Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2016’nın bitmesine artık saatler kaldı. İçimde saçma bir coşku var. Gerçi bu yıla has bir durum değil. Her yıl bu zamanlarda oluyor. Hatta sadece bana olmuyor. Sokaklarda herkes Sindirella gibi, saat 12’yi vurmadan, yapması gerekenlere yetişmeye çalışır gibi, sanki yolda daha hızlı yürüyor. Hayat sanki daha hızlı akıyor.

        Şu yeni yıl temalı şarkıları söyleyen bariton amca yok mu asıl her şey onun başının altından çıkıyor. Şarkıyı öyle coşkulu söylüyor ki, bu yıl bitince her şey bir başka olacak sanıyorsunuz. Sokaklardaki süslemeler gözünüzü alıyor. Sanıyorsunuz ki, bundan sonra günleriniz en az o kadar ışıltılı geçecek. Hayatınızın güzelliğinden, hoşluğundan bakanların gözü kamaşacak.

        İçinizden, gördüğünüz her Noel babaya sarılmak geliyor. Göbeğini okşamak sakalını çekiştirmek, “her şey için teşekkürler, iyi ki varsın” demek geliyor. Artık ne için teşekkür ediyorsak?

        HEDEF KİTLEYE DAHİLİM

        Merak ediyorum; yılbaşı furyasının asıl hedef kitlesi kim acaba? Çocuklar mı, gençler mi, orta yaşlılar mı, alışveriş bağımlısı ev hanımları mı, depresyona girip hayatına renk katacak detay peşinde koşanlar mı? Tam olarak kim bilemiyorum ama bence ben hedef kitleye dahilim. Hatta her yıl, hedefi tam on ikiden vurduğunu söyleyebilirim. Aralık ayının son günlerini sokakta geçirmek istiyorum mesela. O Led ışıkları görmek, malum amcanın şarkısını dinlemek nedense iyi geliyor. Sonra durmadan hediye almak istiyorum.

        Hatta bu yönüyle bakarsanız, kesin hedef kitle benim. Amaç tüketimin artırılmasıysa tek başıma büyük bir yüzdeyi sırtlıyorum. Ben mutlu oluyorum ya, herkes mutlu olsun istiyorum. Ren geyikleriyle hayatımın hiçbir döneminde münasebetim olmadı, ama olsun, onlar bile yavru köpek kadar sevimli geliyor gözüme.

        HER ŞEY BALKABAĞI

        Yeni yıla kalabalık girmek istiyorum. Hem sofra, hem sohbet kalabalık olmalı. O kadar büyülü bir şey yapıyoruz ki, ne kadar kalabalık olursa o kadar artacakmış gibi hissediyorum. Size bir şey söyliyeyim mi? Bana sorarsanız yılın en büyük hayal kırıklığı. 1 Ocak sabahı, artık mutlu yeni yıl müziği çalmıyor.

        Sokakların süslemeleri çöpçüler tarafından süpürülüyor. Led ışıklar sönüyor. Evinizdeki ağaç kaldırılıyor.

        Bütün Noel Babalar kostümünü çıkartıyor. Çoğunun insana güven veren bir göbeği, bilge hissettiren sakalı bile yok. Bir gün öncenin ümitleri, vaatleri, ışıltısı, dilekleri de kayboluyor. Hayat kaldığı yerden devam ediyor. Üstelik son derece sıradan, sıkıcı, renksiz ve müziksiz bir gün olarak... Sizi bilmem ama ben her Ocak ayında adaptasyon problemi çekiyorum. O çoşkuya birden ne oluyor anlayamıyorum!

        Diğer Yazılar