Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün sabah Bloomberg haberlerini aştığımızda şok bir haber ile karşılaştık. Cuma sabahı çok erken saatlerde Asya piyasası açıkken İngiliz Sterlini ABD Doları’na karşı 2 dakika içinde yüzde 6 değer kaybetmiş ve 31 yılın en düşük seviyesi olan 1.1840’a kadar gerilemiş. 2 dakika içinde gerçekleşen bu işlemin nasıl olduğu konusunda net bir açıklama yok. Birkaç öne çıkan iddiaların ilki şöyle ; yabancıların “ fat finger” dedikleri çok yüklü bir satış ordinosunun yanlışlıkla sisteme gönderilmesi ve pound/dolar paritesinde alım tarafında o saate yeterince likidite olmadığı için çok büyük bir volatilite yaratması. Bunu daha önce de yaşadık. Bu yılın başında G.Afrika Rand’ında daha sonra “fat finger” diye açıklanan sebepten dolayı 15 dakikada Rand , ABD Doları’na karşı yüzde 9 değer kaybetmişti.

        Cuma günkü İngiliz Sterlinindeki bu çöküş için yapılan diğer açıklama ise piyasada işlem yapanların “ algo” diye tanımladıkları bilgisayar programlarına bağlı endekslenmiş , yüksek hacimle alım ya da satım emirlerini belli kalıplara göre veren bir metot. Cuma sabahı belki de piyasasın İngiliz Sterlin’deki ani değer kayında nasıl reaksiyon göstereceğini test etmek için, likiditenin zayıf olduğu bir ortamda bu metot denenmiş olabilir.

        İngiliz Sterlin’indeki yüzde 6’lık düşüşün hangi sebep olduğunu belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Ancak Sterlin bu düşüşün ancak bir kısmını geri alabildi ve haftayı yüzde 4, yıl başından beri bakıldığında ise yüzde 15 değer kaybı ile kapattı.

        İngiltere için zor günler başlıyor Başbakan Theresa May’in 2017 Mart itibariyle Brexit’i yani AB’den boşanma sürecini başlatacaklarını açıklaması arkasından da Fransa Başbakanı Hollande’ın “ Brexit kararının bedeli olmalı. Hiç kimseye ayrıcalık tanınmamalı” açıklamaları gelince, İngiltere için zor günler başladı. Brexit kararının çıktığı İngiltere’deki referandumdan bugüne İngiliz Sterlin’indeki kayıplar yüzde 17’ye yaklaştı. Ancak kayıplar sadece kur tarafında sınırlı kalmadı. 10 yıllık İngiliz tahvilleri haziran sonunda İngiltere Merkez Bankası’nın “tahvil alım programı yapacağını” açıkladığı tarihte yüzde 1.4’lerden , 0.75’lere kadar gerilemişti .Ancak Brexit kabusunun geri dönmesi 10 yıllık tahvil faizlerinin yeniden yüzde 1’lere yükselmesine yol açtı. Sebep? Kurun değer kaybının devamı durumunda İngiltere’de enflasyonun yüzde 3’lere kadar yükselebileceği beklentisi. Karşılaştırmak için ABD’de 5 yıllık vadede enflasyon beklentisi yüzde 1.5, Almanya’da ise yüzde 0.8’lerde.

        Diğer yandan İngiliz ekonomisi için diğer risk cari açık. 2016 temmuz ayı itibariyle İngiliz ekonomisi yüzde 5.7 cari açık verir durumda. Ortalama yılık 9 milyar dolar açık veren İngiltere, Sterlin’in değer kaybı ile ihracatının artması ve sonucunda ticari açığının azalmasını bekliyor. İngiliz ekonomisinde hizmetler sektörü de önemli bir yer tutuyor ve başta turizm olmak üzere bu kulvarda da zayıf sterlinin pozitif katkısı olacağı tahmin ediliyor.

        Ancak bütçe tarafında işler bu kadar kolay gitmeyebilir. 2010 yılında yüzde 10’a kadar çıkan bütçe açığını bu sene itibariyle yüzde 4’e kadar indiren İngiltere, AB fonlarına için ayırdığı parayı ülke içinde kullanarak bütçe açığını artırmadan BREXİT etkilerini dengelemeyi amaçlıyor. Ancak BREİXT kararından hoşnut olmayan , başkent Londra’nın kalbi durumundaki finans merkezindeki bankacılık sektörünün ciddi bir kısmı ya operasyonlarını küçültmeyi ya da ülkeden taşınmayı düşünüyorlar. İngiltere devlet bütçesine katkısı yıllık 32 mİlyar dolar katkı sağlayan ayrıca toplam 425 bin çalışan ile İngiltere iş gücünün yüzde 1.5’unu oluşturan bankacılık sektörünün alacağı kararlar İngiltere bütçesini seneye zorlayacaktır.

        Sadede gelecek olursak Türkiye’nin 2. Büyük ihracat pazarı olan İngiltere’de işler bir süre iyi gitmeyecek gözüküyor. Sonuçta “AB ile ilk boşanan ve sıkıntılı bir AB yönetiminden ayrılabilen ülke “ olarak belki kazanan İngiltere olacak ama birkaç sene ciddi bir ekonomik kriz yaşaması muhtemel. Bizim de orta ve uzun vadeli planlarımızı ona göre yapmamız da fayda var.

        Diğer Yazılar