Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sesi, müziği ve sahne şovu bir tarafa Lady Gaga, sıra dışı kostümleriyle fark yaratmış bir star. Dünya turnesi kapsamında 16 Eylül’de Doritos sponsorluğunda İstanbul’da sahneye çıkacak. Lady Gaga gelmeden, kostüm tasarımcısı Brandon Maxwell’le konuştuk.

        Pek çok Grammy Ödülü var, tüm zamanların en çok albüm satan müzisyenlerinden biri, pek çok kez yılın sanatçısı seçildi, hatta Forbes’ın dünyanın en çok kazananlar listelerinin gediklisi, Time Dergisi tarafından 2010’da dünyanın en etkili insanlarından biri olarak gösterildi. Tüm bunların üzerine “En sıra dışı giyinen kadın” dersem aklınıza gelen ilk isim eminim Lady Gaga olur.

        Doritos ana sponsorluğunda İstanbul’a gelerek 16 Eylül’de İTÜ Stadyumu’nda konser verecek olan Lady Gaga gelmeden alametifarikası kostümlerini konuşmak için New York’ta yaşayan Brandon Maxwell’i aradık. Maxwell, Lady Gaga’nın tasarımcısı... Gaga ile tanıştığında ödüllü modacı Nicola Formichetti’nin asistanlığını yapıyordu. 2013 yılında Formichetti yerine Gaga’nın moda direktörlüğü görevini üstlendi. Maxwell, ünlü yıldızın kendine özgü tarzından sorumlu kişisel yaratıcı ekibi Haus of Gaga’nın da üyesi aynı zamanda. En çarpıcı tasarımları arasında 2010 MTV Müzik Ödülleri’ne damgasını vuran çiğ et kostümü de bulunuyor.

        Hayvanseverleri ayağa kaldıran o elbisede kaç kilo et olduğunu hesaplamaya çalışanlar dahi olmuştu. Elleriyle ‘çiğ et elbise’yi yapan Brandon Maxvell’a sordum haliyle... “Kaç kilo olduğunu hatırlamıyorum ama kaliteli dana etinden yapmıştık” diye başladı. “Sadece miktarının epey fazla olduğunu hatırlıyorum”. Tabii ki bu miktarda etin vücut şeklini almasını sağlamak günlerini almış, zor bir süreçmiş. “Kokudan rahatsız olmadı mı” diye ekledim. Maxwell, “Bana kalırsa pek rahatsız olmadı, kıyafetin içinde epey iyi görünüyordu” dedi.

        2010 MTV Video Music Ödülleri’ne damgasını vuran Çiğ Et Elbise ve 53. Grammy Ödülleri’nde “Born This Way” şarkısına ithafen tasarlanan yumurta şeklindeki sahne dekorunuz unutulmazdı. Bu tasarımlarda çıkış noktanız ve vermek istediğiniz mesaj neydi?

        Aslında bunlar çoğunlukla Lady Gaga’nın fikirleri, bize düşen de onun anlatmak istediğini en iyi şekilde tasarımlara dönüştürmek. Gaga’nın yaptığı her şeyde vermek istediği bir mesaj, mantıklı bir neden mutlaka vardır. Bu tasarımları birlikte yapıyoruz ve çok eğleniyoruz, ama benim asıl yapmaya çalıştığım bu tasarımlarla onun kendisini iyi hissetmesini sağlamak, çünkü Lady Gaga kendi vizyonunu benden çok daha iyi anlatıyor.

        ‘İDEOLOJİK VEYA POLİTİK BİR MESAJ YOK’

        Tasarımlarınızın ya da Lady Gaga’ya giydirdiğiniz kostümlerin bir ideolojisi varmış gibi görünüyor. Var mı gerçekten?

        Bizim kıyafetlerimizle sağlamaya çalıştığımız en önemli şey eğlenmek, tarzımızdan keyif almak. Lady Gaga için turneye gitmek, bütün hayranlarını görmek harika bir deneyim. Kendisi de insanların oraya gelip dilediğince eğlenmelerini, kendilerini ifade etmelerini, unutamayacakları bir deneyim yaşamalarını istiyor. Kıyafetlere gelince, sadece eğlenmek ve özgür olmak istiyoruz. Zihnimizi ve ruhumuzu özgür bırakmak istiyoruz. Lady Gaga inanılmaz vizyonuyla hayranlarına güzel bir deneyim yaşatmaya çalışıyor. Hepsi bu.

        Ama Lady Gaga giydikleriyle moda dünyasını protesto ediyor gibi. Nelerle dalga geçiyor?

        Açıkçası ben öyle düşünmüyorum. Zaten moda dünyasından birçok isimle yakın arkadaş. Bence Lady Gaga sadece modadan keyif almaya çalışıyor. Bir gün bir şey giyiyor, ertesi gün tamamen farklı hissettiği için bambaşka bir şeye yöneliyor.

        En azından moda dünyasını protesto etmediğini söylüyorsunuz...

        Aksine; modayı benimsemek, modayı yaşamak... Moda dünyasını takip etmek yerine kendi modasını yaratıyor, ne isterse onu yapıyor. Asıl yaptığıysa her gün ne hissediyorsa onu anlatmaya çalışmak. Mesela bir gün kahverengi saçları oluyor, ertesi gün sarışın bir kadın oluyor, bir sonraki gün burnunda hızma görüyoruz. Modayı tamamen kucaklıyor ve onu yaşıyor. Zaten bana göre de moda ne hissettiğinizi ve kim olduğunuzu anlatmanın en iyi yollarından biri. Bir sabah uyandığınızda ne hissediyorsanız o gün “o” olmalısınız. Bir gün kahverengi saçlarınız varsa ertesi gün neden sarışın olmayasınız ki?

        Belki buna da itiraz edeceksiniz ama Lady Gaga’nın starlığında kostümlerinin ve giyim tarzının önemi yadsınamaz.

        Lady Gaga harika bir insan olduğu için ünlü. Sadece kıyafetlerinizle bir yıldız olmanız imkânsız. Lady Gaga, Grammy ödülü almış, mükemmel sesi olan, müzik listelerinde en üst sırada bulunan ve dünyanın en büyük efsaneleriyle aynı sahneyi paylaşmış bir kadın. Kıyafetleri daha çok onun kim olduğunu gösteriyor. Zaten Elton John gibi dünya yıldızlarına baktığınızda da inanılmaz bir moda anlayışları olduğunu ve kendilerini birden çok sanat şekliyle ifade ettiklerini göreceksiniz. İşte Gaga’nın yaptığı da tarzıyla kendini ifade etmek, nitekim bunu da gayet güzel yapıyor. Yine de tarzının yeteneğini gölgelediğini söyleyemem.

        Onun hayatında ‘asla’ yok’

        Lady Gaga’dan biraz bahseder misiniz? Göründüğü kadar çılgın mı?

        Lady Gaga sizin düşündüğünüz her şey olabilir. Tutkulu, yetenekli ve fedakâr bir kadın. Hayatının her anını dolu dolu yaşıyor. Sokakta yürürken bir resmini mutlaka görmüşsünüzdür. Orada gördüğünüz her neyse onu yapıyordur. Hayatına, sanatına, hayranlarına ve kariyerine çok bağlı.

        Birbirinizi sık sık görüyor musunuz? Çalışma şekliniz nasıl?

        Evet. Kendisiyle aynı zamanda yakın arkadaşız. Konuşuyoruz, mesajlaşıyoruz, görüşüp birlikte zaman geçiriyoruz. Çalışma şeklimize bayılıyorum. Öylece uzanıp farklı fikirler üretiyoruz. Onunla çalışmak çok kolay ve eğlenceli.

        Lady Gaga ‘asla’ ne giymez?

        Bence onun hayatında “asla” yok. Her şeyi giyer. Tam “Uçak gibi bir şey giymez” diyecektim ki aklıma giydiği geldi. Hatırlarsınız uçan elbise giymişti (gülüyor). Günlük hayatına gelince resimlerde gördüğünüz şeyleri giyiyor. Bir gün pantolon, tişört giyerken ertesi gün prenses elbisesiyle karşınıza çıkabilir. Günlük hayatı bu şekilde. Onun için hiçbir gün bir diğeriyle aynı değil.

        Son zamanlarda sanki tarzı biraz yumuşuyor. Bu geçişin herhangi bir sebebi var mı?

        Tarzı bazen dolu dolu bazen sade olabilir. Bu, günden güne değişebilen bir şey. Ayrıca yıllar geçtikçe olgunlaşabilirsiniz ve tarzınız da değişebilir.

        Haus of Gaga’daki işleriniz dışında çalışmak istediğiniz bir proje var mı? Gelecek için planlarınız neler?

        Birçok farklı çalışmam oluyor, farklı dergilerle çalışıyorum, Haus of Gaga’daki işim dışında da oldukça yoğunum. İlerisi için iş hayatımdaki bu doluluğa devam etmeyi istiyorum. Ayrıca kendi üretimlerimi yapmayı ve nihayetinde kendi markamı yaratmayı istiyorum.

        Tasarımlarınız arasında “en güzel” ya da “en ilginç” olarak tanımlayabileceğiniz bir kıyafet var mı? Her birinin bizim için ayrı bir önemi var. Hepsi, onları yaptığımızda özel tasarımlardı. Yine de uçan elbisenin benim için çok özel olduğunu söyleyebilirim. Onu yaparken çok keyifli zaman geçirmiştik.

        ‘Lady Gaga ile arkadaş olmak bana ilham veriyor’

        Lady Gaga ile çalışmak zor mu?

        Sıradan şeyler giymeyen sıradışı bir kadın. Bu sizin için bir avantaj olabilir ama insanları sürekli şaşırtmak zorunda olmak da zor bir iş. Benim için harika bir deneyim, çünkü Lady Gaga o kadar zeki ve öyle dopdolu fikirleri var ki! İnsanlar sanırım bizim yaptığımızın şaşırtmak olduğunu düşünüyor ama hiç böyle değil. Mesela bazen öylece oturup sıradışı hayaller kuruyor ve fikir üretiyor. Biz de bu fikirleri uygulamaya çalışıyoruz. Bunun insanları şaşırtmak değil de en çılgın fikirlere hayat vermek olduğunu düşünüyorum. Bir fikir üretirken çok ileri gidebilirsiniz, bir şeyler yaratmak için her yolu deneyebilir ve sahip olduğunuz her şeyden fedakârlık edebilirsiniz. Bu durum bazen insanları şaşırtıyor tabii.

        Bir tasarımcı olarak çok şanslısınız...

        Modanın içindeyseniz ve iyi bir tasarımcı olmak istiyorsanız sıradışı kişilerle birlikte sıradışı şeyler yaratmalısınız. Lady Gaga da sıradışı, harika bir insan. Yani onun gibi zeki, fedakâr ve dâhi bir insanla çalışmak ve onunla arkadaş olmak bana gerçekten ilham veriyor. Mutluluk ve neşe veriyor. Sanırım onunla çalışmak hayatımdaki en iyi şeylerden biri.

        Payeyi hep Lady Gaga’ya veriyorsunuz ama sizin kafanız diğer tasarımcılardan biraz farklı çalışıyor. Devamlı düşünüyorum, zihnimde sürekli fikirler dönüp duruyor. Yaşamak, hayal kurmak, bir şeylerin nasıl olabileceğini düşünmek. Yani zihnimin rengârenk bir yer olduğunu söyleyebilirim.

        Klasik bir soru sormak istiyorum. Tasarımlarınızı yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

        Doğadan ilham alıyorum. Dışarıda olmak, ağaçları izlemek, suya bakmak... Yani nefes alabildiğim ve gökyüzüne bakabildiğim her yer bana ilham veriyor.

        Günlük kıyafetler tasarlıyor musunuz?

        Aslında tasarlamayı çok isterim. Yani farklı yerlerle çalışıyorum. Çok farklı şeyler tasarlıyoruz ama bu tasarımlarda ismim bulunmuyor.

        Bu noktaya gelmek için çok çalışmışsınız. Sizce başarınızı en çok ne etkiledi?

        Bence şans ve çalışkanlığın birleşmesi. En başından beri gerçekten çok çalıştım, saatler harcadım, çok seyahat ettim. Doğrusunu söylemek gerekirse fedakârlık bu noktaya gelmemde en önemli etkendi. Kısaca tutku, fedakârlık, sosyallik ve sıkı bir çalışma başarıma katkı sağladı

        ‘İstanbul için bekleyelim ve görelim’

        Lady Gaga’nın İstanbul konseri için bir kostüm tasarladınız mı?

        Turne bir bütün olarak tasarlandı. Dünya turnesi boyunca sık sık kıyafetlerini değiştireceğini göreceksiniz. Lady Gaga her an farklı bir fikirle gelebiliyor. Bu değişken ve hareketli bir süreç. Yani “İstanbul için bekleyelim ve görelim” diyorum.

        Diğer Yazılar