Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Patlayan bombalar, üst üste gelen tutuklamalar, havalarda uçuşan stratejiler ve sanki güzel günler geçiriyormuşuz gibi karşımıza çıkacak anayasa referandumu ile zavallı beyinlerimiz zonkluyor.

        OHAL’in de ezdiği o halimizle içimizdeki vehamet duygusunu nasıl yatıştıracağımızı bilemez haldeyiz.

        En iyisi böyle zamanlarda yerelin konularına dalmak, yanı başımızdaki başarılarla soluklanmak.

        Yaşar Holding’in kaptanlığını kardeşlerinden devralan Selim Yaşar’la sohbet, bu ağır gündem içinde doğrusu bal şeker gibi geldi.

        Kendisine de söyledim, sizlere de vurgulayım.

        Konuşması, anlatım tarzı ile babası Selçuk Yaşar’ın kopyası gibi Selim Bey.

        Ülkenin duayen işadamlarından, 91 yaşındaki babasının ayaklarından şikayet ettiğini onun ötesinde sağlığının yerinde olduğunu anlattı Selim Yaşar.

        Yaşar Grubu’nu kimileri Pınar markasıyla bilir, çoğu Egeli ise ülkede gerçekleştirdikleri ‘ilk’lerle.

        İlk özel sektör boya fabrikası: DYO, ilk matbaa mürekkebi üretim fabrikası DYO, dayanıklı süt üretimi Pınar Süt, ilk özel sektör entegre et tesisi: Pınar Et ve Türkiye’nin ilk büyük tatil beldesi: Altın Yunus’u düşündüğünüzde grubun farkı daha çok ortaya çıkıyor.

        Babasıya olan anılarımızı paylaştık önce.

        ÖZLENEN PROFİL

        Selçuk Bey, neredeyse iki ayda bir doğa yürüyüşleri eşliğinde basın toplantıları düzenlerdi. Reçinenin yararlarını gazetecilere ormanları gezdirerek anlatırdı, başka bir seferde balık çiftliğinde olurduk, daha sektör bile oluşmamışken. Grubun reklamını duymazdınız ağzından, çünkü bilirdi ki Türkiye kazanırsa kendi de kazanacak. Üstelik o yıllarda da genç değildi ama azimliydi.

        Basın dünyasının uzun süredir bu tür bilgilendirici, ufuk açan işadamlarından ne kadar uzak kaldığının özlemini paylaştım.

        Selim Yaşar da birçok badireler, siyasi baskılar atlattıktan sonra bugün cirolarının 5 milyar liraya yaklaştığı bilgisini verdi. Gıda ve boya olarak ana hedef alanlarına kilitlendiklerini vurguladı. Grubun kaptanı olarak, ihracat ağırlıklı ve yüksek tonajlı üretimleriyle her yıl hedefledikleri oranda büyümekten mutlu olduklarını anlattı.

        Temel büyüme alanlarını proteinli gıdalar olarak açıklayan yönetim kurulu başkanı, işlenmiş gıdalarda fark yarattıklarına da dikkat çekti o gün sohbetimizde. Dondurulmuş ve işlenmiş gıdada piyasaya yeni ürünler sunacaklarını, bu alanda rakipsiz büyüdüklerini aktardı.

        Yaşar Birleşik Pazarlama ile ülkenin hatta Avrupa’nın en büyük soğuk hava zincirli dağıtım filosuna ulaştıklarını da açıklayan Selim Yaşar, önümüzdeki günlerde dev bir lojistik merkezinin temelini atacaklarını söyledi.

        HER ZAMAN KARLI

        Türkiye’nin son aylarda yaşadığı sarsıntılardan etkilenmediklerini, gıda grubunun geçen yılın üzerinden satış yaşadıklarını öğrendim Selim Yaşar’dan.

        Deneyimli yönetici, gıda sektörünün ülke ekonomisi açısından değerinin daha iyi algılanması gerektiğini bizzat yaşayarak gördüklerini anlattı.

        Ağırlıklı inşaat sektörünün hareketliliğine kilitlenen Türkiye’de gıdanın; çalkantılı ülke ekonomisi için değeri daha çok bilinmesi gereken bir çıpa olduğunun altını çizdik.

        Ailesinin şeceresinden, Türk boylarının maceralarına uzanan doyumsuz sohbetiyle Selçuk Yaşar’ın bıraktığı renkli boşluğu oğlu Selim Yaşar’ın dolduracağı izlenimi, doğrusu ülkenin ağır gündemi içerisinde pek keyifli geldi.

        Diğer Yazılar