Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz günlerde plajda yakınımda güneşlenen bir grup genç kız sohbet ediyorlardı. Sohbet konuları ilgimi çektiğinden kulak misafiri oldum.

        Uzun zamandır da genç kızların bıcır bıcır konuşmalarından, birbirlerine erkek arkadaşlarını anlatma muhabbetlerinden uzak kalmışım.

        Sohbetlerini dinlemek ne yalan söyleyeyim hoşuma gitti. Hatta sonunda dayanamayıp ben de aradan sohbetlerine dahil olarak onlarla tanışmış oldum.

        İçlerinden biri konuya şöyle girdi, “Ya ortada evlenecek erkek mi kaldı. Geziyorlar, tozuyorlar sonra da ortadan yok oluyorlar.”

        Diğeri, “ Evet ya... Erkek arkadaşımla neredeyse bir yıldır beraberiz. Hala bana evlenmeye niyeti olmadığını söylüyor.”

        Bir diğeri, “ Ben dün gece rüyamda sevgilimin bana evlenme teklif ettiğini gördüm. Ama sanırım hep rüyada kalacak bu durum.”

        Konuya ilk giren, “Kızlar hiç üzülmeyin. Geçenlerde gazete okudum. Sorun bizlerde değil erkeklerdeymiş. Yapılan bir araştırmaya göre ıssız adam sayısı beş yılda neredeyse iki kat artmış.”

        KIZLAR HAKLIYMIŞ

        Onlar sohbete devam ederlerken ben de çaktırmadan telefonumdan internete girdim ve kulak misafiri olduğum konuyu araştırmaya başladım. Ve bakın neler buldum.

        Meğer kızlar haklıymış.

        Gerçekten de 2006’da yüzde 2.7 olan yalnız yaşayanların oranı, 2011’de yüzde 4.7’lere yükselmiş.

        Yalnz yaşayanlar arasında özellikle erkek nüfus önemli bir orana ulaşmış.

        2006’da kentlerde yalnız yaşayan erkeklerin yüzde 55’i lise ve daha üstü eğitim görürken, 2011’de bu oran yüzde 68’e ulaşmış.

        Araştırmada, erkekler arasında yalnız yaşamanın zorunluluklardan çok, bir yaşam biçimi haline dönüştüğü değerlendirmesinde bulunulmuş.

        Yalnız yaşayan erkeklerin çoğunluğunun hiç evlenmeyen ve genç nüfus olduğu (18-44 yaş) tespit edilmiş.

        2006’da bu yaş grubundaki yalnız erkeklerin oranı yüzde 48 iken, 2011’de bu oran yüzde 60’a ulaşmış.

        Sonunda bütün edindiğim bu bilgilerden yola çıkarak kızlara döndüm ve, “Çok yakın oturduğumuzdan konuşmalarınıza kulak misafiri oldum. Sizler bu ıssız adamları hiç kafanıza takmayın. Başbakan 3 çocuk istemekten vazgeçtiği an hepsi inlerinden çıkacaktır.

        Bu hayat pahallığında hangi ıssızlık sendromundan bahsediyorsunuz? Onlar ıssız değiller, sadece işsiz ve parasızlar. Ya da ancak kendilerini geçindirmekteler. Siz, siz olun önce kendi ayaklarınızın üzerlerinde durun. Sizin maddi bağımsızlığınıza sahip olduğunuzu gördükleri an görün bakın ne ıssızlık kalır ne de kocasızlık.... Tıpış tıpış gelirler.”

        Diğer Yazılar