Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD Başkanı Donald Trump ay sonunda başkan seçildikten sonra ilk yurtdışı gezisine çıkacak. Başkan, Suudi Arabistan ve İsrail turu yaptıktan sonra Avrupa’ya geçip Vatikan’a uğrayacak.

        Geleneksel olarak ABD başkanları ilk yurtdışı gezilerini iki komşu ülke, Kanada ya da Meksika’ya yaparlar. NAFTA ticaret anlaşmasını yırtıp atmak, Meksika sınırına duvar örmek, Kanada’dan yapılan kereste ithaline vergi koymak gibi fikirleri olan Trump’ın, diğer başkanlar gibi ilk yurtdışı gezisinde bu ülkelere tercihte bulunmasını kimse beklemiyordu. Ancak Trump’ın bu kadar iddialı bir tura çıkması da açıkçası beklenmiyordu.

        TRUMP, ORTADOĞU’DAKİ MÜTTEFİKLERİNİ KONTROL EDİYOR

        Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’nde (GCC) 6 ülke var: Suudi Arabistan, Katar, Umman, Bahreyn, BAE ve Kuveyt. Moody’s’in tahminlerine göre bu 6 ülkenin gelirlerinin ortalama yüzde 75’i petrol satışından geliyor. Bu 6 ülke petrol fiyatlarının 100 dolarlar seviyesinde olduğu 2014 yılında ortalama yıllık yüzde 5 bütçe fazlası verirken, Moody’s’in hesaplarına göre varil fiyatının 40 dolarlara gerilediği 2016 sonunda yüzde 6 civarında bir açık verir olmuşlar. Bu açığı finanse etmek için de yoğun borçlanma başlamış. GCC ülkeleri toplamda 2015 yılında uluslararası sermaye piyasalarından sadece 2.5 milyar dolar borçlanırken 2016’da bu rakam 40 milyar dolara çıkmış.

        GCC ülkeleri arasında 750 milyar dolarlık GSMH ile dünya 17’nciliği için Türkiye’yle yarışan Suudi Arabistan öne çıkanı. Ancak orada da işler iyi gitmiyor. Suudilerin bütçesi geçen sene 80 milyar dolar (GSMH’nin yüzde 10’u) açık vermişti. Bu sene de 50 milyar dolar açık vermesi bekleniyor. Prens Muhammed bin Selman bir yandan kamu petrol devi Aramco’nun yüzde 5’lik payının özelleştirilmesiyle ilgilenirken diğer yandan Suudilerin yurtdışı tatil harcamalarından ithal otolara kadar tasarruf edebileceği her şeye el atıyor. Ancak Yemen’de Husiler ile hükümet arasında yaşanan çatışmalarda taraf olan ve bütçeden ciddi para aktaran Suudilerin petrol fiyatları bu seviyede kalmaya devam ederse uzun bir süre daha bütçe açığı vereceği anlaşılıyor.

        Ortadoğu’da Trump’ın ziyaret edeceği diğer ülke İsrail ise 300 milyar dolarlık GSMH’si ve yüzde 2-3 bandında büyüyen ekonomisiyle nispeten daha iyi durumda. Ülke ekonomisinin en büyük sorunu güvenlik kaygıları ve istenilen hızda artmayan yatırımlar. Ancak birkaç yıl önce ülke karasularında bulunan Leviathan doğalgaz kaynağı ve buradan çıkarılacak gazın Avrupa’ya iletimi, ülkenin en önemli konusu olmuş durumda. Bir yandan Güney Kıbrıs üzerinden Yunanistan’a ulaşacak dünyanın en uzun yeraltı doğalgaz boru hattı planları müzakere ediliyor, diğer yandan Türkiye üzerinden daha avantajlı olacak formül masada tutuluyor.

        BUNLARIN TRUMP’IN GEZİSİYLE NE ALAKASI VAR?

        Yakın zamanda İsrail ile Suudi Arabistan arasında sürpriz sıcak mesajlar gidip gelmeye başladı. Ticari ilişkilerin geliştirmesi üzerine iki ülke delegeleri aynı konferanslarda görülür oldu. Yemen’de gelişmeler Suudilerin bölgedeki önceliğini İran’a çevirmesini sağlayınca İsrail’le ortak bir nokta bulundu. Trump’ın P5+1 anlaşması konusundaki düşünceleri ve İran’a yaptırımların devamı isteği düşünüldüğünde iki ülkenin yakınlaşması Trump için bölgede arayıp da bulamadığı fırsat.

        İşte böyle bir ortamda; Ortadoğu’da Rusya’nın ayak seslerinin daha gür duyulduğu, İran’ın etkili oyuncu olma isteğinin zirve yaptığı bir dönemde ABD Başkanı Trump, ekonomi başta olmak üzere birçok konuda bölgedeki müttefiklerinin daha fazla temas içinde olmasını amaçlıyor. Çünkü bölgede dengelerin ekonomik sebeplerle bozulması sadece Ortadoğu’yu değil, Pakistan’dan Mısır’a kadar geniş bir coğrafyayı etkileyebilir.

        Diğer Yazılar