Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen haftanın en flaş haberlerinden biri S.Arabistan’ın yıllar sonra yeniden sermaye piyasalarına dönüp borçlanmasıydı. 5, 10 ve 30 yıl vadede toplam 17.5 milyar $’lık tahvil satan S.Arabistan, bu hamlesiyle gelişen piyasalarda (EM) bugüne kadar yapılan en büyük borçlanmayı yaptı. Bir başka rekor da bu ihalelere gelen talebin miktarında yaşandı. Yukarıda bahsettiğim 3 ayrı borçlanmayı yaklaşık yüzde 3-4 bandı içinde tamamlayan S.Arabistan böylece EM yatırımcılarının bir anda gözdesi oldu.

        Hikâyenin buraya kadarki kısmı bize ne anlatıyor? EM’e olan ilginin devam ettiğini, likiditenin hâlâ bol olduğunu ve herkesin bir parça yüksek faiz veren kim varsa peşinden gittiğini. Bu gerçeklere itirazım yok. Ancak çoğu zaman bu köşede yaptığımız gibi yine aynı analizi yapalım derim: “Ayrıntılara bakalım.” Çünkü biliyoruz ki şeytanayrıntılarda gizlidir.

        KÖRFEZ ÜLKELERİNDE İŞLER İYİ GİTMİYOR

        S.Arabistan, “Körfez ülkeleri” diye tabir edilen coğrafyada ilk tahvil ihracını yapan ülke değil. Bu yıl son 3-4 ayda Katar, Umman ve Abu Dabi de dolar cinsinden ihraç ettiler. Bu bölgeden yılbaşından beri yapılan ihraçların miktarı 65 milyar doları buldu. Bu sene ihraç yapmayan Kuveyt de önümüzdeki sene için dolar cinsi borçlanacağını açıkladı. Şimdi aklınıza, “Birçok ülke tahvil ihraç ediyor, ne var bunda?” sorusunun geldiğini tahmin ediyorum. O zaman ayrıntılar için okumaya devam.

        Bloomberg’ün hesabına göre “Körfez Arap Ülkeleri” (GCC) diye gruplandırılan 6 ülkenin önümüzdeki 5 yıllık sürede toplam borçlanma ihtiyacı 760 milyar dolarmış. Bu ülkelerin petrole bağımlı ekonomileri ve düşen petrol fiyatlarının bütçelerde yarattığı erozyon önümüzdeki senelerde daha fazla borçlanma ihtiyacının doğmasına yol açıyor. İsterseniz ülke bazında “durum ne kadar vahim” hızlıca bir göz atalım.

        S.Arabistan: 650 milyar dolarlık GSMH ile düşen petrol fiyatlarından en ağır hasar gören ülkelerin başında geliyor. Bütçe açığı yüzde 15’i buldu. Para birimi riyali ABD Doları’na çıpalayan S.Arabistan, kuru devalüe etmemek için hızla rezervlerinden kullandı. 2015 yılında 750 milyar dolar rezervi olan ülkenin 2016 sonunda rezervleri 550 milyar dolara kadar eridi. Bir yandan tahvil ihraçları, diğer yandan ülkenin en büyük (kamu) şirketi olan petrol devi Aramco’nun özelleştirilme süreciyle bütçedeki açık kapanmaya çalışılıyor. Son hamle olarak da krallık, memurların yıllık aldıkları ikramiyeleri iptal etti ve bakanların maaşlarını yüzde 20 kesti.

        Bahreyn: 2 sene önce yüzde 7 bütçe fazlası veren ülke bu sene yüzde 4’e yakın açık veriyor. 30 milyar dolarlık bir GSMH’si olan ülkede büyüme yüzde 2.5’e kadar daralmış vaziyette.

        Katar: Kısa bir süre önce 9 milyar dolarlık (Bu da Katar’ın rekoru) tahvil ihracı yapan ülkenin bu seneki büyüme hızı yüzde 3’e gerilemiş vaziyette. Halbuki ülkenin son 10 yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 12. Katar hâlâ yüzde 7-8 bandında cari fazla veriyor. Ancak bu rakam sizi şaşırtmasın; çünkü 2012 ve 2013’teki fazlası yüzde 30’lar seviyesindeymiş.

        Kuveyt: 2016 yılında borçlanma yapmayan tek ülke. Ancak o da 2017 yılında borçlanmaya gideceğini açıkladı. 170 milyar dolarlık bir GSMH’si var. Ortalama büyüme hızı 2011’deki yüzde 10’lardan yüzde 1’lere kadar düşmüş durumda. Bu sene ilk defa bütçe açığı veriyor, yaklaşık yüzde 10.

        Durum bu şekilde. Körfez ülkeleri eski günlerini mumla arıyor. İçlerinde bu gelişmeyi görüp ülkenin ekonomik olarak rotasını çevirmeye çalışan tek ülke S.Arabistan gibi görünüyor. Ancak onun çabaları da ne kadar yeterli olacak, emin değilim. Ama bir şeyden eminim ki, eğer petrol fiyatları önümüzdeki 3-5 sene 50 dolar civarında seyredecek olursa Ortadoğu’da çok şey değişir. Hem ekonomik hem de siyasi olarak.

        Diğer Yazılar