Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Beşiktaş-Sivas maçından sonra Kartal’ın Senegalli yıldız oyuncusu Demba Ba, “Top elime değdi ve sonrasında gol yaptım” diyor. Ey sevgili kardeşim! Bunu neden maçta söylemedin? Müsabakadan sonra söylemek bence doğru değil. Bırak futbol kamuoyu karar versin. Ancak Demba Ba’ya da hak vermiyor değilim. Şimdiye kadar hiçbir futbolcunun, hakemin hatalı verdiği bir penaltıdan sonra yanına gidip, “Hocam ben kendimi attım, penaltı değil” dediğini görmedim, duymadım, işitmedim. Veya çizgiyi geçen ama hakemin gol vermediği bir kararından sonra da kalecinin ya da savunma oyuncularından birinin hakemin yanına gidip, “Hocam top kale çizgisini geçmişti. Gol vermeniz gerekir” dediğini de görmedim, duymadım. Sadece Türkiye’de mi? Dünyada da, Avrupa’da da bu böyledir. Bir-iki tane örnek, ilaç için bile çıkmaz mı?

        Aydınus ve Yıldırım

        Türkiye’nin yetiştirdiği iki büyük hakem. Yıllardır Türk futboluna ve Türk hakemliğine hizmet ediyorlar. Avrupa ve dünyada da çok önemli maçları var. FIFA hakemi olmanın temel şartlarından biri de koşmaktır. P. Collina göreve geldikten sonra koşu konusunda hiçbir hakeme taviz vermiyor. Son iki sezona baktığımız zaman özellikle Fırat Aydınus’un “yoyo” testiyle barışık olmadığını görüyoruz. Bu sezonda da yanına Bülent Yıldırım eklendi. 15 Ekim’de Zürih’te UEFA yetkilileri nezaretinde yapılan son yoyo testinde her iki hakemimiz de maalesef başarılı olamadı. Yazılı ve görsel medyada bununla ilgili haberler çıktı. Ben, konuyu yakinen takip ediyordum. Koşamadıklarını da herkesten önce öğrenmiştim. Ama çok saygı duyduğum dostlarım yazmamamı söylediler. Ben de saygı duydum. Çünkü, P. Collina bir formül bulur ve belki yeniden bir koşu yaptırır; hakemler de yeni sezon için listede yerlerini korurlar. İnşallah öyle de olur. Ancak UEFA’daki kuşlar, hakem komitesi başkanı Collina’nın konuya sıcak bakmadığını ve koşamayana da maç verilmeyeceğini söylüyorlar. Bu durum karşısında MHK Başkanı Zekeriya Alp’i zor günler bekliyor. İşi hayli zor. “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” misali. Konu son derece kritik ve hassas.

        Yunus Yıldırım'ın gözlemcisi kim?

        Gaziantep-Karabük maçında tam bir hakem skandalı vardı. Maçın tecrübeli hakemi Yunus Yıldırım, verdiği ve veremediği kararlarla maça adeta damga vurdu. Bir oyuncunun yerde arka arkaya tekmelenmesi, bırakın futbolu, normal hayatta bile suçtur. Bu pozisyon değil kırmızı, kıpkırmızı karttır ama kendi kuralları olan Yunus Yıldırım, her ne hikmetse cebinden kartını çıkaramadı. Şimdi soruyorum, bu maçın gözlemcisi kim? Ve raporuna ne yazdı, kaç puan verdi? Üç çok büyük siyah ve beyaz hata var, affedilmesi ve hoş görülmesi mümkün değil. Manisalı hakem, geçen sezon Sivas-F.Bahçe maçındaki skandal yönetimiyle gündem yaratmıştı. Ama daha sonra unutuldu ve maçlara çıktı. Yoluna devam etti. Bu maçtan sonra bakalım geçen sezon gibi şanslı olacak mı? Bekleyip göreceğiz.

        + Mete Kalkavan ve Tolga Özkalfa nihayet hakem olmuşlar. Duruşları, oyunu takip edişleri, kararları ve otoriter kimlikleri adeta göz kamaştırdı. İşte hakemlik budur.

        - Kondisyon eksikliği yaşayan hakemler maalesef sahada sağlıklı karar veremiyorlar. Kendi can dertlerine düştükleri için kuralları uygulamada zorlanıyorlar.

        Diğer Yazılar