Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İşdünyasını ulusal çapta buluşturan organizasyonları, bir süredir unutmuştuk İzmir’de.

        Ülkenin ahvali, özellikle sanayicileri kabuklarına çekilmeye yöneltiyor. Önceki gün nihayet Egeli sanayici ve işadamlarının çatı örgütlerinden BASİFED’in organizasyonunda ülkenin dört yanından TÜRKONFED, TÜSİAD üyeleri İzmir’de ağırlandı.Güzel fırsattı, iş dünyasının nabzını tuttuk diyeceğim lakin o nabız şu günlerde zor atıyor. Gecenin evsahibi BASİFED Başkanı Levent Akgerman’ın, TÜSİAD’da etkin koltuklara doğru ilerlediği izlenimi aldığımız geceye ilgi büyüktü.

        Gecenin konuşmacısı AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’dı ve ben kendisini ilk kez dinliyorum.

        Akın önce genç bir mühendisten, iş dünyasının zirvesine giden yolun nasıl başladığını anlattı.

        ÖZAL’IN ISRARI

        Akın’a keskin virajı ise dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal aldırtıyor. Akın’dan bir seyahatte Antalya Havaalanı’nı yapmasını istiyor Özal. Aklında havaalanı hiç yok. Bu dev proje için yeterli bütçeleri olmadığını söylediğinde, Özal “Yap, İşlet Devret modeliyle yapın o zaman” diyor. Bu modeli ilk kez duyuyor Akın. Özal ekliyor; ‘havaalanı işletmiş yabancı bir ortak alacaksın, eskileri yıkıp yapmanın, dükkanları kiralatarak gelir elde etmenin fizibilitesini iyi yaparsanız başarırsınız” Özal, Akın’ı dönemin ulaştırma bakanına gönderiyor. Ancak Bakan, ‘olur mu öyle şey, kanun bile ortada yok’ diye gülümsüyor, vazgeçmelerini tavsiye ediyor. Durmuyor Akın, iktidarlar değişse de yedi sene projeleri takip ederek 1997’de ihaleye giriyorlar, Antalya diye başlayan hazırlık, İstanbul Atatürk Havaalanı’na kısmet oluyor.

        Başarının nasıl bir inatla geldiğini anlatmak açısından bu anekdot güzeldi ancak Türkiye’nin nereye gittiğini anlatırken ulusal arenada mücadele eden işadamının ifadesi ciddileşti.

        GİRDAPTAYIZ

        Akın, “2009 krizine kadar üzerimize yağan para girişi ile büyüdük. Ardından dünya dalgalandı. İç sorunlar, komşularla sıkıntılar arttı. Maalesef artık Türkiye sihrini kaybediyor. Tekrar PKK ile savaşan, henüz iç barışı sağlayamamış sınır komşularıyla iyi ilişkileri kalmayan ülke olarak görünüyoruz. Bir an evvel bu girdaptan çıkmalıyız. Özellikle AB yetkilileriyle aramız ayrılma sinyalleri veren konuşmalar riskli. Dış ticaretimizin yüzde 65’ini gerçekleştirdiğimiz AB’nde hiçbir firmadan yeni talep alamıyoruz. Kredi muslukları daraldı.”

        Akın bir ara “İktidarın en iyi dostu sizlersiniz. Dost doğruyu söyleyendir, sizlerin samimi uyarılarınıza ülkenin ihtiyacı var’ diyerek İzmir duruşunun ülkeye örnek olduğuna vurgu yapıyor.

        Kamu yatırımlarıyla büyüyen, bugün hala yoğun ilişkiler içinde olan bir işadamından çok beklenmedik sözler.

        Hamdi Akın’ın kızı Pelin Akın yanımda, ‘babanız her zaman böyle midir, holding patronlarının eleştirilerine alışkın değiliz’ diyorum.

        Genç kız, “Ben de alışkın değilim. İşlerini anlatır, karşılaştığı olayları örnek gösterirdi ama İzmir’in havası suyu başka” yanıtını veriyor.

        Doğrusu, o gece kritik uyarılar ne kadar düşündürücüyse, bu kentin duruşunun nihayet takdir ediliyor olması da o kadar güzel geldi.

        Diğer Yazılar