Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yıllarda gittiğim her Türk Filmi’nden sonra, “şimdiye kadarkilerin en iyisi buydu” diyorum. Derken yenisi vizyona giriyor ve fikrimi değiştiriyorum.

        Sebep benim kararsızlığım değil, Türk Filmleri’nin evrimi. Bir kaç gün önce Sen Benim Her Şeyimsin’i izledim. Meksika sinemasından uyarlanan bir hikaye olmasına rağmen, şu an için şahsi listemin zirvesinde. Dahası her kız babasının izlemesi gereken bir film.

        “Baba öyle değil böyle olunur” dedirtiyor. Kültürümüzdeki, kız babaları genelde olaylar örgüsünü elinde çekirdekle uzaktan seyreder inancını çürütüyor. Hayatımda gördüğüm en başarılı baba kız hikayelerinden biriydi. Tavsiye ederim. Filmle birlikte daha önce bir kaç kere daha kafa yorduğum “çocuklara hayatı olduğu gibi mi göstermeli, ya da allayıp, pullayıp şirinleştirip mi sunmalı?” noktasına geri döndüm.

        Malum, gündem konuyu tartışmaya müsait. Ayakları yere bassın, hayal aleminde yaşamasınlar, fanusun dışında büyüsünler diye yaşadıkları yerin gerçeklerini sunmak doğru mu?

        Filmi olduğu gibi anlatıp gişesini baltalamayacağım ancak hikayenin geneline hakim olan “mutlu olması, hayatın olumsuzluklarından korunması için gerçekler olduğu gibi anlatılmayan” bir kız çocuğu söz konusu. Bir süre sonra dikkat çekiyor. Herkes doğrucu davut ya, bu çocuk anormal deniliyor. Mutsuz ama gerçeklerin farkında olanlar normal. Optimist ancak gerçeklerin iyileştirip anlatıldığı çocuk anormal. Açıkçası kararımı veremedim; gerçekten hangisi normal?

        REKLAM

        DOĞRULAR ANLATILMASIN

        Bugünün başlıklarını düşünün. Sizin her sabah maruz kaldığınız korkunç haberleri aklınıza getirin. Küçük kızınızı ya da oğlunuzu karşınıza alıp bir bir hepsini anlatsanız, cümlenizi, işte sen böyle bir dünyada yaşıyorsun yavrucuğum, ama yine de umudunu kaybetme, hikaye kitaplarını okumaya devam et, Allah’tan ümit kesilmez, deseniz nasıl olur? Bence berbat olur. İyisi mi, saklayalım.

        Belki biraz anormal kaçacak ama olduğu gibi anlatmayalım. Ebeveynliğin yaman bir çelişki olduğunun en büyük göstergesi bu belki de; hem ayağı yere basan, gerçeklerin bilincinde, akıllı, mantıklı hem de mutlu, huzurlu, sağlıklı çocuklar yetiştirmek istiyorsunuz.

        İşte bunun için, bir yanınızın yalan söylemesi diğer yanınızın dürüstlükten ölmesi gerekiyor.

        Diğer Yazılar