Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        47 yıllık hayatım boyunca kim bilir kaç kez anneme “Anne ben büyüdüm...!” diyerek itiraz etmiş, hatta isyanları oynamışımdır. Evet büyüdüm. Sanki matah bir şeymiş gibi...

        Düşündüm de daha geçenlerde yine telefonda; “Anne ben büyüdüm.!” diyerek söylendim.

        Yetmedi kendisi ile yaklaşık bir hafta konuşmadım. İnat ettim aramadım.

        Tartıştığımız konuda haklı mıydım?

        Dayanamadı o aradı. Çünkü bilir ki benim domuzluğum tuttu mu tutar. Hele bir de haklı olduğuma inanmışsam.

        Annemle konuştuktan sonra kendi kendime düşündüm.

        Ya bir gün telefonuma gelen aramada “Annem” yazmazsa ya da aradığımda telefonu artık hiç açamazsa?

        İçimi tarif edilemez bir sıkıntı kapladı.

        TELEFONA SARILDIM

        Ben hiç annesiz kalmadım. Annemi arayıp da bulmadığım bir zaman dilimi hiç olmadı ki... Panik halinde yeniden telefona sarıldım ve bu defa bir bahane bulup onu ben aradım.

        Sesinde ki gerginliğin gittiğini duyunca rahatladım.

        Telefonda her zaman ki gibi yine beni hiç ilgilendirmeyen konulardan bahsederken bu defa onu sesizce, sabırla dinledim. Ona olan sevgimi belli edemediğim, doya doya sarılamadığım onunla daha fazla vakit geçirmediğim için kendi kendime içimden küfrettim. Ve yine aklımdan geçenleri ona söyleyemeden telefonu kapattım.

        Annem çok genç yaşta anne olmuş. Biz birlikte büyüdük sayılır. Belki de bu yüzden beni hep kızı değil de arkadaşı gibi gördü. O da benim için evin yaramaz kızı oldu. Halen daha da öyledir.

        BABASININ KIZI

        Çünkü ben ne kadar durgunsam, annem tam tersim cıvıl cıvıl ve bir o kadar da konuşkandır.

        Mesela nerede bir konser ya da seyehat vs., aklınıza sosyal aktivite olarak ne geliyorsa, ben daha olayı yeni duymuşken annem çoktan en ön sırada biletini almış olur.

        Ya da yurt dışından arayıp “Anne ne istersin?” diye sorduğumda aldığım yanıt değişmez, “Sen şimdi koyu renkli şeyler alırsın. Renkli, taşlı tuşlu ne varsa öyle şeyler al.”

        Ben ne kadar düz ve sade isem, annem bir o kadar karmaşık ve renkli bir kadındır. Sinemada annemin iki gözü iki çeşme ağlayarak seyrettiği filmlerden ben içim sıkılarak ya da gülerek çıkmışsam vay halime. “Seni nasıl bu kadar duygusuz doğurdum anlamıyorum. Babanın kızısın zaten.”

        Annem tatlı, duygusal bir balık iken babam gibi tipik bir terazi burcu olmam, onu hep kızdırmıştır.

        Anlayacağınız kendimi bildim bileli yıllardır zıt kız kardeşler gibi didişir dururuz canım annemle...

        Bugün Anneler Günü. Güzel annem, biliyorum sana seni sevdiğimi her fırsatta söylememi arzu ediyorsun. Hep seninle olmamı istiyorsun. Sensiz hiç bir yere gitmemi istemiyorsun. Bütün gün seninle çene çalayım, seni dinleyeyim istiyorsun. Ama ben büyüdüm! Ve seni çok seviyorum.

        Aksi mümkün mü?

        Anneler Günü’nüz kutlu olsun...

        Diğer Yazılar