Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Roland Garros'ta 4. İspanyol finalini Rafael Nadal kazandı. Turnuva öncesi Nadal'a "Kiminle final oynamak isterdin" diye sorsalardı, cevap, kayıtsız şartsız "David Ferrer" olurdu. Ferrer'e Nadal'ın İspanyol tenisindeki 'çakması' da diyebiliriz. Onun kadar mücadeleci, onun kadar inatçı, onun kadar çalışkan ama o, hiçbir zaman Nadal gibi olamadı. Dün finalde Nadal ile birlikte raket sallaması, onun için çok önemliydi. Maçın başından sonuna kadar, maçı kazanmaktan çok, kolay kaybetmeyeceğini kanıtlamaya çalıştı. Çünkü Nadal'ın finali zaten bir önceki Djokovic maçıydı. Nadal, bir başka deyişle Djokovic maçının rehabilitasyonunu yaptı Ferrer karşısında. Yine de zorlu bir seri sonunda geldiği finalin ne anlama geldiğini de çok iyi bilen bir Nadal vardı kortta. Roland Garros'ta 8. şampiyonluğu kazanarak tarihe geçmek için raket salladı. Ferrer ise bugüne kadar görmediği bir final mücadelesi için korttaydı. Turnuva organizasyonu da bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bu anlamlı şampiyonluğun ödülü de anlamlı olmalıydı. İşte dünyanın en hızlı adamı Usain Bolt bu nedenle davet edilmişti.

        Sonuçta herkes gibi organizasyon da biliyordu bu finalin şampiyonunun Nadal olacağını. Bir Grand Slam turnuvasını 8 kez kazanan dünyadaki gelmiş geçmiş tek tenisçi olan Rafael Nadal ödülünü Bolt'un elinden aldı. Ve İspanyol bayrağını gözyaşlarıyla göndere çektirdi. Böylece Nadal, İspanya'ya uzun zamandır yılın sporcusu olmayı ne kadar hak ettiğini göstermekle kalmadı, atletizm dünyasının unutulmaz adamı Bolt gibi, tenis dünyasının unutulmaz adamı oldu.

        Diğer Yazılar