bulmuş.

        İtalyan siyaseti öyle oynak ki, bizim siyasi tarihimize geçen Güneş Motel pazarlıkları ne kelime! Malûm, 1977’de kurulan o milletvekili pazarı neticesinde 11 vekil CHP’ye transfer edilmiş ve Milliyetçi Cephe hükümeti düşürülmüştü. Sonrasında Ecevit’in kurduğu hükümet, “Güneş Motel Hükümeti, ülkeyi 12 Eylül darbesine götürdü” iddiasıyla son referandum tartışmalarında yeniden gündeme geldi. Yani 40 yıllık o sayfa hiç unutulmadı.

        Oysa İtalya biteviye Güneş Motel hayatı yaşıyor. Meclis’teki başdöndürücü trafikten sadece iki örnek vermek gerekirse; Sol parti SI-SEL, yasama döneminin başından bu yana tam 32 vekil kaybetti, 8 yeni vekil kazandı. İktidardaki sosyalist Demokrat Parti PD’ye 24 yeni giriş ama 30 çıkış oldu.

        “Rüzgargülü” milletvekilleri arasında nam salmış olanlar var: Stefano Quintarelli, Ivan Catalano ve Adriano Zaccagnini. Quintarelli, “Yurttaş ve Yenilikçiler” (CI) partisinden ayrıldı, döndü, bir daha ayrıldı, en son yine döndü. Catalano, “Beş Yıldız” protesto hareketinden iki kez ayrılıp iki kez geri manevra yaptı. Zaccagnini ise “Beş Yıldız”dan “Karma Fraksiyon”a geçti - ki grupsuz kalan bütün vekillerin toplandığı ama yine de aralarında küçük gruplara ayrıldıklarını bir fraksiyon bu -sonra ayrılıp Sol Parti’ye gitti, yeniden “Karma”ya döndü, yine duramadı yeni kurulan “1. Madde” adlı grupta aldı soluğu.

        GENLERİNDE VAR

        Parlamentonun Senato kanadı da geri kalmadı; son seçimden bu yana 315 üyenin 131’i parti değiştirdi. Gidiş-gelişlerin toplamı 195’i buldu. Bu senatörler arasında da Luigi Compagna’nın çok seçkin bir yeri var. “Rüzgargülü” özelliği babasından miras kalmış. Baba Francesco Compagna sağ ve sol partiler arasında gidip gelirken bakanlık koltuğunu da korumayı başarmıştı! Oğlu Luigi ise fırıldaklık sanatını mükemmelleştirdi; Cumhuriyetçilerden liberallere, liberal demokratlardan sosyalistlere,oradan “Cumhuriyet için Demokratik Birlik” partisine, sonra sosyalistlere ve Berlusconi’nin partisi Forza Italia’ya savrulan Luigi Compagna, 2013’te bu partiden Senato’ya girmiş olmakla birlikte, 6 kez daha parti değiştirdi.

        Peki İtalyan siyasetindeki bu tuhaf trafiğin nedeni ne? Diyelim ki bir vekil, seçim bölgesindeki altyapı işleri ya da turizm teşviki için partisinden yeterli destek bulamı- yor, hemen oy mevcudu bulduğu gruba zıplıyor. Tabii eşine dostuna kıyak iş bulmak, ev kredisini sıfırlamak ya da yat almak için mekik dokuyanlar da var.

        Bir de daha makro yolsuzlukların karıştığı skandal pazarlıklar var. Mesela devlet nişanı taşıyan Senatör Antonio Razzi ile partili arkadaşı Domenico Scilipoti’nin ortalığa saçılan pazarlık görüntüsü gibi. Düşünün bu iki senatör, siyasetteki yolsuzluk bataklığını kurutan ünlü “Temiz Eller” savcısı Antonio di Pietro’nun kurduğu “İtalya’nın Değerleri” partisinin üyesi. Ancak yakalandıkları görüntüde Razzi, Scilipoti’yi partiden ayrılıp Forza Italia’ya geçmeye ikna çabasında. Bu rezalet, Berlusconi’nin başbakan olduğu dönemde yaşanıyor. Ve pazarlığın amacı da, yolsuzlukla suçlanan Berlusconi’yi güven oylamasında kurtarmak.

        Razzi arkadaşına diyor ki; “Berlusconi bize 1 milyon atar. Yok eğer hükümet düşerse erken seçim olur, emeklilik hakkımızı kaybederiz. Zaten parlamento gangster dolu. Neden biz de kendimizi düşünmeyelim?” Böylece iki kafadar parti değiştirip Berlusconi’yi kurtarıyorlar. Ama bir yere kadar.

        2013 yılına gelindiğinde Berlusconi, Mediaset medya imparatorluğundaki vergi yolsuzluğundan ötürü aldığı mahkûmiyet sonrası oyçokluğuyla Senato’dan ihraç ediliyor.

        Diğer Yazılar