Hakkari'de miting yapmanın cazibesi...
Sandık başına gitmek için geri sayım başladı. Siyasi parti liderleri, Cumhurbaşkanı adaylarımız seçim kampanyalarına dair ilk ve belirleyici mesajlarını veriyor. Partilerin genel merkezlerinde hummalı bir şekilde aday belirleme çalışmalarında ise sona yaklaşıldı. İlk izlenimlere göre, oldukça hareketli ve renkli bir kampanya dönemi gerçekleşecek.
‘Hakkari’de Miting’ tartışması 24 Haziran seçim kampanyasının da ilk gündem ve tartışma konusu oldu. Hakkari mitinginde konuşan Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasında geçen bir konuşmayı Hakkari Cumhuriyet meydanındaki mitingde şöyle anlattı; "Erdoğan bana 'Yarın Hakkari'ye gittiğinde Türk Bayrağı olacak mı?' diye sordu; ve ardından İnce basın bölümüne dönüp, kameralar çeksin, işte Türk Bayrağı" dedi.
2011’de o dönem Başbakan'ımız olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasında arasında da benzer bir tartışma yaşanmıştı. Öyle ki; daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Hakkari'de miting düzenlemiş ancak alanda Türk bayrağı görülmemişti. Ak Parti mitingi öncesinde ise terör örgütü PKK, vatandaşların meydana gidip mitinig dinlemesine dahi ipotek koymak için kepenkleri kapattırıp gün boyu ara sokaklarda gösteriler gerçekleştirmişti. Ve o günkü tartışmalar uzunca bir zaman siyasetin gündeminde geniş yer almıştı.
İnce'nin Hakkari mitinginde dikkat çeken nokta alandaki Türk bayrakları oldu. Ama dikkatlerden kaçan şeyler de oldu. Öncelikle şunun altını özenle çizeyim, Hakkari ve Hakkarillier Türkiye’nin en kritik noktasındaki vatan bekçileridir. 23 Mayıs 2011 yılında CHP’nin Hakkari mitingi hangi koşullarda yapıldığına değinmeyeceğim zira o günün koşullarında, kimlerin o kalabalık miting için aracı olduğu ve daha sonra da CHP’nin yüzde 1 oranında dahi oy alamadığını unutmamak gerek.
Hakkari mitingleri, 2011’den bu yana siyasetin önemli bir mesaj ve cazibe merkezi haline dönüştü. Cumhurbaşkanı adayı İnce de Rize mitingi esnasında Hakkari mesaisinin Türk bayrakları ve İzmir marşı eşliğinde gerçekleştirdiğini ifade etti. Evet, doğru, ancak bazı detaylar eksik ya da gözden kaçmış olsa gerek.
Sayın İnce, Yüksekova Havalimanı'ndan Hakkari’ye doğru yola çıkarken kendisini Cumhuriyet medyanında bekleyen değerli Hakkarili seçmen, İnce’nin Rize’de bahsettiği İzmir Marşı çalınıncaya kadar yani sahneye çıkıncaya kadar Türk bayrakları dalgalanmaya devam etti. Fakat, seçmen kitleye sahneye çıkana kadar terör örgütü PKK’nın kadrolu sanatçısı Diyar Dersim’in sesinden “Zeynebi” şarkısı dinletildi. Seçim meydanlarında Kürtçe müziklerin yer alması ülkemizde bundan 20 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında demokratikleşme anlamında alınan mesafenin önemli bir kanıtı. Ve Siyasi partilerin Doğu ve Güneydoğu kentlerinde buna yer vermesi bölge halkına bakış açısı adına önemli bir mesaj mutlaka. Ancak bölgesel ve kitlesel dinamikler doğru okunarak yapılmalı bu. Özellikle Kürt halkının müzik ile yakın bağı, öte taraftan örgütün müziği ciddi bir yumuşak güç aracı olarak kullandığı gerçeği akılda tutulursa, bir şarkının sadece şarkı olmayacağı ya da kimden dinlediğinize göre anlam değişeceği/kazanacağı gerçeği algılanabilir. Bu nedenle başka sanatçıların çok daha güzel Kürtçe parçaları dinletilebilirdi.
Aslında ‘Zeynebi’ kitleleri hareketlendirecek güzel bir parça ama örgütün kadrolu sanatçısı Diyar’ın sesinden dinletilmiş olması düşündürücü... Zira Selahattin Demirtaş bir önceki seçim için şarkıcı Diyar’la düet yapmıştı. Demirtaş’ın seçim kampanyası için hazırlanan şarkının orijinali ise şarkıcı Diyar’ın “Bilbilo” isimli albümünde yer alan “Biz Söz Vermişiz” şarkısından uyarlanmıştı. Diyar’ın o şarkısının sözlerinde ise, “Biz bu yola baş koymuşuz / Leş bir yana Baş bir yana / Biz Apo’ya söz vermişiz / Bu yolda dönüş yok bize / Biz Apo’ya söz vermişiz / Bu yolda dönüş yok” şeklinde ifadeler yer alıyordu. Ve şimdi aynı sanatçının propaganda içermeyen bir başka parçası yani Zeynebi İnce’nin bölgede halkı coşturacak parçası olmamalıydı diye düşünüyorum.
Kendi seçim kampanyaları açısından Sayın İnce’nin ekibinin bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer isterlerse ve ararlarsa, geniş müzik repertuarı olan biri olarak, elbette kendilerine tavsiyelerimiz olur.
