Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILMAZ Kartal 10 aylık bir çocuk, bebek daha doğrusu. Kısacık yaşamında birçok zorlukla karşılaşmış, talihsiz bir yavru. 20 günlükken kalbine giren bir mikrop sebebiyle kalp yetmezliği sorunu yaşamaya başlamış.

        İlk etapta Türkiye’de ilaç tedavisi yapılan Kartal bebek, bu tedaviye olumlu cevap vermemiş. Mayıs ayında durumunun ağırlaştığını ve zamanın daraldığını fark eden doktorları tarafından kalp nakli seçeneği üzerinde durulmuş. Türkiye’de bu yaşta bir bebeğe kalp nakli yapabilecek hastane olmadığı için bir aydır Almanya’da bir hastanenin yoğun bakımında hayata tutunmaya çalışıyor. Küçücük bir bebek ve onun ailesi için zorlu bir mücadele.

        YETERLİ PARA TOPLANDIĞI BELİRTİLDİ

        ‘Müzisyenanne’ takma adıyla sosyal medya hesaplarından oğlu Kartal’ın durumu hakkında bilgi veren anne Ahu Kahraman Yıldırım’ın söylediğine göre şimdiye kadar ortaya çıkan birçok masrafı aile kendi imkânlarıyla karşılamış. Ancak şu anda sigortaları olmadığı ve yabancı bir ülkede olduklarından Kartal’ın bebeklere kalp nakli yapan hastane tarafından sıraya alınması için ilk etapta 500 bin, toplamdaysa 1 milyon 99 bin Euro’ya ihtiyacı var. Bağış toplanması için valilikten gerekli iznin çıkmasının akabinde ailenin dostları sosyal medya üzerinden Kartal’ın ameliyat parasını toplayabilmek için bir kampanya başlattılar.

        Kampanya, 3 Temmuz Pazartesi günü sosyal medya hesaplarından duyurulmaya başlandı ve 4 Temmuz Salı günü öğlen itibarıyla yeterli para toplandığı belirtildi. Oh be, sonunda... Gün boyu elimizden düşmeyen telefonlar, Facebook’lar, Instagram’lar sonunda bir işe yaradı... Böyle durumlar olunca düşünüyorum da o kadar da kötü bir şey değil bu sosyal medya... Bundan 10 sene önce olsa nasıl duyurulur, nasıl toplanırdı bunca para?

        “Şükür” diyelim ve Yılmaz Kartal bebeğe bu zorlu mücadelesinde şimdi biraz da dualarla, iyi niyetlerle destek olalım, ihtiyacı olan kalp bulunsun... Kartal bebeğin büyüdüğünü serpildiğini, o küçücük kalbin yalnızca aşk acılarıyla kırıldığını izleyelim...

        Not: Hastalığın tam adı dilate kardiyomiyopati. Kalp boşluklarında öncelikle kalbin sol tarafının, bazen de sağ tarafının eşlik ettiği, belirgin genişleme ve kalbin kasılma fonksiyonunun azalması durumuna verilen isim bu. Toplumdaki görülme sıklığı 100 binde 30 civarında. Bu hastalığı tanımlayan kaynaklar belirtileri çabuk yorulma, halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı, bayılma ve ciddi ritim problemleri olarak sıralamışlar.

        Müzisyenanne Instagram’dan oğlunun durumunu paylaşıyor

        MÜZİSYENANNE Instagram’dan #yılmazkoyddumadınıyılmagüzeloglum #kalpnakli #canımacankat #organbagisihayatkurtarir hashtag’leriyle oğlunun durumunu paylaşıyor:

        - “Gün boyu yatağın başında Kartal kabloya dolanmasın, Kartal ağzına kablo sokmasın, ay ağlamasın, ay kablosu monitörden çıkmasın, tansiyonu düşmesin, ateşi çıkmasın, nabzı yükselmesin... Aslında hemşireler de kontrol ediyor ama ben sanki 1 saniye hata yaparsam kendimi hiç affetmeyecekmişim gibi geliyor.

        Bu olanlarda benim suçum yok, elbette ki kader ama dün ona sıkı sıkı sarılıp ‘Özür dilerim oğlum, beni affet’ dedim, ‘Seni ben doğurdum, böyle olsun istemezdim. Bana kızıyor musun acaba bunları yaşadığın için? Ne düşünüyorsun böyle uzaklara bakıp? 10 aylık bebek için fazla anlamlı bakıyorsun.’ Dün bu fotoğrafı çektim. Çünkü giderek kilo verdiği için birazdan yine ufak bir operasyonla midesine burnundan hortum indireceklermiş. Hortumsuz yüzünü bir daha ne zaman görürüz bilmiyorum. Hemşireler şırınga ile midesine kalorisi yüksek mamalar vereceklermiş. Zor olacak bizim için çünkü eminim çok ağlayacak ve hep burnundan o hortumu çıkarıp atmak isteyecek. Haydi bakalım Ahu Hanım, yeni bir cephe daha dayanman, savaşman gereken. Olsun be, çıktık bi kere bu yola. Çocuğu yoğun bakımdan elinde serumla çıkarıp uçağa bindirip Almanya’ya getirmek de deli cesareti istiyordu. Madem geldik, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.”

        - “Bu sabah ilk kez güne gözyaşlarıyla başladım. Günlerdir kuyruğu dik tutmaya çalışıyorum. Bir bebeğe evde bile bakmak zorken yataktan kaldırmadan güle oynaya, yaşadığım stresi ona hissettirmeden bakmaya çalışmak, odada hiç bilmediğiniz yabancı ailelerle kalmak... Üstelik sevdiklerime hasret... 2 gündür odamızdaki ailenin yarattığı ekstra karışıklık, tüm iyilik ve güler yüze rağmen nankörlük gösterenler, gece en son telefonumu şarjdan çıkarıp kendi telefonunu takmasıyla tüm iyi niyetimi bitirdi ve beni oldukça yıprattı.

        Ancak ağlamama sebep Kartal’ın bugün kilo vermiş olduğunu ve göğsünde bir kemiğin daha yamulduğunu fark etmemdi. Ağladığımı görmesin diye hemşire ‘Ben bu sabah silerim onu, sen biraz ağla’ dedi, beni tuvalete yolladı. Kalbi giderek büyüyor ve göğüs kafesi şekil değiştiriyor. Bu durum onu çok rahatsız ediyor. Yemek yemesi iyice azaldı. Doktorlara göre zaten bekledikleri süreç. Böyle böyle ilerliyor hastalık, göz göre göre, elinden bir şey gelmeden. Oysa ki onun ışık saçan, umut dolu gözleri var.

        Hâlâ bir isyanım, ‘Neden biz?’ diye bir sorum yok ama duy be Allah’ım sesimizi! Çok ağır bu yaşananlar, o daha çok bebek. Hâlâ bana ‘Organ nakli için baskı yapamazsın insanlara’ diyen bazı abuk subuk tipler çıkıyor ya, aklım almıyor. Kimbilir kaç aile benim yaşadığım stresi yaşıyor.”

        Diğer Yazılar