Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Piyasayı arife günü yani perşembe öğlen saatlerinde kapattık. Kapanış itibarıyla Dolar/TL paritesi 4.62 seviyesindeydi. 2 yıllık tahvil faizleri yüzde 19.10 gibi bir oranda, Türkiye risk primini gösteren CDS’ler de 310 seviyesindeydi.

        Bayram tatili öncesi Amerika Merkez Bankası (FED) Başkanı Powell, ikinci 25 baz puanlık faiz artırımını henüz yapmış ve “2018’de toplam 4 faiz artışı olur” mesajını vermişti. Bu mesaj Dolar endeksini yeniden 94’ün üzerine atmış, 10 yıllık ABD tahvil faizlerini de bir kez daha kritik yüzde 3 seviyesine taşımıştı.

        Biz bu gelişmelerin gölgesinde bayram tatiline çıktık. Ama biz tatildeyken dünya piyasaları açıktı ve kapalı olduğumuz 1.5 günde oldukça önemli gelişmeler oldu.

        Biz kapalıyken ne oldu?

        - Draghi etkisi: Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen perşembe öğleden sonra bir açıklama yaptı ve “Toplam 2.4 trilyon Euro’luk tahvil alım programını aralık itibarıyla bitiriyorum. Ancak mevcut 0 faiz politikası 2019 yaz sonuna kadar devam eder” dedi.

        Aslında piyasalar ECB’nin tahvil alım programını bitireceğini zaten biliyordu. Hatta geçen hafta sızan bir habere göre tahvil alımının ekim ayında bitmesi bekleniyordu. Yani Draghi bu süreyi uzattı. Hatta Draghi karar sonrası konuşmasında AB ekonomisi için o kadar çok risk faktörü saydı ki, piyasa kendine fazlasıyla güvenen Powell’la karşılaştırınca bir anlamda şoke oldu. Draghi’nin bu “hem ağlarım hem giderim” kararı sonrasında yatırımcı ikna olmadı ve Euro satıp dolar aldı. Öyle ki ABD Dolar Endeksi, Powell’ın şahin duruşu sonrası Draghi’nin kaygılı tonunu görünce yılın en yüksek seviyesi olan 95’i gördü. Bu karar sadece Euro’nun ayarını bozmakla kalmadı, Güçlü ABD Doları algısı gelişen ülkeleri de dağıttı.

        - Arjantin öncülüğünde gelen dev satış dalgası: Arjantin henüz yeni IMF ile anlaşma imzalamıştı. İmzayı atan ekip içinde olan merkez bankası başkanı, pezodaki değer kaybının bitmemesi üzerine görevi bırakmış. Yerine eski maliye bakanı geldi. Ancak küresel ortamda yükselen faizler, doların hızlı değer kazanması, yatırımcıların 2001’de default etmiş bir ülkenin yeniden benzer bir sonla hikâyeyi bitireceğinden endişe etmesine sebep oluyor. Aslında Arjantin için tam bir güven eksikliği sorunu var.

        Gelişen ülkeler yatırımcısı, Arjantin riskini tek başına fiyatlamıyor. Bu noktada “contagious/bulaşıcılık” hikâyesi devreye giriyor. Komşu Brezilya yüzde 70’lik kamu borcu, yüzde 8’lik bütçesi, yüzde 2’lik cari açığı, ama yüzde 1.5 ancak büyüyebilen ekonomisiyle ilk göze batan ülke oluyor. Hikâye bizim coğrafyaya uzandığında da G.Afrika, Türkiye ve Endonezya yine yatırımcıların risk radarına giren ülkeler oluyor.

        - Trump Çin’e ilk ithalat vergisini ilan etti: Cuma günü itibarıyla bütün iyi niyetli çabalara ve ikili görüşmelere rağmen, ABD en fazla ticaret açığı verdiği Çin’e özellikle teknoloji yoğun ürünleri kapsayan bir liste dahilinde 50 milyar dolarlık ithalat vergisi koyduğunu açıkladı. Bu kararın ilanıyla da aslında bir anlamda “ticaret savaşları” ilan edilmiş oldu. İşte sadece 1.5 günlük bayram tatilinde olan ve biz dahil gelişen ülkeleri darmadağın eden gelişmelerin özeti bu. Bu sebeple ABD Doları Türk Lirası’na karşı 4.73’lere kadar yükseldi. Muhtemelen haftaya zaten yüksek olan tahvil faizleri üzerinde bir parça daha baskı göreceğiz. Seçim sathı mailindeki bütün partilere ve liderlere duyurulur. Seçimi kazanan liderin ekonomi yönetimini en etkin ve donanımlı kadrolardan kurması ve en anlaşılır verimli politikaları açıklaması lazım. Zaman aleyhimize işliyor.

        Bütün okuyucularımın Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Bu cennet vatanda kardeşçe yaşayacağımız, ağız tadıyla huzur içinde kutlayacağımız nice bayramlarımız olsun.

        Diğer Yazılar