Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Az sayıda ve ancak kentin çeperlerinde kalan sonsuz yeşilliği bile can hıraş korumak zorunda mıyız?

        Doğanın savunuculuğunu yapmak illa ticari ve endüstriyel gelişmeye karşı çıkmak mıdır? 783 bin 577 kilometrekare ile dünyanın 37. büyük ülkesi olarak her şeye yetecek gücümüz, toprağımız var ama ülkemde bu iki kavram hep karşı karşıya getiriliyor.

        Hani üstelik inat gibi yeşilin, doğanın en cömert olduğu yerlere atılıyor ok.

        Kabul, taş ve maden işletmeciliğinde üretim yerinin topografyası mühimdir.

        Çoklu kriterler gözönüne alınır ama galeri patlatmalarından, doğaya verilen zarara kadar çevresel etkiler, ileride oluşacak riskler firmaların derdi değildir. Serbest ticaret düzleminde firma, haklı olarak kar odaklı bakar. İlgili kurumların bu sorgulama ve planlamaları yapması gerekir ama bakış tek yönlü olunca iş yerel halkın, bizlerin omuzlarına kalıyor. Bu ülkenin taş ocakları da olsun, madenleri de işletilsin ama yeşil cennetlerin ortasında değil.

        Bu kez Seferihisar’ın Orhanlı Vadisi’ndeyiz.

        ERKENCE’NİN BAŞKENTİ

        Gözünüzün önüne uçsuz bucaksız zeytinağaçlarını, yeşil tarlaları, şirin bir köy merkezini getirin, Orhanlı öyledir. Köy doğal sit olarak tümüyle korunmaya alınsa yeridir. Rahat bırakılmaz tabi. İlla içine dinamit atılacak! Bakanlık yatırım bölgeleri belirlemediği ve doğal zenginliğini sürdüren alanları tavizsiz prosedür dışı bırakmadığı sürece iki olgu hep karşı karşıya gelecek ve yerel halka iş düşecek. Ancak salt protestolarla karşı çıkmak da yeterli değil. Çok yönlü çaba harcanma kararı alındı. Pazar günleri Sığacık Kaleiçi’ndeki pazara her cumartesi günü yapılacak Orhanlı Köy Pazarı da eklendi. İzmir mutfağının kıymetli zeytini ‘hurma’nın bilinirliği artırılacak.

        20 TL’YE EKMEK

        Hazır Seferihisar demişken, ‘mucit başkan’ Tunç Soyer’in bir çalışmasından söz edelim. Seferihisar Belediyesi, ‘Tohum Takas Şenlikleri’ gerçekleştiriyor ve bu kapsamda eşine az rastlanan Topan Karakılçık Buğdayı’nı bulup çoğaltıyor. Yaşlı bir köylünün sakladığı tohumları bularak çoğalttıklarını söyleyen Soyer yaklaşık bir ton hasat aldıklarını anlattı. Taş değirmende öğütülen unu ekşi mayayla yoğurup ekmek haline getirmişler. Ekmekler, Beyler köyündeki taş fırında pişirilerek, belediyeye ait Seferihisar Bakkalı’nda satışa sunulmuş.

        Geçen yıl 12 dönüme ekilen buğdaydan üretilen ekmekler 20 TL’ye satılırken, talep yoğun olunca Karakılçık bu yıl 190 dönüme ekilmiş. Seferihisar’ın mandalinadan lavantaya diğer çalışmalarını da düşünürseniz, demek ki vizyoner bakış, teşvik ve motivasyonla, doğanızı yitirmeden çok yönlü kar elde edebiliyorsunuz.

        Diğer Yazılar