Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘Acı Kiraz’ , ‘Kızlarımız kaçırılıyor, engel olamıyoruz’ başlıklarıyla utancın ilk yazıldığı mecra olmuştu Habertürk Egeli.

        İzmir’in en ucu, dört kentin birleşim noktası olan ama hiçbiri olmayan, yaşamın 1980’lerde durduğu Kiraz ilçesinde aileler, çocuk yaştaki kızlarını para karşılığında evlendiriyordu. Çağdışı gelenek sürüyordu. Kızlar kaçmaya alışmış ya da küçük yaştaki kızlara göz diken çevre köyün erkekleri kaçırdıkları kızların ailelerine para teklif ederek evliliğe mecbur etmeyi görenek haline getirmişti. Kiraz’da yerel halkla görüştük.

        Dağ köylerinde yaşananlar herkesin malumu hatta kabulüydü. ‘Böyle gelmiş’ diye başlıyordu çoğu cümle. Kaçırmanın ardından ailelere teklif edilen paraya ‘Yardım Parası’ diyorlar, rakamlar 15 bin ile 60 bin TL arasında değişiyordu.

        Üstelik bu ilçenin bir kadın belediye başkanı vardı. Babasının ani vefatının ardından onun yerine seçimlere girerek belediye başkanı seçilen genç kadın, yaşadığı sıkıntıyı gizlemeden tüm açıklığı ile ortaya koydu.

        Özellikle iki dağ köyü, Sırımlı ve Olgunlar’daki bu dramla başa çıkamıyordu. Olayların ancak taraflar arasında anlaşmazlık çıktığında görünür hale geldiğini belirten Başkan, ‘’Ben de bir anneyim ve ilçemde yaşananlar sinirlerimi bozdu. İşin içinden çıkamıyoruz.” diyerek isyan etti. Biz yazdık, diğer haberler geldi, görsel medya işin içine girdi ve Türkiye ayağa kalktı. 21. yüzyılda yaşadığımız eğitimsizliğin, yoksulluğun dibindeki bu görüntüler hepimizi üzdü. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın devreye gireceği belirtildi.

        ÜLKENİN ÖTEKİ YÜZÜ

        Sorunun çok yönlü çözüm beklediğini yazdık birkaç kez. Olay Kiraz değil, Türkiye’nin öteki yüzü meselesiydi.

        - Dağ köylerinde tecrit yaşamlar: Tarımın gelişmemesi, dağ köylerinde ekonomik üretim yapılmaması buralarda diz boyu bir yoksulluk yaratıyor. Evler birbirinden uzakta, ahırlardan bozma, tuvaletler hala dışarıda

        - Eğitimsizlik azalmıyor. Taşımalı sistemle yapılan eğitim en çok kız çocuklarının kaçırılma işlemine yarıyor. Kız çocukları genellikle 4 artı 4’lük sistemde ilk dördün son yılında cuma günleri kaçırılıyor.

        - Gelir kapısı haline gelmiş. Çocukların anne babaları da kaçarak evlendikleri için köylerde kız kaçırma olayları normal karşılanıyor. Çocuklar nikahsız dünyaya geliyor. Çoğunlukla nüfusa geç yazdırılıyor. Kadınların yaşları doğru değil ve hayat böyle akıp gidiyor.

        Peki haberler çıktıktan sonra ne oldu? Hiçbir şey. Yenileri geliyor Kiraz’dan;

        13 yaşındaki T.K. ile yine 13 yaşındaki M.A.’ya cinsel istismarda bulunuldu. İki kız çocuğu da hamile. T.K bugünlerde devlet eliyle kürtaj olmayı bekliyor.

        İş o kadar çığrından çıktı ki, küçük yaştaki kızların evlendirilmelerine, tacizler, tecavüzler ekleniyor.

        Gittiğimizde gördük ki, yaşananlar Kiraz meselesi değil, çoğu dağ köyünde benzer tablo var. Ama bırakın diğerlerini bu kadar deşifre olan ilçelerde dahi değişen bir şey yok. Anlaşılan konuyu çok yönlü soruşturacağını açıklayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bugünlerde çok meşgul, küçük çocukların yaşadığı dramı görecek halleri yok!

        Küçük bir ilçede bile yaşananlarla başa çıkamıyorsanız, vay halinize.

        O köylerde kaç hane, kaç kız çocuğu var, bir hamle yapılsa en azından olaylar durulur.

        Çocuklarımız bu haldeyken batsın ağır gündemimiz. Allah aşkına, burnumuzun dibindeki bu drama bir BAKAN yok mu, bu kadar mı meşgulsünüz...

        Diğer Yazılar