Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin gündeminde 24 Haziran siyasi seçimleri bulunurken, geçtiğimiz hafta sonu milyonlarca Fenerbahçe taraftarının merakla sonucunu beklediği bir seçim daha vardı. Bir yanda Aziz Yıldırım, diğer tarafta Ali Koç... Türk futbol tarihinin de en büyük seçimlerinden gösterilen Fenerbahçe’nin başkanlık seçimleri için kongre üyeleri olağan üstü bir katılımla sandığa gittiler. Ali Koç’un 22 Eylül 2017 tarihinde adaylığını açıklamasının hemen ardından başlayan adayları hakkında sosyal medyaya hareketlendi.

        Fenerbahçe’nin başkanlık seçimleri öncesinde adayların sosyal medya performansları çeşitli veri analiz şirketleri tarafından değerlendirilmekte idi. Taraftarların Aziz Yıldırım hakkında konuştuğu içerikler analiz edildiğinde; yeter, git, istifa, tamam kelimeleri öne çıkarken, Ali Koç’tan bahsedilen içeriklerde ise; geliyor, destek, güneş doğacak kelimeleri ön plana çıkmaktaydı.

        Bütün bu analizleri ve gelişmeleri takip ederken ben de pek çok arkadaşımla oyumu Ali Koç’tan yana kullanarak iddiaya girmiştim. Neyse ki yanılmadım, bugün gıcır gıcır 100’er dolarlık banknotlarım oldu. Yıldırım’ın kaybedeceği gerek sosyal medyadan gerekse Fenerbahçe camiasından gelen kokulardan o kadar belliydi ki...

        Aslında Yıldırım adına son derece üzüldüm. Keşke Ali Koç adaylığını açıkladığında kendiliğinden çekilip hiç aday olmasaydı. İnanın daha da büyürdü ve hatta fahri başkanlık verilerek onure bile edilebilirdi. Seçimlerden önce şu soruyu sormuştum; bir sabah uyandığından Aziz Yıldırım ‘Ben bugün Fenerbahçe’nin Başkanı değilim” dediğinde kendini nasıl hissedecektir?

        KOCADON’UN NE İŞİ VAR

        Merak ettiğim bir şey var. Siyasete spor, spora siyaset alet edilir mi? Bizde hepsi hepsinin içine girmiş durumda. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un Aziz Yıldırım’ın listesinde ne işi vardı? Aziz Yıldırım ve listesi seçilmiş olsaydı Kocadon’un Belediye Başkanlığı’ndan istifa etmesi gerekecekti. Peki Kocadon, bu listede yer alabilmek için seçmeninden izin almış mı?

        Yüzde 50.8 oy alarak Belediye Başkanı seçilen Kocadon’un seçmenine karşı hiç mi sorumluluğu yok? Bu kadar fütursuzca bir hareket görmedim. Gerçi Bodrum’un çöp içinde olmasından, trafiğinden belediyenin pek bir işlevi olmadığı açık. Herhalde o nedenle Kocadon Aziz Yıldırım’ın listesinde olmaktan hiç rahatsızlık duymadı.

        Belli ki Bodrum’u, Bodrum seçmenini gözden çıkarmış. Yerel seçim zamanı yeniden aday olacak olursa seçmenin bu durumu göz ardı etmeyeceğinden emin olun.

        Diğer Yazılar