Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “ÇOCUK yetiştirme tarzımız her şeyden önce politik bir faaliyettir” diyor Matt Hern “Alternatif Eğitim” isimli kitabında.

        Bir anneden sadece annelik konusunda konuşsun, memleket söz konusu olunca sussun diye beklemek indirgemeci bir bakış açısı.

        Bu ancak kişilerin önemli olmadığı, sistemlerin kişilere göre değişmediği, belli ilkelerin var olup korunduğu coğrafyalarda mümkün olabiliyordur belki de.

        Belki Finlandiya’da...

        Eğitimle ilgili hedefini “Her öğrenci için kaliteli okul” olarak tanımlayan ve bu hedeften 40 yıl boyunca sapmamış bir ülke.

        Orada kim gelmiş, kim gitmiş pek önemli olmayabilir.

        Bir de doğum kutuları var mesela; sırf o doğum kutularının hatırına orada yaşanabilir belki.

        Her anne adayına doğumları yaklaştığında devlet tarafından bir kutu verilen; bu kutunun içinde bebeğin ilk yılı boyunca ihtiyaç duyabilecekleri zıbın, mont, battaniye, bir miktar bez, sokak giysileri, banyo aksesuvarları, yatak alezi ve küçük bir uyku minderi var.

        Kutunun dibindeki minder ile beraber kutu bebeğin ilk yatağı oluyor.

        Kutunun veriliş amacı, ailenin ekonomik seviyesi ne olursa olsun bebeklere eşit bir başlangıç sağlamak.

        Şimdi Finlandiya’dan örnek verince yine, “O zaman git oralarda yaşa” diyen sesler, yorumlar gelecek biliyorum.

        Ama ben gitmek istemiyorum; o fırsatlar, o eşitlikler, o imkânlar buralara gelsin istiyorum.

        Bir anda kalkınalım; kişi başı milli gelirimizi kat kat katlayalım, yol yapalım, milli uçak filan da. Her doğan çocuğa aynı kutu verilsin istiyorum; bu kutunun içinde eşitlik, adalet, farklılıklara saygı olsun istiyorum.

        Diğer Yazılar