Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Almanya’da entegrasyona dair yeni potansiyeller” başlıklı araştırmayı okuyunca insan ilk şu izlenime kapılıyor: Almanya’daki Türklerin asimilasyonu bakımından “sıkıntı yok”. Çünkü değil asimile olmak, entegrasyonları bile zayıf.

        İnsan potansiyeli söz konusu olunca “entegrasyon” zarif bir sözcük değil. Makinemsi bir tat bırakıyor. Onun için “uyum” diyelim.

        Berlin Enstitüsü’nün göçmen araştırmasına göre Almanya’da topluma en az uyum sağlayan yabancılar, Türkler. Çünkü onlar hâlâ, “misafir işçi” garabetinin ceremesini çekiyor. O siyaset bugün terk edilmiş olsa da, etkisi kuşaklar boyu sürüyor.

        Genele bakınca, göçmenlerin performansı iyi, Almanya da “Kanada ve Yeni Zelanda gibi modern bir göç ülkesi oldu” deniliyor. Ülkede 7 milyon yabancı ve 8.6 milyon yabancı kökenli Alman vatandaşı yaşıyor. Yani her beş kişiden birinin göç hikâyesi var. Rapordaki tespitler parlak bir tablo çiziyor: OECD’ye göre Almanya göçmenlerin en az güçlükle karşılaştığı ülkelerden. Yabancı ülke diplomaları genelde kabul ediliyor, yabancı öğrenci sayısı rekor seviyede ve eğitimi bitirenler eskiye göre daha kolay iş bulabiliyor. Almanların göç olgusuna bakışı da değişmiş. Halk artık yabancı damarı kabullenmiş. Yabancı işgücü olmadan ekonominin dönmeyeceği iyice anlaşılmış. Ve nitelikli işgücü göçü artmış. Bu nedenle de araştırma başlığı “Yeni Potansiyeller”. 2005 verileriyle kıyaslanınca temel farklar göze çarpıyor. Göçmenler eğitim alanında giderek yerli halka yetişiyor. Genç kuşakta diplomalılar daha fazla. Hatta 2005’ten sonra gelen göçmenlerin eğitim başarısı Almanlardan bile daha yüksek. Akademisyen sayısı Alman ortalamasından fazla.

        Başarı yüksek de, Türklere gelince biraz düşük. Bilgi toplumunda katılımın en önemli kriteri eğitim ama Türklerde “Abitur” (Bakalorya) oranı yüzde 15 düzeyinde. Bu oran Almanya doğumlu Türklerde yüzde 25’e çıkıyor. Yine de yüzde 43’lük Almanya ortalamasının hayli altında. Rapordaki değerlendirme; “Göçmenlerin düşük eğitim seviyesi çocuklarına miras kalıyor.” Raporun iki yazarı “Kusur Alman eğitim sisteminde değil” diyerek, Uzakdoğu farkına işaret ediyor.

        Asyalı göçmen aileler eğitimsiz olsa bile çocukları kat kat başarı gösterip göçmen ortalamasının üstüne çıkıyor. Hatta bakalorya oranları Almanları geçiyor. Geliyoruz Türk kızlarına; diğer göçmen grupları arasında olmayan bir örnek çıkarıyorlar. Okulu bakalorya ile bitirme oranları Türk erkek öğrencilere göre daha yüksek. Oğlanlar tembellik ederken kızlar olgunluk sınavına asılıyor. Yine de çocuklar Alman eğitim sisteminde anne-babalarının eğitim açığını yeterince kapatamıyorlar. Kızlar uyumun galibi de oğlanlar biraz daha gayret etse belki farklı bir profil çıkacak.

        EVLENME-DOĞURMA

        Rapordaki tespite göre uyumdaki başarının esas nedeni hükümet politikaları değil, ekonomik göstergelerin iyiye gitmesi. Geçen yıllar içinde işsizlik önemli ölçüde geriledi, bundan Almanlar kadar göçmenler de yararlandı. Yine de geçmişteki siyasete serzenişler var: “50 yıl önce Türkiye ve Güney Avrupa’dan gelen işçilere ‘misafir’ muamelesi yapıldığı için uyum programı uygulanmadı. Bu ihmal sonucu eğitim açığı sonraki kuşaklarda da kendini gösteriyor. AB’den nitelikli işgücü geliyor. Bulgar ve Rumenler yüksek uyum gösteriyor. Ama İtalya, İspanya, Yunanistan ve Portekiz kökenli göçmenler hâlâ ‘misafir işçi’ kuşağının uyum problemleriyle savaşıyor.”

        Yukarıda dediğimin tam tersine, asimilasyon sınıfına girer mi bilmiyorum ama, Türk kadınları bir de az doğuruyor. Rapordaki genel tespit göçmenlerin giderek yerli halkla benzeştiği şeklinde. Göçmenler daha az doğuruyor, daha az evleniyor, daha sık boşanıyor. Aynı Almanlar gibi ve Almanlar buna “uyumun bir parçası” diyor. Ancak Türkiye’de doğurganlık hızı 2.07’yken Almanya’daki Türklerde bu oranın 1.8’e düşmesine “asimilasyon” diyecekler de çıkabilir. Alman kadınları için çocuk ortalaması ise 1.3. Neticede her ikisi de kalıcı nüfus sağlayacak rakamlar değil.

        Diğer Yazılar