Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2016 yılını tamamlarken ocak-ağustos bütçe gelişmelerini ve 2017 beklentilerini Maliye Bakanı’nın ağzından yakın zamanda öğrendik. Önce ilk 9 ayın muhasebesini yapacak olursak ilk manşetimiz şu olur: “Bütçe fena gözükmüyor.” Gelin şimdi detaylara bakalım. Ocak-eylül merkezi bütçe bu sene 12 milyar TL açık vermiş ki, geçen sene aynı dönemde bu açık 13.4 milyar TL imiş. Yani bütçe açığını düşürmüşüz.

        Ancak ayrıntılara girdiğimizde başka konular öne çıkıyor. Bu senenin ilk 9 ayındaki faiz dışı fazlayı geçen sene ile karşılaştırdığımızda yaklaşık 2 milyar TL daha az faiz dışı fazla verdiğimiz görüyoruz. Bu ne demek? Şu demek: “Faiz harcamaları dışında bütçeden yapılan ödemeler ortalamanın üzerinde artmış ve gelirler de bu artışı karşılayacak kadar artmamış.” Açayım biraz; ilk 9 ayda vergi gelirleri geçen seneye göre yüzde 10 artmış. Ancak, personel giderleri yüzde 20, SGK transferlerinin olduğu kalem ise yüzde 21 atmış. Bu sebeple de faiz dışı fazlamız azalmış. Böyle giderse, Maliye’nin hesabına göre bu seneyi yüzde 1.6 bütçe açığıyla bitirmemiz bekleniyor.

        REVİZYONLAR VE 2017 TAHMİNLERİ

        Bütçe, bizim ülke olarak yıllardır disiplinli olduğumuz ve makro ekonomik veriler açısından bakıldığında en kuvvetli olduğumuz kısım. Ancak burada son dönemde hızlı bir erozyon ve tahminlerin ötesinde bir bozulma var. Bu bozulmaya rağmen hâlâ Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında bütçe disipliniyle öne çıkan bir ülke.

        Son 2 yılda bütçe konusunda alışık olunmadığı üzere revizyon geliyor. Geçen sene bu günlerde 2016 ve 2017 yıl sonu bütçe açıkları için tahminler yayınlandığında Maliye Bakanlığı tarafından sırasıyla yüzde 1.3 ve yüzde 1 olarak belirlenmişti. Ancak bu beklentilerin aksine bu sene bütçe açığının yüzde 1.6, seneye de yüzde 1.9 olmasının beklendiği açıklandı.

        Revizyonlar sadece bütçe açığında yer almıyor. Bir başka revizyon gelir ve gider kalemlerinde. 2017 yılı için Maliye Bakanlığı bu seneki faiz dışı harcamaları yüzde 11 artıracağını açıklıyor. Böylece faiz dışı harcamaların toplam GSMH içindeki payı yüzde 24.4’ü bulacak. Bu kalem bundan bir yıl önce 2017 yılı için toplam GSMH’nin yüzde 22.5’i olarak açıklanmıştı. Yani 1 senede yaklaşık 2 puanlık bir artış öngörülüyor. Diğer yandan bu harcamalar nasıl karşılanacak diye baktığımızda, Maliye’nin 2017 için daha önce öngördüğü “vergi gelirlerinde de” ciddi bir yukarı revizyon yapılmış olduğunu görüyoruz. 1 sene önce “2017’de toplam GSMH’nin yüzde 20.5’i kadar vergi toplarım” diye düşünen Maliye, bu sene bu oranı yüzde 21.3’e taşımış. Enteresan olan aynı anda da Türkiye büyümesinin yüzde 5.5’ten yüzde 4.4’e revize edilmiş olması.

        BU RAKAMLAR NE DİYOR?

        Maliye’nin açıkladığı 2017 ve 2018 bütçe rakamları yakın zamanda Başbakan tarafından açıklanan Orta Vadeli Program ile birleştirildiğinde öne çıkan unsurlar şunlar: “2017’de kamu harcamalarının ve bütçede faiz dışı harcamaların yoğun olduğu bir dönem olacak. Buna karşılık Maliye’nin güvencesi, bu seneden çok daha iyi bir artış gösterecek vergi ve seneye de etkisini sürdürmesi beklenen özelleştirme gelirleri.”

        Tablo bu şekilde. İşsizliğin son 4 yılın zirvesine çıktığı, özel sektörün durduğu bir dönemde kamunun bu şekilde davranması makul görülebilir. Eğer “bütçede yeri de varsa” buna kimsenin diyecek bir şeyi olmaz. Ancak burada gittikçe artan risk şu ki, “harcamalar tarafında beklenenin üzerine çıkabilen Maliye, gelirler tarafında oldukça iyimser beklentiler içinde”. Bu sebeple de seneye yüzde 1.9 olarak hedeflenen bütçe açığının yüzde 2-2.5 bandına çıkması çok şaşırtıcı olmaz.

        Diğer Yazılar