Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TEPETAKLAK aşağı giden dünya düzeni, gezegenin son hızla tüketilen kaynakları, elle tutulabilir hale gelen küresel iklim değişikliği ve “Kelebeğinki kadar ömründe neyi paylaşamıyorsun?” dedirten savaş atmosferinde, bir yandan minik ve saçma gibi görünecek ama içinde çok büyük umut taşıyan şeyler oluyor.

        Kolombiya’da bu sene ocak ayında 25 kadar genç insan bir araya gelip Kolombiya devletini mahkemeye verdiler. Anayasal hak olarak verilmiş olan sağlıklı bir çevrede büyümek, temiz hava ve temiz suyu talep ettiler. Bunlara ulaşabilmek için bir kısmı da Kolombiya’da bulunan ve koka tarlaları yapmak, maden kazmak, kereste imal etmek için ağaçları kesilerek zarar gören ve bir kısmı yok olan Amazon Ormanları’nın korunmasını talep ettiler. Amazon Ormanları’nın gördüğü ve hükümet tarafından durdurulmayan zararın kendi geleceklerini sabote ettiğini belirttiler.

        KARAR ŞAHANE!

        Geçen hafta nihayete eren davadan çıkan karar şahane! Yüksek mahkeme, Kolombiya’nın Amazon Ormanları’na insan statüsü verdi. Ayrıca Kolombiya devletine de yağmur ormanını koruması ve ağaçsızlaşmayı durdurması için yasal bir mecburiyet getirdi.

        Kolombiya, büyüklüğü İngiltere ve Almanya ülkelerinin toplamı kadar olan bir yağmur ormanı bölgesine sahipken, 2015’ten sonra ormanlık alanda ciddi bir daralma söz konusu olmuştu. Latin Amerika’da ilk kez bu minvalde bir karar verilmiş olması, tabiatın sağlığını insanın sağlığından ayrı düşünmemek gerektiğine inanan dünya sakinleri tarafından sevinçle karşılandı.

        İNSAN SAYILAN NEHİR

        Benzeri bir karar bir sene kadar önce de Yeni Zelanda’da alınmış ve ülke meclisinden geçen bir yasayla Whanganui Nehri’ne insan statüsü tanınmıştı. Bu statünün getirisi olarak 290 kilometre uzunluğundaki Whanganui Nehri, canlı bir varlık sayılacak, bir insanın sahip olduğu haklara sahip olacak, adanın yerlileri olan Maorilerin ‘ata’larından biri olarak kabul edilecekti.

        Tabiatın bir unsuruna yasayla verilen insan statüsü sayesinde bu unsura (şimdilik nehir ve orman, belki ileride dağlara ve vadilere de verilir) zarar vermek veya onu kötü amaçlarla kullanmak ile bir insana zarar vermek veya taciz etmek arasında bir fark kalmıyor.

        ***********

        TAZE KİTAPLAR

        EŞİNİ ARAYAN KUŞ

        BAHAR gelmiş, çiçekler açmış, göçmen kuşlar sıcak ülkelerden kuzeye doğru harekete geçmişler. Kuş dünyasında bitmeyen bir hareket hâkim; hepsi yenilenen mevsime hazırlanmakta, eşlerini bulmakta, yuvalarını aramakta... Holi, bu kuşlardan biri. Eşini arıyor. Öteki kuşların “Hadi artık, sana bir eş gerek” laflarını takmazmış gibi görünüp için için üzülerek... Peki aradığı eşi bulunca nasıl tanıyacak? Kendini yalnızca yüreğinin götürdüğü yere doğru mu bırakacak yoksa toplum baskısıyla herhangi birine mi varacak?

        ‘Eşini arayan kuş’ minik bir kitap. Sert kapaklı, kuşların insansılaştığı çizimleriyle sevimli, Holi isimli kuşun arayışıyla merak uyandırıcı. ‘Eş arama’ konusu tabiatı itibarıyla bana biraz çocuklardan uzak gelse de belki de bu konuda merakı olan çocuklar vardır ve onların ailelerine rehber olabilir. Katja Reider’in yazdığı, Kai Pannen’in resimlediği kitabın Türkçe hali ‘Hep Kitap’ın eseri.

        DİLEK AĞACI

        “MERHABA Ben bir kızılmeşeyim. Pufidik yavru baykuşlara dallarımda beşik yaparım. Çalışkan sincaplara barınak sağlarım. Çevreme sıcak yaz günlerinde serin gölgeler sunarım. Fotosentez yaparım ve daha birçok şey... Yaşadığım mahallede insanlar mayıs ayının ilk günü beni ziyaret edip dilek dilerler. Çünkü ben aynı zamanda bir dilek ağacıyım. Hayallerin, umutların ve özlemlerin fısıldandığı bir dilek ağacı. İnsanlarla asla konuşmam. Doğadaki tüm canlılar uyar bu kurala kendi güvenliği için. Ama şimdi bir istisna yapacağım ve size bir hikâye anlatacağım.”

        Çocuk edebiyatının ödüllü yazarı Katherine Applegate’ten hayal gücü, dostluk, hoşgörü ve farklılıkları kabullenmeye dair yemyeşil bir hikâye. Büyük puntolarla da yazılmış olsa bu 232 sayfalık kitap ilkokul çağındaki çocuklara göre...

        Yayınevi: Doğan Egmont

        ***********

        5. İSTANBUL ÇOCUK VE GENÇLİK SANAT BİENALİ BAŞLIYOR

        YARATICI yeni kuşakların oluşması için uygun iklim yaratmak amacıyla 5. kez düzenlenen İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali, yarın ‘Şimdi ve Burada!’ konseptiyle başlıyor.

        ZENGİN BİR İÇERİK

        23 Mayıs’a kadar sürecek bienal kapsamında 5 bin öğrencinin resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf, yeni medya, video, müzik ve dans performansı izleyiciyle buluşacak.

        Sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle 80 atölye çalışması yapılacak, 200 rehberli tur, 45 panel ve söyleşi, 60 konser, dinleti ve performans gerçekleştirilecek. Yurtdışından konuk edilen birçok uzman, öğretmenler ve gençlerle atölye çalışmaları yapacak.

        YOĞUN KATILIM

        PALETDER, Palet Kültür Sanat ve Eğitim Derneği tarafından hayata geçirilen İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali’nin 5’incisi, Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü desteğiyle düzenlenecek. Bienalin, İstanbul’un yanı sıra Gaziantep, Erzincan, Hatay ve Urfa başta olmak üzere Anadolu’dan okulların da yoğun katılımıyla gerçekleşmesi planlanıyor.

        Bienale 4-18 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin projeleri kabul ediliyor. Dünyada ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren bienal, sanat eğitiminin kalitesinin artırılması, İstanbul nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan 3 milyon öğrencinin güncel sanat uygulamalarının içinde yer alması, dezavantajlı grupların sanat çalışması yapması, çocuk ve gençlerin ürettiği özgün sanat çalışmalarının kamusal alanlarda toplumla paylaşılması ve öğretmenlerin mesleki becerilerinin artırılmasını hedefliyor.

        BİENALİN PAYDAŞLARI

        Leyla Sakpınar, Kader Akçay, Fırat Bingöl ve Özgür Yener’in küratörlüğünü gerçekleştirdiği bienalin paydaşlarını öğretmenler, Milli Eğitim, STK’lar, yerel yönetimler, üniversiteler ve veliler oluşturuyor.

        ***********

        BİNLERCE ÖĞRENCİNİN ESERLERİ

        BİENALDE 3000’i aşkın resmi ve özel ilk ve ortaöğretim öğrencisinin etkinliklerde çalışma yapması, 2.000’den fazla sanat öğretmeninin sürece dahil olması, Kızılay ve STK işbirlikleri ile başta Suriyeli sığınmacılar, engelliler ve dezavantajlılarla ilgili tüm kesimlerin temsil edilmesi, dünyanın 10 ülkesinden çocuk ve gençlerin katılımı, 60 bin ziyaretçinin sergi ve etkinlikleri izlemesi bekleniyor.

        2010-2016 verileri itibarıyla İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali’nde 21 ülke ve Türkiye’nin 45 ilinden 24.736 öğrenci yapıtları, projeleri ve sahne performanslarıyla yer aldı. 1.521 okul, STK ve kurum temsil edilirken, 6.230 öğretmen etkinliklerde öğrencilere rehberlik yaparak proje üretti. 180.800 öğrenci ve yetişkin, bienalde yer alarak etkinliklere katıldı.

        Diğer Yazılar