Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Spor dünyasının en prestijli spor organizasyonlarına 2005 yılında İstanbul Cup ile adım attık. Bu hafta TEB BNP Paribas WTA Championships ile sonuncusunu gerçekleştiriyoruz. 2005'te bu haftanın mutlak favorisi Serena'nın ablasıyla başlamıştık maceraya. Venus Williams köprüde raket salladığında tüm dünya gözünü bize çevirmişti. Ve o günlerde kimse 73 bin kişinin gelip tenis maçı seyredeceğini düşünmemişti. Dünya televizyonlerinde 37 milyon zleyiciyle bir numaralı gündeme imza atılacağı akıllara gelmemişti. İstanbul'da, WTA tarihindeki en kalabalık seyirci rekorunu kırıldı. 164 ülkede, 400 saatin üzerinde canlı yayınla organizasyon tarihinin reytingi yüksek en başarılı yayını oldu...

        Ve bu turnuva önümüzdeki yıl artık Singapur'da. Bize yıllık maliyeti 12 milyon dolarken, Singapur bu organizasyon için senelik 20 milyon dolar ödedi. 5 yıllık anlaşma ile rakam 100 milyon dolar oldu. Şimdi oturup bir düşünelim. Bu turnuva geldiğinde "İstenmeyen organizasyon" yakıştırması yapılmıştı. Seyirci ilgisiyle her şey değişti. Federasyon fedakarca çalıştı ama reklam ajansı sponsor bulamadı. Ve pahalı organizasyon yakıştırmasıyla, hem sponsorlar, hem de yatırımcılar organizasyondan uzaklaştırıldı.

        Oysa saniyesi 30 bin euro olan tv'lerde yaklaşık 60 saat yayın yapıldı. Yani milyarlarca dolar ülke tanıtımı gerçekleşti. Ve İstanbul, İstanbullu tenisseverler dünyanın dikkatini çekmeyi başardılar. Sharapova'dan Serena'ya kadar ne kadar tenisçi varsa hepsi İstanbul ve İstanbullular için olağanüstü bir atmosferin yaratıldığından söz etti.

        Özetle; bugüne kadar Türk sporunda, hiçbir spor organizasyonunda, ülke insanı ve İstanbul hakkında bu kadar büyük, anlamlı ve doğru bir tanıtım yapılmadı. Bizde hep böyle olur. Bir değer, ya elden gittiğinde, ya da öldüğünde anlaşılır.

        Diğer Yazılar