Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Biliyorum, eğer doğrudan ilgisi yoksa vergi konusunu pek sevmiyor halkımız. Oysa 7’den 70’ine tümümüz ilgili, bağlantılıyız.

        Doğrudan vergi mükellefi olmasak da, sistemdeki her düzenleme ekonomik hayatı etkiliyor.

        Özellikle şu sıralar. İster organize sanayi bölgesine gidin, isterseniz çarşıya durgunluktan konuşuluyor.

        Yıllar sonra büyük stokların oluşması, yurtdışı borçlanmalarda faizlerin yüksekliği, yeni yükümlülükler sanayinin başlıca sancıları.

        Esnaf da talepteki şok düşüşten söz ediyor, zaten alışverişin zaruri boyutta sürdüğünü çoğumuz yaşayarak görüyoruz.

        Hükümet ise durgunluğu aşmanın birinci yolunu yine vergi affında görüyor.

        1906’DAN BUGÜNE

        Vergi hukukunda, vergi affına ilişkin ilk düzenleme 1906’da İrade-i Seniye ile yol vergisi yükümlülüğünden doğan cezaların kaldırılması oldu. Bu tarihten sonra da Türk Vergi Sisteminde aflar, neredeyse kurumsal bir hâl aldı. Kronikleşmiş sorunların çözümü yerine günübirlik politikalar doğrultusunda aflar çıkarıldı.

        O tarihten bu yana 30’un üzerinde vergi affı gördü Türkiye.

        Şimdi 6736 Sayılı Kanun ile mükelleflere yeniden gecikmiş vergi borçlarının yapılandırılması ve önemli imkânlar getirildi.

        31 EKİM SON GÜN

        İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Şadi Çetin’in bu noktada önemli bir uyası var; “Yapılandırılan borçlar, tercihe göre peşin veya taksitler halinde ödenecek. Ancak, yapılandırmanın devam edebilmesi için, ilk iki taksitinin eksiksiz ve süresinde ödenmesi şart” diyor.

        Affn genel kapsam öyle;

        Getirilen düzenleme ile peşin ödemelerde, Yİ-ÜFE oranları üzerinden hesaplanan tutardan ayrıca yüzde 50 indirim yapılacak. Borçların, kredi kartıyla peşin ya da taksitle ödenmesi mümkün. Ayrıca, geçmiş mali aflardan önemli bir fark var; taksitlerden bir takvim yılında en fazla ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hali Kanunun ihlal nedeni sayılmıyor. Bu durumda, diğer taksitler dönemlerinde ödenebilecek. Matrah artırımında bulunan mükelleflerin, 31 Ekim 2016’ya kadar bağlı oldukları vergi dairesine başvuruda bulunmaları gerekli.

        Dikkat; ilk taksit ödeme süresinin son günü ise 30 Kasım 2016. Peşin ödemelerde, yapılandırılan borçlara ayrıca herhangi bir katsayı veya faiz uygulanmayacak.

        Vergi tutarları her taksit iki ayda bir olmak üzere 6, 9, 12 ve 18 eşit taksitle de ödenebilecek.

        15 Temmuz sonrası yaşanan durgunluk için affın kapsamlı tutulduğu görülüyor. Ki piyasalar için can suyu olacağı açık. Ancak her af dürüst mükellefleri ‘af kollayan’ mükellef tipine dönüştürüyor.

        Özünde büyük bir adaletsizlik sözkonusu.

        Vergi ödeme bilinci yok olurken, kayıt dışı ekonomi koşar adım büyüyor.

        Evet bu geçici ferahlama yaratacak mali affı anlamakla birlikte meselenin kapsamlı bir vergi reform ve ötesinde yeni sanayi/üretim politikaları yaratmak olduğu unutulmamalı.

        Diğer Yazılar