Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çocukların geleceklerinin, ailelerin izinde şekillenme zorunluluğu ne kadar ağır bir yük. Herkes için geçerli değil tabii.

        Ancak babanız bir kralsa, “genelde” doğuştan prens ya da prenses oluyor ve takdir edersiniz ki, “halbuki ben meteoroloji uzmanı olup, havayla suyla hayatımı geçirecektim” diyemiyorsunuz.

        Bütün küçük kız çocuklarına bir nevi iltifat niyetine prenses, erkek çocuklarına da prens şeklinde hitap edildiğine bakmayın.

        Yükümlülüklerini hesaba katsanız, “normal” yaşayamamanın tam olarak ne anlama geldiğini görseniz, dramatik bile bulabilirsiniz.

        Tayland’ın kadim kralını hatırlarsınız; Bhumibol Adulyadej. Hani ölümünden sonra halkın sokaklara dökülüp, ardından günlerce kendinden geçerek ağladığı, dövündüğü rahmetli kralları.

        Adamcağız bu işe yıllarını vermiş. 70 yıl tahtta kalmış ve bu süre içinde kimseye “sensin” dememiş. Sanıyorum bu sebeple halk yokluğunda kendinden geçti. Ellerinde posterleri, intihara meyilli ifadeleriyle uzunca bir süre gözyaşı döktü.

        Neyse ki kralın bir oğlu vardı. Ancak gelin görün ki prens çıplaktı.

        Hayır malum hikayeye gönderme yapmıyorum. Bayağı bayağı çıplaktı. Elimizde, kendisinin Münih Havaalanı’nda resmi uçağına binerken çekilmiş resimleri var.

        65 yaşındaki prens Maha Vairalongkorn (ki hayalimizdeki genç prenslere tezatlığıyla acayiplikler sinsilesi burada başlıyor) altında düşük bel kot pantolon, ayağında sandalet, vücudunun dört bir yanında dövme, üzerinde de göbeği açık beyaz bir atletle görünü- yor. Prens çıplak değil, prens olsa olsa kostüm partisine gidiyor olabilir. Bırakın asil kana sahip olmayı, sokakta yanınızdan 65 yaşında ve göbeği açık atletle dolaşan herhangi milletten bir erkek geçse muhtemelen yolunuzu değiştirirsiniz. Düşünün ki, kendisi 67 milyon nüfusa sahip bir ülke yönetecek.

        Halk prensin atletine ağlıyor

        Resimlerde kafası rahat, hatta daha çok kafası güzel bir profil çizmiş olsa da, üzerindeki gerginliği hayal etsenize.

        Çok güçlü bir kraldan sonra tahta geçmek durumunda. Sorun şu ki kimse zahmet edip fikrini sormadı.

        Dünyaya gözünü açtığı an, emrivaki bir biçimde taht gişesinden sıra numarasını aldı.

        Üzerindeki beklenti muazzam. Peki ama ya canı kral olmayı çekmiyorsa? Ya hiç o taraklarda bezi yoksa?

        Ya bırakın ülke yönetmeyi, cüzdanındaki parayı bile, fotoğrafta kucağında köpeği ile uçağa yürüyen çekik gözlü Paris Hilton tadındaki “arkadaşı” yönetiyorsa?

        Dünyanın en uzun süre tahtta kalan, her alanda hakkında “vizyoner” olarak bahsedilen kralından sonra, küçük prens tahta yaklaşıl 1 yıllık yas döneminde sonra geçecek.

        Tayland halkı iki sebepten dolayı isyanda; krallarının ölümü ve prenslerinin gerçeği.

        Fakat sorun şu ki, burada en acınası olan dünyanın pek çok ülkesi için emeklilik yaşı sayılan 65 yaşında, tahta geçecek prensten başkası değil.

        ÇILGIN PARTİLER

        Bütün gün gazeteleri künyelerine kadar okuyup, bol bol şekerleme yapmak varken ya da üzerindeki atletin farklı versiyonlarını yiyip çılgın partiler organize etmek dururken, devlet meseleleri gibi gereksiz ve dünyevi işlerle uğraşmak durUmunda kalacak. Kaldı ki bir Allah kulu da “acaba sen prens olmak ister miydin?” demedi.

        Aslına bakarsanız bu; gerek aile şirketi, gerek hanedanlık gerekse bakkal dükkanları kral gibi yöneten babalardan sonra yerine gelen bütün prenslerin dramı.

        Kral kesinlikle çıplak. Ama en çok da manevi anlamda...

        Diğer Yazılar