Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılın son haftasında işlerin yavaşlamasını fırsat bilip, ne zamandır merak ettiğim Madrid’i görmek için İspanya’dayım. Daha önce Barcelona, Valencia gibi şehirlerini görmüş olsam da Madrid için bir tur gerekiyordu. Uzatmayalım, buradayım. Tabii size birbirinden lezzetli tapasları, Londra’yı kıskandıracak güzellik ve büyüklükteki parkları, Prado Müzesi’ndeki Goya sergisini ya da Noel tatili dolayısıyla baştan aşağıya süslenmiş şehri anlatacak değilim.

        İşimiz ekonomi, bazen sıkıcı da olsa!

        İSPANYA KRİZİ ATLATMAYA ÇALIŞIYOR

        Madrid sokaklarında dolaşırken gözünüze ilk batan şey sokaklarda dolaşan genç nüfusun yoğunluğu oluyor. Gerçi hallerinden pek şikâyet eder gibi görünmeseler de İspanya’nın hâlâ bir numaralı sorunu “işsizlik”. 2011 yılında yüzde 26 ile zirve yapan işsizlik hâlâ ciddi sorun. Ama tünelin ucunda ışık var gibi. Kasım ayı işsizlik rakamı yeni açıklanmış, yüzde 23.7. Son 3 yılın en düşük oranı. Ancak genç nüfusta bu oran hâlâ yüzde 40’ların üzerinde.

        6 ÇEYREKTİR ÜST ÜSTE BÜYÜYOR

        İşsizlik oldukça yavaş gerilese de İspanya ekonomisi son 6 çeyrektir büyüyor. Üçüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde yüzde 0.5 büyüyen İspanya’nın 2014’te yüzde 1.4 büyümesi bekleniyor. İspanya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre 2015’de büyüme yüzde 2’yi bulacak ki bu oran AB’nin en iddialı büyüme rakamı olacak.

        Büyüme ihracat ve yabancı yatırımlarından geliyor.

        2008 öncesindeki 10 yıllık süre boyunca İspanya’nın ihracatı her sene azalmış. Ancak son 6 senedir bu ivme tersine dönmüş.

        2008’de İspanya’nın toplam ihracatı 190 milyar dolar iken 2013 sonunda 235 milyar dolara çıkmış. İçeride kriz sonrası talebin düşmesi İspanyolları ihracata yönlendirmiş. İthalatın da hızla düşmesiyle İspanya’nın 2007’deki 100 milyar dolarlık ticaret açığı 2013’de 10 milyar dolara gerilemiş.

        İhracattaki ivmelenme ekonomiye son 6 senede büyük destek vermiş ama İspanya’ya gayrimenkul almak için akın eden yabancı fonları da unutmamak lazım.

        Bilindiği üzere İspanyol bankaları portföylerinde bulunan batık kredileri kamunun kurmuş olduğu “Batık Bankası / Bad Bank’a” aktardı. 9 İspanyol bankasının Batık Bankası’na aktardığı portföyler sonrasında 200 binin üzerinde taşınmaz varlık / gayrimenkul de kamuya geçti. Bu menkullerin piyasa değeri 41 milyar Euro olarak hesaplanıyor.

        İşte bu varlıklardan biri yakın zamanda satıldı. Çin’in en zengin insanı Wang Jianlin, 1953’te yapılan ve uzun bir süre Madrid’in en yüksek binası olarak kalan 25 katlı Edificio España’yı Batık Bankası’ndan 265 milyon Euro’ya satın almış. Çinliler burayı otel yapacakmış.

        İspanya gayrimenkul satışından çok umutlu. Başta Çinli ve Arap fonların bulunduğu kurumsal yatırımcılarla üst düzey görüşmeler yapılıyor. Başbakan Rahoy yakın zamanda Pekin’e yaptığı ziyarette bu ilgiyi en üst düzeyden iletmiş. Hatta sırf ilgi çekmek için “Altın Visa” adıyla, İspanya’da 160 bin Euro ve üzerinde gayrimenkul alan yabancılara “oturma izni” çıkartılmış.

        Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi İspanya krizi yenmeye çalışıyor. Yukarıda bahsettiğim gibi tünelin ucunda “ışık” var gibi. Ancak yüzde 20 küsur işsizliğe İspanyollar daha ne kadar dayanır? Orası kafamı karıştırıyor.

        Diğer Yazılar