Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bana hep denildi ki; / Hatırla bunu bir öpücüğün seni kandırmasına izin verme / Asla aşk için evlenme!” kulağımdaki ipod’da yankılanan Tom Waits’in “Dead and Lovely” şarkısı eşliğinde dökülüyorum, geçenlerde gittiğim oyundan bana kalanları… Ne diyor Waits, “Bir öpücüğün seni kandırmasına izin verme / Asla aşk için evlenme!”

        Aşkın ömrü, sevdanın naifliği, evliliğin yükümlülükleri ya da –ben-sen-biz- bağlamında kurulan pembe panjurlu-panjursuz evler… (2000’li yıllarla birlikte hayaller de değişti; artık son model rezidans’lar, yalılar, otomobiller) Günümüz trend’leri arasında sancılı bir serüven evlilik mevhumu. Bazılarına korkunç, bazılarına hayal deryası… Evlilik ve ilişkiler üzerine derin bir mevzuya giriş yapamayacağım haddim değil (ki tüm gün TV ekranında, izleyenlere üçüncü gözü açtıran evlilik programlarından sonra ne desem bilemedim), yalnız bunun üzerine tadında ve şık bir oyunu rota vermeye çalışacağım size; belki ajandanıza not edersiniz diye…

        EVLİLİĞE GELİNCEEE!

        Usta oyuncu Can Gürzap’ın Taksim Gümüşsuyu’nda konuşlandırdığı tiyatro mekânı Tiyatro Dialog’un kadrajından izlediğim oyunu “Evliliğe Gelinceee!”

        Günümüz ilişkilerine dair kodlamalar yapan oyunu, 1958’de Leslie Stevens kaleme almış. Orijinal adıyla The Marriage Go-Round’un bizim sahnelerdeki oyuncuları ise; Can Gürzap, Nurseli İdiz, Burcu Gül Kazbek ve Yağız Tanlı. Oyun adından da anlaşıldığı gibi evlilikteki kadın-erkek ilişkileri üzerine. Evlilik ile birlikte hayatlarımıza yerleşen monogami kavramını kadın ve erkek üzerinden tanımlayan oyun, monogami kavramı ve tanımı, peşinden sürüklediği sorunları birlikte ele alarak, biz izleklere seyirlik kıvamda gösteriyor. Elbette bu sorunlar ile birlikte gelen çözüm arayışları ve kimi zaman durumu kurtarmak için hazırlanan stratejiler de oyunun bir parçası olarak sahnede endam ediyor.

        Oyunun evli çifti Delville'i, usta oyuncular Nurseli İdiz ve Can Gürzap canlandırıyor. Gürzap, Paul Delville, İdiz ise Content Delville rolünde... Antropolog ve sosyolog Paul ve eşi Content, hemcinslerle ilişki üzerine konferanslar veren iki akademisyen. Kendi evliliklerindeki huzur ve mutluluğu, konu üzerine araştırmaları ve tecrübelerini de üzerine ekleyerek konferans katılımcılarına sunuyorlar. Sahnenin sağında Paul'ün, solunda ise Content'in konferans kürsüleri yer alıyor.

        Perde evlilik müziği ile açılıyor. Paul ve Content'in bu kürsülerde ayrı ayrı verdikleri konferans konuşmaları ile ilk sahne başlıyor. Paul konferanslarını erkeklere yönelik, Content ise sadece kadınlara yönelik veriyor. Konferans katılımcıları rolündeki biz izleyiciler arasında bir arada bulunan kadın ve erkeklere, erkek gözünden kadına bakış ve kadın gözünden erkeğe bakışa dair bir iki cümle söyleyerek konferanslarına başlıyorlar. Paul Delville aile içi ilişkiler üzerine erkeklere yönelik konferanslar verdiğini, şu anda katılımcılar arasında kadınların da gözüne çarptığını, taşkınlık yapmamak ve müdahele etmemek kaydıyla izleyebileceklerini söylüyor. Content'in aynı durum için görüşü ise erkeklerin tepki vermeden ve sözünü kesmeden bu konferansı izlemeye devam edebilecekleri şeklinde oluyor.

        Daha ilk cümlelerden kadın-erkek ilişkilerinde iletişimi çıkmaza getirdiği düşünülen bir iki öğe böylece söylenmiş oluyor. Content, aile içi ilişkiler üzerine verdiği konferansta evliliği kutsal olarak tanımlarken; Paul monogaminin tanımını vererek ve aileyi bir denklem ile birlikte “Bir kadın, bir erkek ve bir dölün bir araya gelmesinden oluşan kavram” şeklinde tanımlıyor. Sonraki sahnede Delville çifti evlerinde, Nobel ödüllü yazar dostları Nils Sveg ve kızları Katrin'i ağırlama telaşı içinde, en son on yıl önce gördükleri Katrin'e dair akıllarında kalan son resmi konuşuyorlar. Bu örgülü saçlı, sıska kız çocuğunu nasıl bulacaklarını merak ediyorlar. Kapı çalıyor, gelen Katrin ve elbette on yıl içinde çok değişmiş. Büyümek ne kelime, Katrin, İsveçli bir seks ve güzellik ilahesi olmuş. Paul'ün şaşkın ve hayran bakışlarını fark eden Content içinse tehlike çanları çalmaya başlıyor. Konukları Katrin Sveg, Delville evinde ve evliliğinde bir saatli bomba etkisi yaratıyor ve oyunun geri kalanına hakim olan monogami hesaplaşması da böylece başlamış oluyor. Ayşim Tanlı’nın dilimize çevirdiği, Levend Öktem’in yönettiği, iki perdelik bu komedi oyununu;23-24 Haziran’da, İzmir Karşıyaka Açıkhava Tiyatrosu’nda, 9 Temmuz’da, Kırkpınar Sanat Etkinlikleri kapsamında ve yeni sezonda da İstanbul sahnelerinde izleme şansı bulabilirsiniz. Tel: (212) 249 46 00

        ***

        GÖRMEDEN-GEZMEDEN OLMAZ!

        Zeki Müren’i Seviniz”

        Bu aralar yolunuz Tophane’ye düşerse, Galeri Non’da ilginç bir sergi sizleri bekliyor. Hasan Aksaygın, Sevim Burak, Elfe Uluç, Patty Chang, iç-mihrak, Oktay İnce (Karahaber Video Kolektifi’nden), Aykan Safoğlu, Rinus Van de Velde ve Ming Wong adlı sanatçıların eserlerinden oluşan “Ah Oh” isimli sergi, 10 Temmuz’a kadar görülebilir. “Ah Oh” sergi projesi antlaşmalar hukuku olarak özetlenebilecek, antlaşmaların korunması ilkesine dayanan bir kavram olan Ahde Vefa’dan (Latince Pacta Sunt Servanda) yola çıkarak kavramsal bir tartışma zemini öneriyor. Bu tartışma zemini Ahde Vefa’nın esinlendirdikleri ile vaat, sadakat, güven, aile, mahremiyet, cinsellik ve ahlak gibi sosyal yapıların dönüşümünü sorgulamayı amaçlıyor. ‘Ah Oh’ aşkın politikası, arzunun ritüelleri, ahlakın çıkmazları ve kaçınılmaz olarak varoluşumuzun psikanalitik dinamikleriyle uğraşan işleri bir araya getiriyor. Verilen sözleri tutmanın imkansızlığını, söz vermenin ihtiyaç halini de dile katarak çalışan sergi, izleyiciyi kişisel-politik bir yüzleşmeye davet ediyor ve soruyor: “Ne zaman söz veririz, verdiğimiz sözleri ne zaman bozarız -kendimizi yeniden yapılandırmak için?” Sergi kapsamında bir de panel gerçekleşiyor. Ahde Vefa başlığındaki “Zeki Müren’i Seviniz!” başlıklı panelin katılımcıları ise; Özlem Güçlü, Erden Kosava ve Fatih Özgüven. Tarih: 24 Haziran-saat 14.30 Mekan: Beyoğlu-Garajistanbul Tel: (212) 249 87 74

        HAFTANIN KAÇMAZI

        ** Enka Açıkhava’nın 25 Haziran gecesi konukları; Fazıl Say ve arkadaşları olacak. Kimler bu şahsına münhasır arkadaşlar diye sorarsanız da; Genco Erkal (şiir), Cihat Aşkın (keman), Sevil Ulucan (keman), Çağ Erçağ (viyolonsel), Eftal Altun (viyola), Iraz Yıldız (piyano), Berfin Aksu (keman), Burcu Karadağ (ney), Güvenç Dağüstün (vokal), Tolga Salman (vokal). Biletler; 110, 84, 56 TL. Tel: (212) 276 22 14

        Diğer Yazılar