Yine mi EXPO!
Çok konu sabır testi gibi geliyor insana. Bitmiyor, düzelmiyor, değişmiyor.
Mesala hemen yeni bir seçime kilitlendik. 2019 için isimler ortaya atılmaya başlandı. Loto oynar gibi, adaylardan söz ediliyor. Ana muhalefet kurultaya gidecek parti kaynıyor, kulisler dolu dizgin. ‘Ya 2019’a hazırlanılsın ya da genel başkanlıktan ayrılın’ çağrıları yapılıyor, mesela. Bu ne hız! Irak ve Suriye yeniden bölünüyor. Bugüne kadar Türk cenahını oyalayan Barzani, Kürt devleti kurulma zamanının geldiğini söyledi. Organize sanayi bölgeleri satılık, kiralık levhalarından geçilmiyor. Satın alma gücü pariteniz erimiş! Domino taşı gibi üzerimize gelen sorunlar var ama hayır Türkiye yine anında seçim havasına girdi.
ÜÇÜNCÜYE KISMET!
Ülke oyalanır, Ege Bölgesi durur mu?
Şükür ki bizler de bir yeni, daha doğrusu eski bir konuya yeniden kavuştuk.
İki kez aday olup kendi ayak oyunlarımızla birbirimizi vurduğumuz EXPO’lara bu kez Ege Bölgesi olarak aday olacağız. 2015 olmadı, 2020’yi kazanamadık kısmetse 2025’e adayız! Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir başlığıyla ama Ege olarak başvurmaya karar verdiklerini açıkladı.
Dünya Fuarcılığı anlamına gelen EXPO’lara yeniden adaylığı şu sözlerle anlatıyor Bakan Zeybekci: “Manisa’dan Denizli’ye, Aydın’dan Muğla’ya Uşak’a kadar bir bölge olarak İzmir’den daha avantajlı bir aday ortaya çıkamaz.” Kentin yaşadığı iki ayrı EXPO sürecine uzak olanlar için ‘neden olmasın’ diyerek yaklaşılabilir bu öneriye ama tam 15 yılı macera içinde geçirmiş bir İzmirli olarak, ‘aman dikkat’ diyoruz. Organizasyonu gerçekleştiren Uluslararası Sergiler Bürosu BİE ve merkez Paris’in kazandıklarının yanında bizlerin kaybettiklerini izlemekle geçti süreç. Yerel ve ulusal kaynaklardan milyonlarca lira iki EXPO deneyimine harcandı, İzmir’in bugününe ne kaldı? ‘EXPO olmasa da biz yolumuza devam edeceğiz’ diye açıklamıştı yetkililer, hikaye, tek iz yok.
İzmir’in teması sağlıktı, dünyaya sağlık alanında yepyeni mesajlar verecektik, şimdi hatırlayan olduğunu sanmıyorum.
SEVİNEMEDİK
Velhasıl yorgun bir kent için ‘EXPO’ya adayız demek’ bırakın sevindirici olmayı üzücü bile olabiliyor. Üstelik bu kez Sayın Bakan’ın sözünü ettiği 2025 EXPO’su için adaylar belli. Japonya ve Paris. Hani daha iddialısı da olamazdı!. Eyfel kulesini dahi 1889 Paris Dünya Fuarı’na (Paris EXPO) sembol kapısı olması amacıyla yapan Fransızların bu konuda ne kadar iddialı olacağını kestirmek güç olmasa gerek!
Neyse ki bizde söz çok, icraat yavaş. Bakanlığın Ege EXPO’suna Mayıs ayı sonuna kadar başvurması gerekiyor. Sayılı günler kaldı. Bu saatten sonra başvurunun yetişmesi zor. İyi niyetle, başta Sayın Bakan’ın memleketi Denizli ve Ege illerine hareketlilik kazandırmak için Ege EXPO’suna başvurma fikri doğduğuna eminim. Ancak aynı işten farklı sonuç çıkmayacağını görmek için her seferinde dayak yemek de gerekmiyor. EXPO elma şekerini iki kez yemiş ve elinde sapı kalmış bir kent olarak bu konuda sabrın bittiğini üzülerek belirtmek isteriz.
Oyalanmak da bir yere kadar!
