Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        25 yıldır, Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olarak endam eden Akbank Caz Festivali, bu yıl 21 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Memleketim coğrafyasında olanları anlamak ve anla(ya)mamak kotasında kafa yanmaları geçireduralım, bi şekilde nefeslenmeye devam ediyoruz. Nereden baksan absürtlükler diyarının fanileriyiz ve nereden baksan ‘en çok anlamak yoruyor bizi, yaşamak düşünmemektir’ diyen (Huzursuzluğun Kitabı) Fernando Pessoa gibiyim/z… Kısaca; iyi ki müzik var ki bu kelamı edince de us’uma; ‘bazı insanlar onları dinlemediğim için bana kızıyorlarmış ya da öyle bir şeydi tam dinlemedim’ diyen Bob Dylan düşüyor da tebessüm ediyorum. Bekleme yapmadan sadede gelirsek de; festivalin bu yıl ki konuklarından biri de Amerikalı şarkıcı ve besteci (1980) Lizz Wright… Küçük yaşlarda kiliselerde gospel korolarında şarkı söyleyerek müziğe başlayan ve sonrasında piyona da çalabilen Wright, caz ve blues sevgisine çok erken yaşlarda kapılmış. Lise yıllarında kazandığı ‘Ulusal Ödül’ ile de profesyonel hayata adım atan Wright, gospel kökenini hiç unutmadığının her defasında altını çiziyor. Wright’ı hayranlarının nazarında özel yapan şahaneliklerinden bir tanesi de Billie Holiday ve Ella Fitzgerald gibi caz divalarının anma konserlerinin baş yorumcularından olması…. Ajandalara not düşersiniz diye; kendine has alto sesiyle dinleyenlerini mest eden Lizz Wright, 25 Ekim, saat 18.00’de, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda olacak. Vokalde Wright’a eşlik edenlerse şöyle: Gitarda Martin Kolarides, klavyede Bobby Sparks, basta Nicholas D’Amato ve duvulda Brannen Temple. Ama gelin, öncesinde kendisiyle düştüğümüz muhabbete bir göz atın…

        İNSANLAR GERÇEK TUTKUYA SAYGI DUYUYORLAR

        *Farklı kültürlerden geniş bir hayran kitleniz var; peki, siz yaptığınız müzikle de ilintili olarak kendinizi tek cümlede nasıl tanımlıyorsunuz?

        Caz ve Amerikan folk müziğinden derinden etkilenmiş, gospel geleneğinden gelen bir şarkıcı, şarkı yazarıyım.

        *İlk albümünüz çıktıktan sonra yaşamınızda ve müzik algınızda neler değişti? Sizdeki değişikliklerin yanında günümüz müziğini nasıl tanımlarsınız?

        Zamanla, müzik endüstrisindeki belirli eğilimlere bakılmaksızın, sanatçılar olarak tesir ve esnekliğimizin müziğin kendisi ve insanlarla olan ilişkimizin sağlığı bakımından oldukça önemli olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Bence; insanlar, sizi severlerse ve gelişiminiz için çalışmaya adanmışlığınız konusunda kararlı olduğunuzu hissederlerse, sizinle birlikte gelişirler. Çünkü insanlar gerçek tutkuya saygı duyuyorlar. İşin geri kalanı, önemli ölçüde yaratıcı düzenleme ve adaptasyondan ibaret. En azından benim deneyimim böyle.

        *Caz, blues ve gospel’e hakimsiniz… Sizdeki anlamı ve karşılığı nedir?

        Bu tarzlar, aynı soyadı paylaşan aile bireyleri gibi tarihsel ve kültürel olarak derinden birbirine bağlı. Büyükannelerden kilisede dinlediklerimizin çoğu blues müziğiydi. Sesin, hatta icra etme ruhunun tamamen aynı olduğunu daha sonra anladım. Caz, beni yapısının evsafı ve birleşmiş olmasının verdiği özgürlük nedeniyle etkilemiştir. Bu dinamiklerin arasındaki ruhanilik beni gospel'e geri götürüyor. Bunların her biri (caz, gospel ve blues) bir çemberin noktaları gibi. Bu duygusal ifadenin ‘ögelerini’ ayırmamız, yalnızca ticari ve bilimsel ayırım nedeniyle…

        CAZ ÖZGÜRLÜKTÜR

        *Hem şarkı söylüyor hem de beste yapıyorsunuz; zorlukları ve kolaylıkları nerledir?

        Diğer bestecilerin şarkılarını da söylüyorum. Kendi beste yazma çabam boyunca gözlemlediklerimi de uyguluyorum. Bir şeyi hissedebilmem, onunla açık veya bir dürüst şekilde iletişim kurabilmek için orijinal malzeme ve cover'lar üzerinde çalışıyorum.

        *Billie Holiday ve Ella Fitzgerald gibi caz divalarının şükran konserlerinin baş yorumcusu olarak bu iki diva hakkındaki hissiyatınız nedir?

        Billie Holiday ve Ella Fitzgerald'ın her ikisi de sözcüklerin şarkılarında odak noktası olabilmesi için lirik söylediler.Her ne kadar tamamen farklı olsa da şarkı söyleme tarzları, lirik anlam ve bir canlandırma ortaya koyuyordu. Dinleyicilerin dikkatinin mutlak suretle ağızlarından çıkan şeyde olmasını sağlıyorlardı. Konu anlam bakımından yoğun olsa da olmasa da hikaye veya his çok güçlü ve etkiliydi. Bence böylesi yetenekler, bir beceri ustalığı ve tarif edilemez bir büyü sergilemekteler.

        *Dünyada cazın durumunu, başka bir değişle çoğu caz konserlerine bile caz müzisyenleri dışında pop veya klasik müzik sanatçılarının davet edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

        Caz özgürlüktür ve zengin bir geleneğe sahiptir. İlgilenenlerin sayısında değişiklik olsa da her zaman caz dinleyecek kulaklar ve kalpler olacaktır. Sanırım her zaman caz müziğinin gelişkin geçmiş anımsatmaları ve yeni risk alma durumunun her ikisini sunması önemlidir. Bu ögelerin eşit olarak mevcut olması gerekmez, ancak vardır. Mesela; Gregory Porter veCecile McLorinSalvant gibi günümüzde orijinal materyaller yazan caz ile ilgili müzisyenlerin olmasından heyecan duyuyorum.

        *Bugüne kadar olan albümlerinizden veya şarkılarınızdan sizi en çok etkileyen hangisiydi?

        İlk kaydım ‘Salt’ için her zaman özel bir sevgi besleyeceğim. Heyecan verici yenilik ve belirsizlik zamanından geliyor. Bir şekilde bu şarkının mesajı, 12 yıl önceki gibi günümüzde de güven verici.

        *Bugüne kadar pek çok ödül aldınız; bu ödüller sizi nasıl etkiliyor?

        Çalışmamın takdir edilmesine minnettarım. En çok genç müzisyenlerin hevesi ile ödüllendirildiğimi hissediyorum. Onlara sunacağım bir şeylerim olduğunu biliyor olmayı seviyorum.

        *Genç neslin müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Onlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

        Sanırım yazmak önemli. Beste, şiir, deneme, kısa hikaye ve daha fazlası. Mümkün olduğunca sık şekilde büyük yazarları okusunlar. Derin ve kritik gözlemler yapsınlar.Dikkat çekecek ve konuşacağınız zengin bir yaşamınızın, hayal gücünüzün olması için tam anlamıyla ve gerçek manada yaşamanız gerekir. Müzikte kalıcı bir kariyerinizin olması için sanat ve iletişim konusunda çalışmalısınız.

        BİR TİYATROYMUŞUZ GİBİ SÖYLÜYORUZ

        *Türkiye ve üretilen müzikler hakkında neler biliyorsunuz?

        Her zaman gelenek ve çağdaş kültür hakkında daha fazla bilgi öğrenmekten büyük heyecan duydum. Bu bakımdan ilgi alanlarım da bu yönde diyebilirim. Perküsyon üzerine çalışıyorum ve ayrıca tutkulu bir aşçıyım, bu yüzden çağdaş müzikten daha çok davullar ve yemekler hakkında daha çok şey biliyorum. Tuhaf bir şekilde kangal köpeklerinin de hayranıyım, çünkü Kuzey Karolina'da bir çiftliğin yakınlarında yaşadım. Burada çobanlık ve koruma için yalnızca bu güzel Türk köpeklerini kullanıyorlardı. Türkiye’ye daha öncesinden gelmiştim. O zaman daha büyük bir müzisyen topluluğu ile eski bir hamama gitme imkanı bulmuştum ve orada şarkı söylemiştik. Ekolar muhteşemdi! İlk aklıma gelenler bunlar…

        *Gelecekteki projelerinizi öğrenebilir miyiz?

        Tur orkestramla yeni müzikleri keşfetmekten heyecan duyuyorum. Anlamlı ve her şarkının hikayesiyle bir bütün olduğundan bunlar kulaklarımda bir ses gibi. Bir tiyatroymuşuz gibi söylüyoruz ve buna bayılıyorum. Umarım sizler de seversiniz!

        *Bir sanatçı olarak dünyadaki savaş ve açlık hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Birçok gerçeklik beni şaşkın ve üzgün hale getiriyor ve açlık bunlardan biri. En azından yaşamlarının güzelliğine hazır olacak kadar iyi olma fırsatına sahip olmaları için insanların beslenmelerini istiyorum. Bu amaçla daha fazla yardım etmek ve insanların açlık yazgısının nasıl oluştuğunu daha iyi anlamak istiyorum. Toplum ve ekonomilerin nasıl yönetildiği konusunda sistematik problemler ve ayrıca kişisel nedenler ve gizli trajediler mevcut. Öğrenecek çok şeyimiz var. Sanırım yardım ettiğimiz insanlara bakmamız önemli, çünkü acil açlık sorunu konusunda ne olduğunu gerçekten anladığımızda bir fark mümkün olacaktır.

        *İstanbul konserinizde hayranlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?

        Dans etmek ve benimle birlikte şarkı söylemek isteyebilirsiniz. Çok eğlenin! Önemli olan bu.

        Diğer Yazılar