Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Anlar yaşanmak içindi; beklemek hem gelecek olan zamana hem de şu anda ihmal edilen anlara karşı bir günahtı.” Çizgi roman ve fantastik, bilim kurgu yazarı hatta ‘edebiyatın rock starı’ olarak lanse edilen Neil Richard Gaiman anlar mevzusunda böyle diyor. (Es notu: Anlar yaşamak için/dir de kaç kişi ya da kimler bu hali faniliğinde gerçek bir eyleme dönüştürebiliyor/du!) İngiliz olmasına karşın, 2005 yılı itibariyle Amerika’da yaşamaya başlayan, 1960 doğumlu Gaiman ve ‘anlar’a nasıl mı geldim/bulaştım: Geçenlerde memleketim hemhallerini, en ‘dejavu’lu ve en ‘pes’lisinden izliyorken TV’den, aklıma yazarın (2010 yılında okuduğum) “Yokyer” adlı romanı geldi. Kitap şöyle başlıyordu: “Genç ve iyi kalpli Richard Mayhew'un sıradan hayatı, bir kaldırımda karşısına çıkan yaralı genç kızın hayatını kurtarmasıyla sonsuza dek değişir. Bu iyilik Richard'ı var olduğunu hayal bile etmediği bir dünyayla –şehrin altındaki terk edilmiş metro istasyonları ve kanalizasyonlarda gelişmiş karanlık bir yaşamla– tanıştırır. O artık, yarıklardan düşen insanların yaşadığı ‘Aşağıtaraf’ın bir parçasıdır... Ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır...” Stephen King, Gaiman için “Basitçe söylemek gerekirse, hikâyelerin hazine evi gibi ve biz de ona sahip olduğumuz için şanslıyız…” diyor. Gaiman’a bilahare göz atarsınız niyetine, şimdilik izninizle bugünün ortaya karışık mevzularına dalıyorum!

        TİFLİS’İN BLUES DÖRTLÜSÜ VE ÇALINTI…

        Bu hafta fonumuzu Tiflis’in blues dörtlüsü T. Blues Mob ile taçlandıralım istiyorum. (Es notu: Müzik her dem ilaçtır şiarından hararetle (üç günlük) rotamı Mersin’e çeviriyorum: 13. Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ne! Dönüşte, buradan paslaşırız nasılsa Akdenizli müzikseverler neyin peşinde diye! Şimdilik bulunduğumuz fotoğraftan devam…) T. Blues Mob; 1998 yılında (besteci, vokal & bass) Koka Tskitishvili öncülüğünde kuruluyor. Koka’ya, Tamaz Tkhinvaleli, Roma Rtskhiladze ve Davit Manizhashvili eşlik ediyor. Blues-rock tutkunlarının özellikle Kuzey Avrupa festivallerinde canlı performanslarını izleme imkanı bulduğu grubu, kış aylarında da yolunu Gürcistan’a düşürenler Tiflis’teki Cafe De France’da dinleme şansı yakalıyor. Dün, arada sırada kafasını dağıtmak isteyenlerin neredeyse ayinsel tören minvalinde buluştuğu pasajlardan birinde (ki kentsel dönüşüm yahut sistem gediklisinin şartları sebebiyle neredeyse hiç pasaj kalmadı), 90’lı yılların başında biriktirmeye başladığım Çalıntı müzik dergisinin kaybettiğim 2-3 sayısını arıyorken T. Blues Mob’a dair şükela bir yazı buldum... Dergileri ve rafları karıştırırken, müziğin ve düşüncenin acayip güzel insanlarını yeniden hatırladım. (Erken içimden geldi notu: Geçmiş, gelecek, şimdi ve anlarda asılı kalmadan devam!) Sonrasında akşam sefalığını, T. Blues Mob’un algıları parlatan şarkılarıyla verdim de haybin saçmalıklar deryası faniliğime ayar yapabildim. Bu arada Çalıntı dergisi demişken, üşenmeyip de hatırlayalım: İsim babasının gazeteci-yazar Kemal Can’ın olduğu Çalıntı, müzikten edebiyata, sinemadan politikaya birçok önemli konuyu tartışarak kısaca ‘sözü olanların dergisi’ iddiasıyla ilk çağrısını bulunarak 1993’ün Mart ayında yayın hayatına başlamıştı. Ustalardan amatörlere müziğin ve düşüncelerin-fikirlerin nidasını kolektif bir çabayla meraklılarıyla buluşturan bir dergiydi: “Başka bir deyişle, her Çalıntı okurunun birer Çalıntı çalışanı, birer Çalıntı yazarı olmasını hedefliyordu. Kaosu seviyor ve güzelliklerin kaoston doğduğuna inanıyordu. Bu nedenle Çalıntı'nın önemli söylemlerinden biri, us dağınıklığını kışkırtmak olmuştur.” Yayın yönetmeni Suat Bilgi’nin Değirmendere’deki evlerinin depremde yıkılmasıyla annesini yitirmesinden sonra (1999) dergi son sayısını çıkararak yayın hayatına veda etmişti. (Aklımda kalan, yanlış hatırlamıyorsam; dergi, 2000’lerin başında yeniden basılmaya başlayacaktı fakat sonrasında ne oldu bilmiyorum!) Bazı şahaneliklerin zamanında yaşayabilmesi için kıymetini bilip de taşın altına elimizi koymamız gerekiyor ya işte o minvalde…

        BELGESELDEN TİYATROYA İŞTE HAFTANIN KAÇMAZLARI

        *12 Haziran’da son bulacak, 30’dan fazla ülkeden filmleri, yan etkinlikleri ve konuklarıyla yine dopdolu bir programla karşımızda olan Documentarist 7. İstanbul Belgesel Günleri, Fransız Kültür Merkezi, Salt Beyoğlu, Aynalı Geçit Etkinlik Mekanı, Hollanda Konsolosluğu Bahçesi ve Romen Kültür Merkezi’nde takip edilebilir. Suriye’nin mercek altına alındığı festivalde, son aylarda yitirdiğimiz belgeselcilere ve madencilere dair bölümler de yer alıyor. Ayrıntılı bilgi için: www.documentarist.org

        *Genco Erkal'ın Nazım Hikmet tutkusunun yeni ürünü olan Yaşamaya Dair adlı müzikli gösterisi, 13 – 14 Haziran, saat 21.00’de, şahane kadrajlı atmosferiyle (Eminönü) Ali Paşa Han'da seyredilebilir. Nazım Hikmet’in ölümünün 50. yıldönümü için üstat Genco Erkal’ın uyarlayıp yönettiği oyunda, etkileyici oyunculuğuyla Tülay Günal da oynuyor. Piyano ve viyolensel eşliğinde sahnelenen oyunda, başta Fazıl Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere değişik bestecilerin Nazım şarkıları da seslendiriliyor. Bilgi için: 212 519 00 27

        *Pip Utton’un yazdığı, Özcan Özer’in dilimize çevirdiği, Hitler’in Berlin’deki sığınağında geçirdiği son 12 saatini konu alan, yönetmenliğini Levent Özdilek’in yaptığı ve Burak Sergen’in tek kişilik sahnelediği “Adolf”, 12 Haziran, saat 20.30’da, Cihangir’de konuşlanan Bo Sahne’de izlenebilinir. Tel: (212 251 37 42)

        *KadıköySahne, 14 Haziran Cumartesi gecesi, saat 22.00’den sonra Türkiye rock müzik tarihinin üstatları Moğolları ağırlıyor. Gecenin biletleri 34 TL. Tel: 216 550 04 92

        * 3. Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali kapsamında: 10 Haziran, saat 18.30’da, Pera Müzesi’nde, Özen Yula’nın yazdığı “Güzel Gezegenlerin En Berbatı”; 12 Haziran, saat 20.30’da, GalataPerform’da, Şenay Tanrıvermiş’in yazdığı “Dil”; 13 Haziran, saat 18.00’de, Moda Sahnesi’nde, Yeşim Özsoy Gülan’ın moderasyonluğunda, konuşmacı Tuğçe Tuna’dan “Şehir ve Beden” adlı etkinlikler takip edilebilir. Tel: (212 243 99 91)

        Diğer Yazılar