Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tenisin şampiyonu Roger Federer’i reklamlarda karşımda görünce önce şaşırdım sonra da takdir ettim. Barilla reklamında Michelin yıldızlı şef Davide Oldani ile tenisin yıldızı Roger Federer’i bir araya getirmeyi kim akıl ettiyse harika bir iş çıkarmış. Davide Oldani ve Federer leziz bir domates soslu makarna yapmak için mutfağa girmişler. Ve iki ustanın yemek yapma yarışı... Reklam ve iletişim, ülke kültürüne özgü olduğunda elbette büyük etki yaratıyor. Bizim reklamcılar ne derler bilemem ama şahsen ben Barilla’nın yeni reklamına bayıldım.

        DÜNYA BİZİ İZLİYOR

        Zannetmeyin siyasetten bahsedeceğim. İşin o kısmı zaten gün be gün ortada. İnat ettim uzun süre siyasi konulara girmeyeceğim. Şimdi gelelim garip ama gerçekte olsa tüm dünyanın bizi izliyor olmasına. Nasıl mı?

        Medya Takip Ajans Press’in açıkladığı son rakamlar bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Son 10 yıllık dönemde adeta patlayan Türk dizileri elde ettiği ihracat oranlarıyla ABD’den sonra ikinci sıraya yerleşmiş. Yerli dizilerimizi ilgiyle izleyenlerin başında Ortadoğu ve Kuzey Afrika var.

        ABD ve Latin Amerika ülkeleri de Türk starlarına bayılıyorlar. 2008’de 10 milyon dolar olan dizi ihracat getirisi, 2016 yılında 350 milyon dolara ulaşmış. 2023 yılının hedefi ise 1 milyar doları aşmakmış. Biz zamanlar ağzımız bir karış açık Brezilya dizilerini izlediğimizi düşünecek olursak ülkemizin bu sektörde geldiği durum gerçekten takdire şayan. Özellikle Dubai’ye gidenleriniz mutlaka görmüşlerdir. Bütün sokaklarda boy boy Türk dizilende oynayan sanatçılarımız afişleri yer almakta. Ülkemiz adına güzel şeyler de oluyor anlayacağınız.

        GURURUMUZ TARKAN

        Geçtiğimiz hafta havaların soğuması bahanesi ile sıcak özlemi içinde bir grup arkadaşımla Maldiv adalarına uçtuk. İlk defa gittiğim Maldiv adalarından görebildiklerime inanın hayran kaldım. Hatta ilk günkü intibam “cennet varsa herhalde burası” şeklinde idi. Biz ClupMed’in işletmesi altında olan Kani adasındaydık. Adanın tamamının 1 km uzunluğunda olduğunu söylemezsem olmaz çünkü kaldığımız 5 gün boyunca ayakkabı giymeden yalın ayak gezmenin keyfini hayatımda ilk defa burada yaşadım. Adanın tamamı kum olduğundan isteseniz de terlikten başka bir şey giyemiyorsunuz.

        İşin en güzel tarafı adadaki tek Türk bizlerdik. Ve orada çalışan Fransız, Hintli, Tunuslu, Maldivli, Tayvanlı bütün animatörlerin Türk olduğumu öğrendiklerinde sordukları tek isim kimdi? Tarkan... Ben fazla Tarkan hayranı değilimdir, fakat oradaki ilgiyi görünce inanın Türk olarak Tarkan ile gurur duydum, ne yalan söyleyeyim koltuklarım kabardı.

        Diğer Yazılar