Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bulgaristan’da ilk kez düzenlenen ATP World Tour turnuvası Garanti Koza Sofya Açık’ın galasında, Türk sporu adına büyük bir gurur yaşadık.

        O gece bu turnuvaya emeği geçenleri alkışlarken, bugünlere nasıl gelindiğini hatırladım. Tenise bugün Koza WOS ve üç uluslararası turnuvayla birlikte 100 milyon dolardan fazla yatırım yapan Şükrü İlkel’in, dünya tenis arenasındaki macerası aslında 2005 yılında İstanbul Cup ile başlamıştı. Benim Şükrü İlkel’in bu macerasının altında yatan enerjiyi öğrenmem de aynı yıla rastlar. Annesi Sumru İlkel ile Fransa Açık’tan bir hafta önce, mayısta İstanbul’da yapılan kadınlar turnuvası sonrası koyu bir tenis sohbeti yapmıştık. Tüm tenisçileri ve maçları çok yakından takip ettiğini anlatınca beni çok şaşırtmıştı. Fakat asıl şaşkınlığı Federer’in Agassi’yi yenip şampiyon olduğu ABD Açık finalinde yaşamıştım. Bana “Tenis Türkiye için çok önemli bir spor. Federer de örnek bir sporcu. Bizim tenise destek vermemiz lazım. Bu spor gençlere erdemli olmayı öğretiyor. Sen de bunu çok güzel anlattın” demişti. Sumru hanım, benzer cümleleri hasta yatağında oğlu Şükrü İlkel’e söylemiş ve bir anlamda Türk gençliği için tenise yatırım yapmasını vasiyet etmişti. Geçen birkaç yıllık zaman içinde önce hemen Sumru İlkel adına bir vakıf kuruldu ve ardından Koza WOS gibi dünya çapında bir tenis merkezi ortaya çıkarıldı. Şimdi hem Türkiye’den hem de dünyadan genç tenisçiler, 28’i kapalı toplam 63 kortluk bu muhteşem tesiste geleceğe hazırlanıyor.

        İstanbul Cup ve İstanbul Open ile dünyanın en önemli raketlerini ülkemize getiren Garanti Koza’nın tenise katkısı, Sofya Open ile artık yurt sınırlarını da aşmış oldu. Bu yatırımla Garanti Koza’nın dünya tenisindeki varlığı giderek büyüyor ve eminim ki Sumru İlkel hanımefendi de bu güzellikleri her zamanki gibi bir yerlerden izlemeye devam ediyor.

        Diğer Yazılar