Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için YSK’ya itirazda bulunmuştu. Gerekçeler yaklaşık 10 maddeydi. Ama benim en güvendiğim, en sağlam gerekçe 2908 adet mühürsüz tutanağın bulunması (yaklaşık 900 bin oy) idi. Bu tutanaklar geçersiz sayıldığında Mansur Yavaş 70 bin oy farkla kazanıyordu. Seçim Kanunu’na göre (105. Madde) tutanaklarda mühür ve imza bulunması zorunlu değil miydi? Fakat YSK bu apaçık durumu dikkate almadı ve 50’ye yakın klasörlük başvuruyu 48 dakikada red etti. Üzüldüm... Bunca insanın, CHP Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın çalışmaları boşa gittiği için değil, hukuk öldü diye üzülüm. Hani bir fıkra vardır; bir ülkede bir vatandaş öldüğünde çan 1 defa, soylu öldüğünde 2 defa, kral öldüğünde 3 defa çalarmış. Bir gün çan 4 defa çalınca herkes çok şaşırmış, merak etmiş ve merkeze koşuşturmuş “Kim öldü?” diye sorarak. Cevap “Adalet öldü” olmuş. “Dün” demişler “bir vatandaşın göz göre göre hakkı yendi, o nedenle çan 4 kere çalındı. Yani adalet öldü” Türkiye’de benim için de adalet geçtiğimiz Çarşamba günü bu kararla bir kez daha öldü... Diyeceksiniz ki “ Aklın yeni mi başına geldi ?” Ne bileyim...Çıkmayan candan umut kesilmez demiş ,umut etmiştim...

        NE DİYORLAR

        30 Mart yerel seçimlerinden türlü türlü şaibelerle AK Parti kendince başarı sağlamış gözüküyor. Bakın AK Parti fanatiği köşe yazarları da gaza gelip neler demişler; “Hiç tartışmasız, Erdoğan Atatürk’ü aşmış bir liderdir.” “Atatürk büyük bir lider ama Erdoğan daha büyük lider!” “Başbakan’ı mitinglerde gördük. Sesi kısılmış. Buna rağmen milletle beraber. İşte buna vatan-millet sevgisi denir!” “Kısık sesiyle bile seçmen kazanmak halkı ikna etmek için uğraşan lideri bu halk unutmayacak!” Ben de diyorum ki; Ah Atam ah!

        Diğer Yazılar