Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hepimizin kendi çapı dahilinde, ütopik hayalleri var. Sizin de var, hatta benim de var. Mesela kendimi sahnede büyük bir ödül alırken, bir yandan gözyaşları içinde teşekkür konuşması yapıp, bir yandan da rimelimin akmaması için dua ettiğimin hayalini yüzlerce kez kurdum.

        Fakat “kapısının önünü en iyi süpüren komşu yarışması” gibi bir ödül değil, büyük işte, Nobel Ödülü olabilir mesela. Hatta hayal benim hayalim değil mi, olmuşken edebiyat dalında olsun. Durun durun daha havalı olsun, ben ödülü aldığımı gazeteden falan öğreneyim, beni arasınlar ulaşamasınlar.

        Telefonlara çıkmayayım. Akademiye “bana bu ödülü layık gördüğünüz için teşekkürler” konuşması yapmak yerine, onlar sahneye çıksın ve, “değerli sanatçımıza, lütfedip, çağrılarımıza nihayet cevap verdiği ve bizi kırmayıp ödülü kabul ettiği için minnettarız” falan desinler.

        Acaba Bob Dylan da bunu hep bu şekilde hayal etti mi, yoksa olaylar doğaçlama mı gelişti?

        DYLAN’A ULAŞILAMIYOR

        Nobel dünyasının son yıllardaki en magazinsel ödülünün sahibi 10 Aralık’ı beklemeden çoktan Bob Dylan oldu.

        Kendisinin, henüz bir açıklama yapmayıp, ödül dediğin nedir ki, hepimiz toprağın altına girmeyecek miyiz tavrıyla turnesine devam etmesinden ötürü, aklından geçenler konusunda bilgi sahibi değiliz.

        Ancak akademi kendisine; “Amerikan şarkı geleneği içerisinde yeni şiirsel ifadeler yaratmış olduğu” sebebiyle bu yılın Edebiyat Ödülü’nü layık gördü.

        Fakat gelin görün ki, aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Sinyal sesinden sonra mesaj bıraksanız da, ödül sahibimizi pek etkilemiyor.

        Kendisi ya gerçekten kafa olarak kapsama alanı dışında ya da süper başarılı bir reklam kampanyasına imza atıyor. Akademi dahil herkes çıldırmış vaziyette; bu ödülü almak için hemen şuracıkta bileklerini kesmeye razı milyonlarca şair ve yazar aramızda dolaşırken, adam ödülünü yok sayıyor.

        Şöyle ki, ünlü olduktan sonra nasıl ki artık Bob (dahası gerçek adı Robert Allen Zimmerman) değilse, Bob Dylan kabul edilmiş ve belirli kalıplar içerisinde monte edilmişse, ödülünü aldıktan sonra bir daha asla Bob Dylan olmayacak.

        GAZLI İÇECEK

        Hakkındaki haber, süpermarketin gazlı içecek reyonundan kampanyaya giren 6’lı kutu kolayı satın almak bile olsa, Nobel Ödüllü Şair ve Söz yazarı Bob Dylan Markette şeklinde bir başlık eşliğinde, sanki kurtulmaya çalışıp kurtulamadığı upuzun bir adı ve soyadı varmış ya da kendisi bir ödülden ibaretmiş gibi bir durum söz konusu olacak. Bahsettiğimiz ödüle sahip olmak isteyenler kendi adları ve soyadlarından feragat etmeyi göze alacak sayısız fani varken, o etiketten hoşlanmıyor olabilir.

        Telefonlara çıkmama gerekçesi gerçekten buysa, milyonlar önünde saygıyla eğilir. Hatta bir tanesi de ben olabilirim. Bu arada ödülü reddetmek gibi bir durum söz konusu değilmiş.

        Akademi bir kişiyi herhangi bir ödüle layık gördüyse, o ödül fikir alınmaksızın onunmuş. Sadece belki ödülünü sahiplenmezse meydanı boş bulup ödülü ve Dylan ‘ı sahiplenenler olabilir. Mesela biz...

        Nitekim zamanında, 3 ciltlik biyografisinde babaannesi ve dedesinin Trabzonlu olduğunu söylemişliği var.

        Kim Kardashian’ın atalarının Karslı olduğunu söyledikten sonra, çıkan haberleri hatırlarsınız. “Türkiye 2. Nobeli’ni kazandı” manşeti hiç de uzak durmuyor.

        Diğer Yazılar