Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yazının yazıldığı saatlerde Dolar/Türk Lirası paritesi, 3.05 seviyesinde işlem görüyordu. Bu seviye, kurun 25 Temmuz’dan beri gördüğü en yüksek seviye. Moody’s’in Türkiye’nin notunu düşürdüğünü açıkladıktan sonraki 7. işgününde, TL’nin ABD Doları’na karşı değer kaybı yüzde 3.5’i buldu. Aynı tarihler arasında ABD Doları’nın değerini belirleyen dolar endeksindeki yükseliş ise sadece yüzde 1. Yine bu tarihler arasında “Diğer gelişmekte olan ülke kurları ne yapmış?” diye baktığımızda; Rus Rublesi’nde, Meksika Pesosu’nda, Endonezya Rupisi’nde bırakın değer kayıplarını, yüzde 2’lere yakın değer kazanımları görüyoruz. Peki bizden başka bu dönemde “kayda değer” değer kaybeden yok mu? Var: Hafta sonu FARC ile yapılan tarihi anlaşmayı referandumda onaylamayan Kolombiya Pesosu’nda ve “Brexit’i 6 aya kadar başlatıyorum” diyen İngiliz Sterlini’nde de ciddi kayıplar var.

        DİĞER TÜRK VARLIKLARINDA BİR SATIŞ YOK

        Türk Lirası’nın bu kadar negatif ayrıştığı bir ortamda diğer Türk varlıklarına baktığımızda orada işlerin yolunda olduğunu görüyoruz. Örnek olarak Türkiye risk primini fiyatlayan CDS’lerin bırakın yükselmeyi, son 2 gündür 15 baz puan düşüp 250’nin altına geldiğini görüyoruz. Geçelim tahvil bono piyasasına... Orada kısa taraf zaten büyük oranda Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin etkisinde. Piyasa TCMB’den yüzde 7.8’lerden aldığı likidite ile özellikle 5 yıllık vadeye kadar ekstra 100-150 baz puanlık spread ile tahvil taşımaya hevesli gözüküyor. Ancak yabancı yatırımcının tekelinde olan uzun taraf, buna daha mesafeli. 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 9.65’lerde yatırımcı bekliyor. Türk Lirası’ndaki oynaklığa çok daha duyarlı olan 10 yıllık tahvilde bile, kurdaki son 1 haftalık yükseliş büyük bir baskı yaratmadı. Son olarak hisse senetlerine de bakalım. Endeks de kur tarafındaki hareketlere oldukça duyarlıdır. Ancak Moody’s’in not indirimi ertesi yüzde 5’e yakın düşen BİST100 endeksi daha sonraki günlerde kurda yaşanan yukarı yönlü harekete hemen hiç tepki vermedi.

        TL DİĞER GELİŞEN ÜLKE KURLARINA KARŞI DA SATILIYOR

        Sonuçta konu “topyekûn bir Türkiye riskinden kurtulmak” olmadığına göre hareketi Türk Lirası özelinde işlemekte fayda var sanırım. Küresel FX piyasasına baktığımızda, Türk Lirası’nın sadece ABD Doları’na karşı değil, G.Afrika Randı’na, Rus Rublesi’ne karşı da değer kaybettiğini görüyoruz. Peki yılın son çeyreğine girerken gelişen ülke yatırımcıları arasında TL’nin bir anda cazibesi neden sönmüş olabilir?

        İlk akla gelen sebep “Moody’s sonrası bozulan morallere bir de OHAL’in uzatılması eklendi” açıklaması. Bu insana mantıklı geliyor. Ama eğer bu açıklama doğruysa bunun etkisini başta CDS piyasası olmak üzere hemen tüm Türk varlıklarında görüyor olmamız gerekirdi. Bu sebeple bu maddeyi tamamen “reddetmemekle beraber” kurdaki yükselişi açıklamakta yeterli olmadığını düşünüyorum.

        İkinci açıklama ise “Türk Lirası piyasası hacmi en yüksek, derinliği en fazla olan piyasa olduğu için Türk varlıklarından çıkmak isteyenler önce burada işleme geçiyorlar”. Bu daha önce doğrulanmış ve geçerliliği olan bir açıklama. Piyasa ile konuştuğumda, “döviz piyasasında dolar talep edenlerin yabancı” olduğunu ancak bu isimlerin geniş bir yelpazeye yayılmaktan ziyade “birkaç büyük isim” olduğunu söylüyorlar. Yani TL satıp dolar alanlar birkaç büyük yabancı oyuncuymuş. Bu sebeple genele yayılmış ve önce döviz almaya çalışan bir yabancı yatırımcı hareketinden bahsetmiyoruz.

        TCMB’NİN FAİZ İNDİRİMLERİ TL’NİN CAZİBESİNİ DÜŞÜRDÜ

        Piyasada konuşulan son açıklama da “Türk Lirası’nın son indirimler sonrası faiz cazibesini kaybettiği ve ülkenin riskleri ile kurun verdiği faizin yatırımcı gözünde uyuşmadığı” iddiası. Moody’s notu kaybı sonrası ayrıldığımız gruba ait ülkelerden G.Afrika yüzde 7, Endonezya yüzde 6.5, Hindistan ise yüzde 6.25 faizle repo yapıyor. Türkiye ise son 7 ayda 275 baz puan faiz indirerek ortalama fonlama faizini yüzde 7.80’e indirdi. Maalesef artık yatırım yapılabilir ülke notu taşımayan Türkiye, bazı yabancı yatırımcılara (sıcak paracılar) bu faiz risk/getiri dengesi için yeterli gelmiyor olabilir.

        Ben de en fazla payı bu ihtimale veriyorum.

        Diğer Yazılar