Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Donald Trump 8 Mayıs’ta yaptığı açıklamada ABD'nin, 2015 yılında Tahran'ın nükleer silah geliştirme kabiliyetini engellemek üzere imzalanan uluslararası anlaşmadan çekileceğini belirtti. Piyasalar bunu bir panik havasında karşıladı. Ancak sakin olmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Zira kısa ve ortada vadede - ki bu orta vade önümüzdeki en az 5 yıllık süreci kapsıyor - İran’a yönelik doğrudan müdahale koşullarının oluşması beklenmiyor.

        Donald Trump’ın konuşması ustaca hazırlanmış, hatta bir poker masasındaki oyuncu edası ile yapılan bir konuşmaydı. ABD yönetiminin kesinlikle bir müdahale niyetinin olduğunu ortaya koyacak bir çıkış değildi. Bir savaş çıkar mı endişesine dair şunu söylemek mümkün: Bununla ilgili bir işaret gözükmüyor. Savaş bir süreç demek ve öyle bir süreç de hali hazırda ortada gözükmüyor.

        REKLAM

        Kanaatimce, Trump İran’a karşı önce ekonomik kartlar açacak. Aslında üç aşamalı bir yol izleyeceğini öngörüyorum.

        1- Yaptırımlar hemen geri gelecek

        2- Avrupa’ya ilk bir yıldan itibaren baskı yaparak onların da çekilmesini isteyecek

        3- Yeni bir anlaşma için süreci başlatacak böylece anlaşma Trump’ın olacak Obama’nın değil...

        Türkiye bu çok taraflı (p5+1 olarak anılan) anlaşmanın bir tarafı değil dolayısıyla kartlar iyice dağıldıktan sonra tarafını ortaya koyması Türkiye açısından sürece katkı sunacaktır. Ancak en azından Avrupa Birliği ülkelerinin ortaya koyacağı tavrı beklemek Türkiye için mantıklı olacaktır. Hatta AB üyesi ülkeleri ile birlikte hareket etmelidir diye düşünüyorum.

        Avrupa Birliği ülkeleri Trump’ın kuracağı baskılara en fazla bir yıl dayanabilir. Bu durumda yeni müzakereler süreci için bir zemin hazırlanabilir. Kuzey Kore denklemi, Lübnan, Suriye ve Suudi Arabistan ile ilgili süreçler bu dönemde Ankara’da dikkatle takip edilmeli. Trump baskılarla yeni bir müzakere zemini hazırlayacaktır. Bu durumda bir önceki görüşmeler sürecinden farklı olarak Türkiye daha önemli pozisyonla rol alabilir. Ama şu an için kartların dağılmasını beklemekte fayda var gibi gözüküyor.

        Diğer Yazılar