Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaz mevsimini seviyorum. Açıkçası Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşasam ve 9 ay falan sürse bu kadar düşkün olur muydum, emin değilim. Ancak Haziran’da başlayıp Ağustos sonu bitiyor, yerel iklimimiz sayesinde, bir gün kavurduysa ertesi iki gün, tatlı tatlı esiyor ya, bu yüzden tadı damakta bırakıyor, kendini iple çektiriyor. Objektif olmaya, kayırmamaya çalışıyorum, fakat ne tarafından bakarsam bakayım, diğerlerinden daha eğlenceli buluyorum. Kış için en uygun kelime ciddiyet galiba. Mıskalla gülüyoruz, büyük büyük cümleler kuruyor, yerine getirilmeyecek vaatlerde bulunuyoruz. Kalın ve sıkıcı giyiniyoruz, kapalı yerlerde sosyalleşiyoruz. Okul ve iş hayatının hayatımıza çizdiği sınırları aşacağız diye akla karayı seçiyoruz.

        Bir de yazı düşünün; ayağınıza durmadan bir şeyler battığı gerçeğine rağmen, yalınayak dolaşabilme, inanılmaz bir mutluluk kaynağı değil mi? Ya da hasta olma riski taşımadan, sırılsıklam oturma, güneşin seni kurutmasını bekleme ve güneşe güvenme...

        Sizin yazlık komşularınız var mı mesela? Hiç düşündünüz mü; şayet durmadan uzayan ağaçlarınızdan şikayet eden, çaktırmadan bahçe makasıyla kesen problemli bir tip değilse, tadından yenmediklerini.... Aynı insanlarla şehir hayatında komşu olsanız, birbirinize bu kadar gülümsemeyebilir, ya da bu denli hoş sohbet olmayabilirsiniz. Ancak yaz değil mi, en nihayetinde, sadece mutlu anıların inşa edilip, fütursuzca harcandığı bir zaman dilimi... O kadar mutlusunuz ki, ihtiyacınız olanı aldığınızda bile, geriye oldukça yekünlü bir miktar kalıyor, siz de bol keseden tanıdık tanımadık herkese dağıtıyorsunuz.

        AŞKI BİLE BİR BAŞKA

        Kış aşkı, sonbahar aşkı olmamasına rağmen, neden yaz aşkı var? Bana kalırsa insan, toprakla, denizle, kumla özetle dünyanın insan eli değmeden oluşturduğu nimetleriyle haşır neşir olunca, kendini doğalına ve akışına bırakıyor.

        Daha çok gülüyor, daha çok seviyor, kalbini bile filtrelemiyor, olduğu gibi çayırlara salıyor. Farkında olmadan bir bakmışsın aşık oluyor. Kısa sürüyor ama olsun, hiç unutulmuyor. Yaz mevsiminin en doğal terapi olduğu kanısındayım.

        Önümüzde sayılı gün varken, çalışkan karıncalar gibi kış için biraz daha güzel anı biriktirmeye, güzel komşulara, güneşli günlere, ıslak çim kokusuna ve en çok güneşe! Teşekkür ve şükürler!

        Diğer Yazılar